Erdoğan’a ‘Al Ananı da Git’ Dedi: Kaçırıldı, Özür Dilettirildi, Tırmahaneye Kapatıldı

Erdoğan'ın 15 yıl önce "Ananı da al git" dediği çiftçi Öncel: “Devlet, Mafya, AKP işbirliği ile kaçırıldım, özür dilettirildim. Başıma gelmeyen kalmadı, ekmeğimle oynadılar, deli raporları verildi, tımarhanelere atıldım. AKP'liler yüzünden hayatım mahvoldu"

MERSİN – Başbakan olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan ile 11 Şubat 2006’da Mersin ziyareti sırasında yaşadığı diyalogla Türkiye gündemine oturan Mersinli çiftçi Mustafa Kemal Öncel, Tanık Haber’e konuştu. “Çiftçinin hali ne olacak, anamız ağladı” diyen, Erdoğan’ın ise, “Ananı da al git” yanıtı verdiği Öncel, geride kalan 15 yıllık sürede başına gelmeyenin kalmadığını, hakkında 10’u aşkın dava açıldığını bu konudaki hukuksal mücadelesinin ise sürdüğünü söyledi. Çiftçilerin o yıllardaki durumu ile bu günü karşılaştıran Öncel, “Çiftçi tam bitti” dedi.

Mersin’deki limon bahçesinin masraflarını tek başına karşılayamadığı için yarı yarıya ortak verdiğini ve zor şarlar altında çiftçilik yaptığını anlatan Mustafa Kemal Öncel, “Benim hayatımı mahvettiler. O tartışmanın ardından ve Tayyip Erdoğan’ın bana hakaretlerinden sonra özür dilettirildim. Özür dilettirildiğim halde başıma gelmeyen kalmadı. Bir televizyon kanalında (Habertürk) canlı yayına bağlandığında ‘Onun anasının ellerinden öpüyorum’ dediğim halde başıma gelmeyen kalmadı, ekmeğimle oynadılar. İşçiyi ve tüccarı bahçeme göndermediler. AKP’nin yapmış olduğu şeyler bunlar. Sonra devlet bünyesinde vücut bulmuş AKP’liler yüzünden hayatım mahvoldu. Başkasının işlediği bir suçtan mütevellit adli tıplara gönderildim. Akıllı mı deli mi diye. Düzmece raporlarla siyasi bir karar bağlamında deli raporları verildi, tımarhanelere atıldım. Tımarhane sonrasında şizofren teşhisi konularak zorla taburcu ettiler. Her mahkeme ayrı ayrı gönderince, hakkımda birkaç defa dava açtılar başkalarının işlediği suçlardan açılan davalar bunlar” diye konuştu.

“SAĞLAM RAPORLARI ALDIM”

Sabıkasının olmadığı halde başkasının vatandaşlık numarası yazılarak onun sabıkalarının da kendisine yükletilmeye çalışıldığını öne süren Öncel, “Hakkımda 10’u geçen dava var. Bir davaya girdim mesela Cumhurbaşkanına hakaret suçundan. Davaya bakan hakime bana savunma hakkı vermedi. ‘Sus çık dışarı’ dedi. Kendi uydurmaca savunma yazdı. Bunu hiç unutamam. Hakaret etmediğim halde ‘Hakaret etti’ denilerekten dava açıldı, ceza verilecekti. O anda da adli tıp olayları devreye girdi. ‘Bu adam akıllı mı deli mi?’ düşüncesiyle rapora gönderildim. Birinde 32 gün, ikincisinde 3 gün yatırdılar. Üçüncü defa gittiğimde doktorun biri ‘Biz bu günaha imza atmayacağız’ dedi. Ve ben ilaç kullandırılmadım, tedavi edilip akıllı raporu verildi. Mahkeme inanmadı, bu kez İstanbul’daki hastanelere de gönderdiler. Oradan da sağlam raporu alınca, davalar ard arda açıldı. Halen hakaret davalarıyla ilgili davalar temyizde, kesinleşmedi” diye konuştu.

“OK DÖNDÜ BENİ VURDU”

15 yıl önce çiftçinin durumunun bir hayli zor olduğunu, bu duruma dikkat çekmek için Erdoğan’a anlatmak istediğini vurgulayan çiftçi Öncel, o anı ise şöyle anlattı:
“Ben çiftçiydim. 3 yıl malımızı satamadık. Yerlere döküldü. O kadar emek verdik masraflar ettik. Bunu gören yoktu ama ben o eylemden iki ay önce Tarım Bakanına Silifke’de bu durumları anlatmıştım. Ancak, Tarım Bakanı bunları devletteki hiyerarşik düzende liyakatin olmadığı bir yerde ulaştırmamış. Buraya geldiğinde artık sıkıntılar boğazıma kadar gelmişti. Zarar, zarar, zarar. ‘Bu çiftçinin hali ne olacak’ diye sordurduğumda hem kendimi hem bütün çiftçileri kapsayan bir söylemdi bu. Ama yalnızlık beni bu noktalara getirdi. Ben bir ok gönderdim, ‘hedef bulsun’ dedim. Ama ok döndü beni buldu.. Basamak yaptılar. Emniyet müdürü, vekil, savcı başsavcı oldu, bürokratlar böyle yaptı. Hala ben polisin gözünde hala potansiyel suçluyum. Erdoğan her Mersin’e geldiğine beni gözaltına alıyorlar. Artık bu kadar olamaz. Benim Erdoğan ile tartıştığım günden önce bir tek sabıkam yoktu. Ben müracaat da ettim, ‘Benim sicilimi temizleyin’ dedim. Ancak, yetkililer hala uyuyor.”

“SENİNLE MAHŞERDE HESAPLAŞACAĞIZ”

Mersinli çiftçi Mustafa Kemal Öncel, ‘Çıtayı yükseltti’ dediği Erdoğan’a şöyle seslendi: “Bana hakaretler yağdıran biri benim Cumhurbaşkanım değildir. Tayyip Erdoğan çıtayı yükseldi. Erişilmez yasalar çıkarttı. Büyük bir dokunulmazlık. Benim ona tek bir lafım var. Seninle ben mahşerde hesaplaşacağım Erdoğan.

“ANNEM AKILLI RAPORUMU GÖREMEDEN ÖLDÜ”

Yaşanan olaylar nedeniyle annesinin çok üzüldüğünü anlatırken son derece duygulanan ve gözyaşlarını güçlükle tuttuğu gözlenen çiftçi Mustafa Kemal Öncel bu konuda şöyle konuştu:
“Annem okuma yazması olmayan bir insandı. Bana ilk lafı ‘oğlum karşında devlet var, aman dikkat et’ olmuştu. Neleri gördü ki bu lafı söyledi. Annem benim akıllı raporuma şahit olamadı. Biz bunu tahmin ediyorduk.” (tanıkhaber)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!