İSTANBUL – Trans kadın doktor Larin Kayataş, ‘bir yıldır sistematik mobbing ve baskının, disiplin soruşturmalarının ardından memuriyetten men edildiğini ve hekimlik görevine son verildiğini’ açıkladı. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne pratisyen hekim olarak atanan ve yaklaşık 1 yıldır bu görevi sürdüren Kayataş’a gerekçe olarak ise “genel ahlak” kuralları gösterildi.
Kayataş, “Bu ülkede 8 Mart’a katılmak, CHP’ye oy verdiğini belirtmek, trans kadın olmak ne zamandan beri suç sayılıp doktorluk görevini yapmaya engel oluyor? Sosyal medya paylaşımlarımın genel ahlaka uygun olmadığı, devlet memurunun hal ve hareketlerine yakışmadığı, bir genç kadın olarak ahlaklı olmam gerektiği söyleniyor. Halbuki özel hayatımda neler yapabileceğime kimse karışamaz!” dedi.
Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Kayataş, atandığının ertesi günü bir hastane personelinin kendisini “hal ve hareketlerini genel ahlaka uygun görmediği” için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet ettiğini ve sadece bu sebepten atandıktan bir ay sonra üç ay görevden uzaklaştırıldığını söyledi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün disiplin soruşturması da başlattığını belirten Kayataş’ın aktardıklarına göre kendisine önce kınama cezası verildi, ardından bugün (13 Eylül) memuriyetten men edilerek hekimlik görevine son verildi.
‘TRANS KADIN OLMAK NE ZAMANDAN BERİ SUÇ SAYILIYOR’
Kayataş, bu süreçte üç kez savunmaya çağrıldığını ve kendisine “8 Mart’a neden katıldınız?”, “Bu arada siz trans kadın mısınız?”, “Seçim gelince CHP’ye bas geç tweetinizle ne amaçlıyorsunuz?” sorularının yöneltildiğini belirtirken, şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkede 8 Mart’a katılmak, CHP’ye oy verdiğini belirtmek, trans kadın olmak ne zamandan beri suç sayılıp doktorluk görevini yapmaya engel oluyor? Sosyal medya paylaşımlarımın genel ahlaka uygun olmadığı, devlet memurunun hal ve hareketlerine yakışmadığı, bir genç kadın olarak ahlaklı olmam gerektiği söyleniyor.”
“Halbuki özel hayatımda neler yapabileceğime kimse karışamaz! Devlet memurluğu bahane edilerek özel hayatıma müdahale edilemez! Genel ahlak adı altında başka bir yaşam tarzı dayatılamaz! Toplumun bir kesimi tarafından ‘ahlaksız, iffetsiz’ olarak görülmem doktorluk yapmama engel olamaz! Mesleğimi yaparken en ufak bir hatam yok, tıpkı diğer doktorlar gibi mesleğimi severek yapıyorum. Üstelik pandemi gibi bir dönemde sağlık sisteminde doktorlara bu kadar ihtiyaç varken var olan doktorları da özel hayat bahane edilerek görevden uzaklaştırmak kabul edilemez.”
‘SEBEBİ KENDİ İSTEDİĞİM HAYAT TARZINI SÜRDÜRMEK’
Zorunlu görevi bitmediği için özel hastanelerde de çalışamadığını, sosyal ölüme mahkum edildiğini söyleyen Kayataş, “Yıllardır tek başıma verdiğim bütün emekler çöp oldu. Sebebi ise kendim olmak, kendi istediğim hayat tarzını sürdürmek, genel ahlak adı altında uygulanan sistematik baskıyı reddedip cinselliğini özgürce yaşayan bir kadın olmam” ifadesini kullandı.
Kayataş, kararın politik olduğunu, insan hakkı ihlali ve hukuksuzluk olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devletidir ve Anayasa ile yönetilmektedir” dedi ve yasal süreç başlatacağını açıkladı.
Kayataş ayrıca, Instagram hesabının da metni paylaştıktan sonra kapatıldığını yazdı.