Kayserili Esnaf: Devlet Bize Gölge Etmesin Yeter

KAYSERİ – Pandemi önlemleri gerekçesiyle özellikle hafta sonu, kayak sezonu, Ramazan ayı, gurbetçi döneminde zincir marketler dışında esnafa uygulanan kısıtlamalara tepki gösteren Kayseri’nin ünlü pastırmacısı Mehmet Akçakoyunlu, “Böyle yönetim olmaz olsun. Biz yardım alamadık ama yardım istemiyoruz, gölge etmesinler yeter” dedi.

İşler azaldığı için zor günler yaşadıkları ifade eden Akçakoyunlu, kredi kartı ile ödeme aldıklarında, pos cihazı aracılıyla paranın banka hesabına yattığını ama buna vergi, SGK prim borcu gibi nedenlerle devletin blokaj koyduğunu ve parayı alamadıklarını söyledi. Akçakoyunlu, şöyle konuştu:

“Çektiğimiz üç kuruşluk posta Maliye, bankalara blokaj koyuyor. Sigortanı, vergini yatırmamışsın, diye. Bir de o işletme ödüyor. O nedenle devlet bize yardım etmesin, gölge etmesin yeter. Sigortaya, Maliyeye, eşe, dosta dolar, euro borcumuz var. Elektriğin borcunu yatırmazsan gelip hemen kesiyorlar. Biz de bulup-buluşturup yatırıyoruz. Post çekiyorsun Maliye buna bankada el koyuyor. Böyle absürt yönetim olmaz. Yazıklar olsun bu yönetime.

“BİRAZ DAHA SÖYLESEK, SORUŞTURMA AÇACAKLAR”

Biz isyan etsek ne olacak? Bize ne faydası var. Biz biraz daha bir şey söylesek, herhalde soruşturma açacaklar, kapıya kilidi vuracaklar. Şu anda kapanma olmazsa, esnaflar kendilerini kurtarabilirler. Hiçbir esnaf yardım alamadı, hava parasına devredilen dükkanlar şimdi boş. Yılbaşına kadar kapanma olursa, Kayseri’deki esnaf, pastırmacı, sucukçu, gıda, tuhafiye, konfeksiyon hepsini yüzde 50 kapandı say. Kayseri’de Kapalıçarşı’da dükkanlar hava parasına birbirine devredilirken kafasını kaldırıp baksın yetkililer. Bir sürü dükkân boş. Kapandığından dolayı hiçbir esnaf yardım alamadı. Yardım aldım, diyen varsa gelsin konuşsun gıda satanlardan. ‘Sen gıda satıyorsunn ne yardımı’ diyor. Ben 12 bin lira kira veriyorum. Bana 3 bin lira kira yardımı yapıyor. Yardımı dahi yapmıyor. Sen gıda satıyorsun, açaydın diyor. Burayı polislerle çevirmişsin insan bırakmıyorsun. Markete gidenlere serbest, çarşının içine gıda satanlara yasak. Devletten biz hiçbir şey beklemiyoruz. Gölge etmesin bize.

SADECE MARKETLER PARA KAZANDI

Yazın yurtdışından işçiler, Almancı dönemini yüzde 50 geçirdik. Kışın Kayseri’nin kayak dönemini, Cumartesi-Pazar’ın tamamının kapandığı için hiçbir esnaf istifade edemedi. Ramazan geldi, 15-17 gün kapattı yine insanlar istifade edemedi. Bayram geldi yine istifade edemedi. Sadece ve sadece marketler para kazandı. Ramazan içinde çarşıyı kapatmak kadar absürt bir şey olmaz. Sen marketleri, tüm mahalle aralarını açacaksın sadece ve sadece çarşıyı cezalandıracaksın.

“BİZ YANLIŞ YAPTIK DİYECEKLER AMA BUNUN GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAYACAK”

Çarşının içindeki esnafların tamamını mahvettikten sonra oturup başına, ‘Biz yanlış yaptık’ diyecekler ama bunun geri dönüşü olmayacak. 10 bine yakın esnaf var; Kapalıçarşı, Camikebir, Hunat arasında. Sadece Kayseri’ye verilen ceza. Marketlere her gün açık. Marketler her ürünü satıyor. En az ürün satan market bin 800 ürün satıyor. 3 bin 500-4 bin ürün satan var. Sucuk-pastırma hakeza. Baharatına, iğne-ipliğe kadar herşeyi satıyor market. Marketi açıyorsun, çarşıyı kapatıyorsun.

“MARKETLER LEBALEP DOLU. ESNAFI KADERİ İLE BAŞ BAŞA BIRAKAN YÖNETİM”

Marketler lebalep dolu. Marketlerden bir tane ekmek, bir tane yoğurt almak için 20 dakika sıra bekliyorsun. Çarşının içine gelen insanların ayağını kestiler. Bundan sonra 1,5 sene oldu. Bu sürede satışlarımız yüzde 40-50 azaldı. Eğer bir altı ay daha devam edecek olursa, zaten bunların hepsi marketlere, süpermarketlere gidiyor. Buradaki insanları kaderi ile baş başa bırakan bir yönetim. Marketin içinde, önünde pandemi yok, çarşının içinde pandemi var(!) Haftanın beş günü pandemi yok, cumartesi-pazar kayak sezonunda dükkanları kapattırıyorsun.

KAPALI DÜKKAN NESİNE ELEKTRİK PARASI ALIYOR?

Elektrik var gıdada, dükkan kirası, işçisine, sigortasına, vergisine ödüyoruz. Ben bir ay elektriği ödememiş olsam çat diye elektriği kesiyorlar. 3 bin 500-4 bin lira elektrik şirketi benden para alıyor. Kapalı dükkan. Nesine alıyor.” (ANKA/Davut Güleç)