İSTANBUL – İsrail’in Filistin’e soykırım ve işgal saldırılarında Gazze’de kullandığı silahlar yalnızca Filistinlileri ve insanlığın vicdanlarını değil, aynı zamanda gezegendeki tüm canlıları da vuruyor.
İngiltere, ABD, Gana, Ukrayna ve Avusturya’dan bilim insanlarının, İsrail’in Gazze’ye yönelik 15 aylık saldırılarının ekolojik etkilerini incelediği çalışma, Sosyal Bilimler Araştırma Ağına (SSRN) sunuldu.
Araştırmada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda ortaya çıkan sera gazı emisyonuna çatışma öncesi ve sonrası inşaat faaliyetlerinin de eklenmesiyle 102 ülkenin yıllık emisyonunu aşacağı belirtildi.
Gazze’nin yıkımı, molozların temizlenmesi ve bölgenin yeniden inşasının uzun vadeli iklim maliyetinin 31 milyon ton karbondioksite eşdeğer olacağı ortaya konulan araştırmada, bu rakamın Kosta Rika ve Estonya’nın 2023’te saldığı yıllık sera gazlarının toplamından daha fazla olduğu aktarıldı.
Çalışmada, 7 Ekim 2023 ila 19 Ocak arasında salınan 1,89 milyon ton karbondioksitin ise yaklaşık yüzde 30’unun, ABD’nin 50 bin ton silah ve askeri malzemeyi kargo uçakları ve gemiler aracılığıyla İsrail’e sevk etmesinden kaynaklandığı kaydedildi.
Bu miktarın yüzde 20 civarında bir kısmının ise İsrail’in keşif ve bombalama misyonları, tanklar ve diğer askeri araçlardan çıkan yakıt, ayrıca bombaların ve topların imalatı ve patlatılması sırasında ortaya çıkan CO2’den kaynaklandığı bildirilen araştırmada, bu emisyonların yüzde 40’ından fazlasının İsrail’in Gazze’ye girişine izin verdiği yardım kamyonlarından kaynaklandığı bildirildi.
Araştırmada, İsrail’in saldırılarının en büyük iklim maliyetinin ise Gazze’nin yeniden inşa sürecinde ortaya çıkacağı ifade edildi.
Gazze’deki enkazın taşınmasının ardından 436 bin apartman, 700 okul, cami, devlet dairesi ve benzeri binaların yanı sıra yolların yeniden inşası sürecinde yaklaşık 29,4 milyon ton karbondioksite eşdeğer sera gazı salınımı gerçekleşeceğini öngören araştırmacılar, bu miktarın Afganistan’ın 2023’te ürettiği toplam emisyona eşdeğer olduğunu vurguladı.
Araştırmacılar, İsrail’in Gazze, Yemen, İran ve Lübnan’daki saldırılarının uzun vadeli iklim maliyetinin, 84 doğal gaz santralinin bir yıl boyunca çalışmasına eşdeğer olduğunu tahmin ediyor.
Çalışmanın bulguları, yayımlanmak üzere “One Earth” dergisinde hakem değerlendirmesi altında bulunuyor.
SERA GAZININ ZARARLARI
Sera gazlarının zararları şunlardır:
- Küresel Isınma:Sera gazlarının atmosferdeki miktarının artması, Dünya’nın ortalama sıcaklığının yükselmesine neden olur. Bu durum, buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık, seller, orman yangınları gibi doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırır.
- İklim Değişikliği:Küresel ısınma, mevsimlerin normal işleyişini bozarak, yağış rejimlerini değiştirir ve iklim bölgelerinde değişikliklere neden olur. Bu durum, tarım, su kaynakları, bitki ve hayvan yaşamı gibi alanlarda olumsuz etkiler yaratır.
- Doğal Afetler:Sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma, doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırır. Örneğin, daha şiddetli fırtınalar, kasırgalar, seller, kuraklık ve orman yangınları daha sık görülmeye başlar.
- Ekolojik Dengenin Bozulması:İklim değişikliği, bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarını değiştirerek, ekolojik dengenin bozulmasına yol açar. Bu durum, bazı türlerin neslinin tükenmesine, bazı türlerin ise aşırı çoğalmasına neden olabilir.
- İnsan Sağlığı:Sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma ve iklim değişikliği, insan sağlığını olumsuz etkiler. Sıcaklık artışı, bazı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırır, hava kalitesini düşürür ve insan sağlığını tehdit eden doğal afetlerin sıklığını artırır.
- Ekonomik Zararlar:İklim değişikliği ve doğal afetler, tarım, balıkçılık, turizm gibi sektörlerde ekonomik kayıplara neden olur. Altyapı hasarları, doğal afetlerin temizliği ve yeniden inşası da ekonomik yükler yaratır.
