İSTANBUL – TEİS, piyasada bulunmayan ilaçlar ve bu yüzden şiddetle karşılaşan eczacıların sorunlarına ilişkin bugün sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, şunları dile getirdi:
“ÖZELLİKLE ÇOCUK ANTİBİYOTİKLERİ, ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ ŞURUPLAR, MEVSİMSEL GRİP ŞURUPLARI, ÖKSÜRÜK ŞURUPLARINDA SORUN ARTARAK DEVAM EDİYOR”
“Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar ile İlaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan euro kuru 10,76’ya yükseltildi. Bu güncellemeye rağmen ilaç yokluğu sorununun aynen devam ettiğini ifade etmek istiyorum. Reel euro kurunun 20 lira civarında olması nedeniyle bu güncellemenin ‘bulunmayan ilaç’ sorununa çare olmayacağını TEİS olarak kamuoyuna açıklamıştık. Maalesef bu öngörümüzde haklı çıktık. Euro kuru güncellemesinden önce yok olan ilaçlar hala bulunmuyor. Özellikle çocuk antibiyotikleri, ateş düşürücü şuruplar, mevsimsel grip şurupları, öksürük şuruplarında sorun artarak devam ediyor. Yani basit ilaçlar yok. Ecza depolarından nöbetçi eczanelere bile günlük 1-2 kutu ilaç gönderiliyor. Gece nöbetlerimizde en az 100 tane çocuk hastamız var. Hastalar sorun çözüldü zannedip eczacılara sözlü ve fiziki şiddet uyguluyor. Sorun yok diyerek sorun asla çözülemez.
“İLACIN BULUNMAMASINI ‘NÖBETÇİ ECZANE SAYISININ AZLIĞI’NA BAĞLAYAN SORUMLULARI HAYRETLE KARŞILIYORUZ”
Biz demiştik demek istemiyoruz lakin eczanelerimiz perişan, ilaç hizmeti veremiyoruz. Eczane eczacıları olarak tek bir kuruş ekstra nöbet ücreti almadan, her türlü masraf kendilerine ait olarak ve de nöbet ertesi izni olmadan hizmete devam eden bir mesleğin mensuplarıyız. Bizim bu fedakar çalışmamıza karşılık ilacın bulunmamasını nöbetçi eczane sayısının azlığına bağlayan sorumluları hayretle karşılıyoruz. Hasta vatandaşlarımız bulamadıkları her 3 ilaçtan birisi için diğer nöbetçinin hasta kuyruğuna girmektedir. Bulunmayan ilaç o nöbetçi eczanede de bulunmadığı için hastalar diğer nöbetçiye gitmekte bu fasit daire sabaha kadar sürmektedir. Sırf bu sorun yüzünden Eskişehir’de bir nöbetçi meslektaşımız hasta yakını tarafından fiziki saldırıya uğramış bulunmaktadır. Meslektaşımıza yapılan bu menfur saldırının vebali ise sorunu çözemeyenlerin boynundadır.
“ÜLKEMİZDE İLAÇ ÜRETİMİNDE KULLANILAN ETKEN MADDELERİN YÜZDE 98’İ YURTDIŞINDAN GELMEKTEDİR”
İlaç bulunmuyor, üretildiği söylenen ilaçlar ise yeterli olmuyor. İlaç kur seviyesinin güncel kurun çok altında olmasından kaynaklı olarak piyasada bulunamayan ilaç sorununun devam edeceğini söylemiştik. Sebepleri malum olan sorunu çözülecekmiş gibi göstermenin ne vatandaşa ne de eczacılara bir faydası bulunmamaktadır. Ülkemizde ilaç üretiminde kullanılan etken maddelerin yüzde 98’i yurtdışından gelmektedir. 19,86 liraya alınan bir hammadde ile ilaç üretilip 10,76 liraya piyasaya verilmesini beklemek ancak safiyane bir hayaldir. Diğer taraftan hangi firma ithal ilaçları yurtdışında 19,86 liraya alınan bir ilacı bizim ülkemizde 10,76 liraya piyasaya sürer ve bulunmasını sağlar?
“NEREDE İSE BÜTÜN İLAÇLARDA SIKINTI MEVCUT YA ÇOK AZ ÜRETİLİYOR YAHUT HİÇ ÜRETİLMİYOR. AÇIKÇASI ESKİ SSK GÜNLERİNE DÖNMEKTEN KORKUYORUZ”
İlaçların bulunamıyor olması insan ve toplum sağlığı için ciddi bir sorun halini almış durumda. Dünyanın en büyük hastanelerini kurup, en iyi doktorları yetiştirseniz, en iyi tetkikleri yapsanız, en doğru teşhisleri koysanız bile tedavi için kullanacağınız ilaç yoksa bütün bu artı değerler sıfırlanır, hiçbir işe yaramaz. Ülkemiz maalesef bu durumu yaşamakta ve biz eczane eczacıları ilaç hizmeti vermek istediğimiz için de ‘imdat’ çığlığımızın artık duyulmasını istiyoruz. İlacın bulunabilir ve ulaşılabilir olması önemlidir. Çünkü bulunamayan ilaç en pahalı ilaçtır. Nerede ise bütün ilaçlarda sıkıntı mevcut ya çok az üretiliyor yahut hiç üretilmiyor. Açıkçası eski SSK günlerine dönmekten korkuyoruz. Bu yüzden yetkililerin ilaca ulaşmayı kolaylaştıracak gerçek iyileştirmeleri bir an önce yapmasını talep ediyoruz.
“BİN 100 KALEME YAKIN İLAÇTA SIKINTI MEVCUT. BU DA 4’TE 1’DEN FAZLA DEMEKTİR”
Şu an ruhsatlı olarak 14 bin 932 adet ruhsatlı ilaç bulunuyor. Bu ilaçların 8 bin 178’i SGK tarafından geri ödeme listesinde ve bunun dönen kısmı 4 bin kalemdir. Sayın Cumhurbaşkanımız da 900 ilaçta sıkıntı olduğunu açıkladı. Bu ilaçların 585 kalemi depo stoklarında mevcut değil, sıfır. 522 kalemi ise tevzi. Tevzi dediğimiz 15-20-50 değil 1-2. 1-2 ilaçla biz eczanelerimizde nasıl hizmet verebiliriz? Bu ilaçların çoğu özellikle çocuk şurupları, antibiyotikler, diyabet, ağrı kesici, tansiyon, antidepresan, tüp bebek tedavisi, epilepsi ilaçları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ciddi anlamda sıkıntı yaşanan ilaçlardır. Bin 100 kaleme yakın ilaçta sıkıntı mevcut. Bu da 4’te 1’den fazla demektir.”
TEİS Başkanı Saydan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta ilaç yokluğunun önüne geçmek için açıkladığı ilaç kuru düzenlemesi, hammadde ithalatı ve ilaç ihracatına kısıtlama tedbirlerine ilişkin ANKA Haber Ajansı’nın sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
“BİZ İLACIN FİYATININ ARTMASI TARAFTARI DEĞİLİZ, İLACIN BULUNMASINI İSTİYORUZ. İLAÇTA OLAN ZAM BEĞENİLİR Mİ?”
“Türkiye’de 50 bin tane eczacıyız, 50 tane eczacılık fakültemiz var ve iyi ilaç fabrikalarımız var. Niçin ilacı üretemiyoruz? Bir ülke niye ilaç ihracatı yapar? Önce kendi vatandaşlarına hizmet verir ondan sonra ilaç ihracatına. İlaç ihracatının kesilmesi geç alınmış bir karardır. Şu anda büyük bir ilaç yoku yaşıyoruz. Bir an önce bu durumun toparlanması lazım. İhracatın kesilmesi geç kalınmış fakat iyi alınmış bir karardır. Biz ilacın fiyatının artması taraftarı değiliz, ilacın bulunmasını istiyoruz. İlaçta olan zam beğenilir mi? Sorumluların bu işe çare bulması gerekiyor. Tahmin ediyorum ocağın sonuna kadar bu sıkıntı devam edecek.”
Ayrıca Saydan, ilaç yokluğundan eczacıların sorumlu tutulmasına bu konuda hasta ile karşı karşıya gelmekten rahatsız olduklarına dikkat çekerek şunları vurguladı:
“BİZDEN KAYNAKLANAN BİR ŞEY YOK İLAÇ YOKLUĞUNDA. LÜTFEN YETKİLİLER ACİLEN ÇARE BULSUNLAR”
“Biz bu ilaç yokluğundan sorumlu değiliz, sorumluların da bunu neticelendirmesini, çözmesini istiyoruz. Sakın bize kızmasınlar. Elimizden geldiği kadar fedakarlıkla ilaçlarını vermek için çabalıyoruz. Bizim sorunumuz değil. Biz de vatandaşımızla beraber aynı sıkıntıyı çekiyoruz. Çok üzülüyor insan. Bizden kaynaklanan bir şey yok ilaç yokluğunda. Lütfen yetkililer acilen çare bulsunlar.”(ANKA)