TEKİRDAĞ – Yetki itirazı davası 6 yıl sonra 2021’de işçiler lehine sonuçlandı. Fabrikada sendikalaşmayı kırmak amacıyla yapılan bu hamleyi Gebze’deki İspanyol sermayeli Baldur şirketinden ve Dilovası’ndaki İsveç sermayeli HSK Systemair’den de tanıyoruz.
Burjuva demokratik bu ülkeler merkezli de olsa sermaye sınıfının sınıf karekteri değişmiyor. Konu emekçiler olunca anayasal haklara karşı durmaktan da çekinmiyorlar. Bunu kimi zamanlarda yetki itirazı yoluyla sendikalaşmayı kırmaya çalışarak yapıyorlar.
Bel Karper’de de 6 yıl süren dava işçilerin lehine sonuçlanıp sendika yetkisinin kesinleşmesine rağmen toplu sözleşmeyi “maliyetli” bularak masaya oturmayan firma, işten atmalara hız verdi. Bel Karper’da pandemi sürecinde işten çıkarma yasağına rağmen işçi baş temsilcisi dahil olmak üzere 5 işçiyi kod29 olarak bilenen “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” suçlamasıyla işten çıkarıldı ve 12 işçi de ücretsiz izne çıkarıldı.
Bunun üzerine işçiler direnişlerini fabrika önüne taşıdı ve 8 Mart’ta fabrika önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına “Toplu sözleşme hakkımız engellenemez!” pankartıyla ile katılan işçiler, 6 yıldır yaşanan hukuksuzlukları ve Bel Karper’in sendika düşmanlığını teşhir etti. Açıklamayı yapan Tek Gıda-İş örgütlenme uzmanı, yasal süreçleri kazanmalarına rağmen sendikaya saygı duymayan patronu toplu iş sözleşmesi masasına oturmaya çağırırken atılan ve ücretsiz izne çıkarılan işçilerin derhâl işbaşı yapması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde eylemlerin büyüyerek devam edeceğini ve Bel Karper ürünlerine geniş çaplı bir boykot örgütleyeceklerini duyurdu.
