Sibel Özbudun
  • 250 Puan
  • 30 Yazı
  • 0 Yorum

Son Yazılar

Postmodernizme Veda, Sınıf Yeniden![1]

“Onlar, Montevideo’da bir duvara anonim bir elin yazdığı şu sözleri yalanlayan tek çalışanlardır: Çalışan adamın para kazanmaya vakti olmaz.”[2]   Sanırım durum, 24 Eylül 2011 günü Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi’nin “Postmodernizm: Tarz ve Başkaldırı -1970-1990” başlıklı sergiye ev sahipliği...

Devamını Oku

1 Mayıs 2024: “SUM IN VADO/ BEN YOLDA VARIM”!

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER   “Emeğin karşılığı hayattır. Bu yeterli değil mi?”[1]   Eduardo Galeano’nun, “Politikacılar, konuşur ama hiçbir şey söylemezler. Seçmenler, oy kullanır ama seçemezler,” diye betimleyip; Lucy Parsons’un da, “Zenginlerin servetlerini oylamanıza izin vereceğine asla inanmayın,” vurgusuyla tarif ettiği,...

Devamını Oku

Acı Taşlarından Umudu Yazmak…[*]

“Birkaç kişi için sanat ya da birkaç kişi için özgürlük istemiyorum.”[1] “Sanat bir ayna değil, bir çekiçtir,” der Leon Trotsky, “yansıtmaz, şekillendirir.”[2] “Sanatçılar huzuru bozmak için buradalar,” diye ekler James Baldwin… Adil Okay ve Özcan Yaman, tam da bunun için...

Devamını Oku

6 Şubat 2023 Depremlerinin Düşündürdükleri

“Acı çekmiş hiç kimse artık eskisi gibi değildir.”[1]   Deprem oldu: “Mücahitler”in müteahhit olduğu coğrafyamızda “Geliyorum” diye haykıran felaket, “Kader” falan değil, faili hiç de meçhul olmayan bir cinayetti. Yüksel direnişçisi mimar Alev Şahin’in, “Kalitesiz beton kullanan şirkete ceza kestiği”...

Devamını Oku

Mete ve ‘Güneşten Işık Yontanlar’ için

“Bir kısmımız ve hatta hepimiz ölebiliriz; ama öyle bir ateş yakacağız ki bu ateş bir daha hiç sönmeyecek, söndürülemeyecek.” (Sinan Cemgil.)   En güzel şiirlerimizde, öykülerimizde kaldı sanıyorduk: Hesapsız-kitapsız dostluklar, içten pazarlıksız, berrak, çocuksu gülüşler, umudunu, sevincini paylaşıp yarasını kimseye...

Devamını Oku

2022 1 Mayıs’ı için (2021) Dersler(i)[*]

İnandığımız tek kutsallık emeğin gücüdür.”[1] “Haydi 1 Mayıs’a!” diyen EMEP, EHP, HALKEVİ, HDP, SMF, TİP, TÖP, “1 Mayıs’ın tüm ülke çapında yaygın ve kitlesel kutlanması için sendika konfederasyonlarına, emek ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz,” vurgusuyla ekliyorlar: “Bizler 7 parti ve...

Devamını Oku

Ekim Devriminin 104. Yılında Sınıf ve İktidarı Yeniden Düşünmek

“Düşünce kendini düşünmeyi unuturken aynı zamanda kendi bekçisi hâline de gelmiştir.”[1]   Bundan dört yıl önceydi. Ekim Devrimi’nin 100. yılı. Kaldıraç dergisi Ankara’da bir sempozyum düzenlemişti: “100. yılında Ekim Devrimi’nin Yolunda.” Bu sempozyuma “Yeni Toplumsal Hareketler Ne Kadar ‘Yeni’?” başlıklı...

Devamını Oku

Üniversiteler: Hâl Budur!

“Bizi görmemek üzere eğitiyorlar. Eğitim eğitimsizleştiriyor.”2 Bugün, YÖK’ün kuruluşunun “bilmem kaçıncı” kuruluş yıldönümünü eda ediyoruz. “Bilmem kaçıncı” deyişini kasten kullanıyorum. Çünkü bence artık YÖK’ün herhangi bir önemi, ağırlığı, kuruluş yıldönümünü ciddiye alıp da tartışma konusu yapacak bir anlamı kalmadı. Tam...

Devamını Oku

Unutmamalı… Kanıksamamalı![*]

“Haklarımı aramaktayım. Onları gören oldu mu?”[1] Yaşar Alperen Savaş (17)… Felek Batur (7)… Raşid Oso (8)… Hakan Sarak (5)... Mahmut Buluk (16)… Zeliha Cuma (7)… Helin Şen (12)… Serhat Savaş (15)… Enes Ata (8)… Bu isimleri olasıdır hiç duymadınız. Ya...

Devamını Oku

Hatıra Değil, Hafızadır Çeliğe Su Veren(ler)

“Büyük aşklar yolculuklarla başlar Ve serüvenciler düşer bu yollara ancak Onlar ki dünyanın son umudu Soyları tükenen birer çılgındırlar Ne bir adresleri vardı onların yeryüzünde Ne de aşktan başka bir sığınakları Ama yaşarlar dünyanın dört bir yanında Ölümle alay ederler...

Devamını Oku

Kapitalizmin ‘Son’ Ürünü: Ekolojik Yıkım

  “Düşünülemez olanın düşünülür hâle geldiği ve imkânsız olanın gerçekleştiği zamandı.”[1]   Devasa boyutlu küresel bir ekolojik yıkım ile yüz yüzeyiz… ‘Uluslararası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Bilim-Politika Platformu’nun (IPBES) raporuna göre, “Doğanın büyük bir kısmı zaten kayboldu, kalanı ise gerilemekte…...

Devamını Oku

Kadınlar Artık Ön Safta[1]

“Korkularına boyun eğen özgürlüğüne sırt çevirir!”[2]   Geçen gün sosyal medya hesabımda iki fotoğraf paylaştım. Biri 1968’den: polisle karşı karşıya gelen öğrenciler. Genellikle “Cesaret” hashtag’i ile paylaşılıyor. Fotoğrafta ön saflarda 68’in devrimci gençleri seçilebiliyor. Ellerinde coplarla dikilen polislere saldırmamak için...

Devamını Oku
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!