Kırıklar F Tipi’ndeki Tutsaklardan Hak Gasplarına Karşı Duyarlılık Çağrısı

featured

İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde MLKP, PKK ve MKP dava tutsakları gönderdikleri faks ile hapishanede pandemi nedeniyle yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. 

Tutsaklar adına faks gönderen MLKP dava tutsağı Vahap Biçici, “Pandemi nedeniyle içine girilen politik-sistem eşliğinde, hapsedilmenin/kapatılmanın genelleşerek toplumsal bir mahiyet kazandığı bir dönemdir. Fakat burada duracağı zannedilmemelidir. Biz politik tutsakların son bir kaç ayda yaşamakta olduğumuz uygulamalar, toplumsal muhalefeti ve toplumu bekleyen ‘yeni normal’leştirmelere ayna tutar durumdadır.

“Dolayısıyla; toplumsal muhalefet güçleri başta olmak üzere tüm toplum kesimleri, içine girilen bu yeni süreçte büyük politik sınavlarla karşı karşıyadır. Politik islamcı iktidar yapısal politik-ekonomik sıkılmışlığına pandemiyi bahane ederek çıkış yolları ararken, ilk hedefi demokratik, özgürlükçü muhalefet oluyor ve her türlü hak arayışını ve muhalif sesi kolluk zoruyla bastırmaya çalışıyor. Tüm aykırı sesler boğulmaya çalışılıyor. Pandemi, artık muhalefete karşı iktidarın bir silahına dönüşmüş bulunuyor” dedi.

Hak gasplarının zirve yaptığı bir sürecin en önemli ayağını hapishanelerin oluşturduğunu kaydedilen mektupta, korana salgını nedeniyle Mart ayının başından beri bakanlık talimatıyla tüm hakların gasp edildiğine dikkat çekti. 

‘F TİPİ HAPİSHANELER REJİMİ BÜTÜNEN SOSYAL VE POLİTİK İZOLASYON SİSTEMİNE ÇEVRİLDİ’

Tutsakların gönderdiği mektupta yer alan değerlendirme ve bilgiler şöyle: 

“Zaten ağır tecrit koşullarının işlediği, F Tipi Hapishaneler rejimi, pandemi bahanesiyle bütünen bir sosyal ve politik izolasyon sistemine çevrilmiştir. Kazanılmış en temel yaşamsal sosyal hakkımız olan sohbet, spor, açık görüş, sağlık/tedavi hakkı askıya alınmış; avukat görüşü, aile kapalı görüşü vb. haklarımız ise uzun süre engellenmiş, son zamanlarda ise sınırlı uygulanmaktadır. Sermaye sınıfını ve bürokratik sistemin çıkarı için dışarıda sınırsızca “sürü bağışıklığı” politikası izlenirken/her şey ‘normalleşirken’, pandemiyi ‘Allahın Lütfu’ gören iktidar, zindanlarda biz politik tutsaklar üzerindeki hak gasplarını kalıcılaştıracak her türlü adımı atmaktan çekinmiyor. Son çıkan yasa ve yönetmelikler de bunun en açık göstergesidir. Ve bugünkü yaklaşımlara bakılırsa fiili olarak gasp edilmiş haklarımız da kalıcı olarak ortadan kaldırmak isteniyor. Öteden beri yürütülen İmralı tecrit sistemi tüm zindanlara yayılıyor.

‘KOŞULLAR OLMASINA RAĞMEN SOHBET, SPOR GİBİ HAKLARIMIZ ENGELLENİYOR’

“Yüzlerce işçinin bir arada çalıştığı fabrikaların açık olduğu, AVM’lerin toplumsal tüm mekan ve alanların açıldığı, sokakların hınca hınç doldurulduğu bir zamanda (keza Ayasofya şovuyla 350 bin kişinin toplandığı iddiasının övgü vesilesi olduğu bir vasatta); bizlerin, tüm koşulları olmasına rağmen, personel dahil hepimiz süresiz izole haldeyken 10 kişi bir araya gelip sohbet, spor gibi sosyal haklarımızı kullanamıyoruz; pandemi bahanesiyle bu engelleniyor. Açık ki haklarımızın gasp edilmesi politik- ideolojik bir tercih içeriyor ve keyfidir.

“Sohbet, spor, atölye, sağlık-tedavi, savunma-avukat görüş, açık görüş hakkımız en temel yaşam hakkımızdır! Bizi pandemiden koruma bahanesiyle en yaşamsal haklarımızdan mahrum bırakmak bir sağlık – yaşam hassasiyeti olamaz. Olsa olsa ideo – politik bir ‘hassasiyet’, bir muktedir ‘hassasiyetidir!’ bunun bilinmesini istiyoruz. 

‘POSTA FAİŞ FİYATA, KAYBOLUYOR YA DA KAYBEDİLİYOR’

“Durumun vahametinin görülmesi için paylaşmak isteriz; ücretsiz iletişimin ışık hızıyla ve görsel olarak yapılabildiği bir çağda… bu imkanlarının yakınından bile geçemiyoruz. Tabi kaldığımız yazılı posta / mektup ise fahiş fiyatta ve dahası normal postalarımız ya kayboluyor / kaybediliyor ya da en iyi ihtimalle 2-3 ayda adresine ulaşıyor veya alabiliyoruz. Faks iletilerinin benzer akıbeti söz konusu oluyor. Bizleri fahiş fiyattaki Taahhütlü Mektup ve APS postalarına mecbur bırakıyorlar. Ailelerimizin büyük zorluklarla bizlere gönderdikleri paranın önemli bölümü posta ücretine gitmiş oluyor. Bu da bir tecrit ve izole etme politikasıdır. 

TELEFON HAKKI

“Adalet Bakanlığı telefon hakkını 10 dakikadan (haftada) 20 dakikaya çıkarmakla övünüyor. Aldatmaca odur ki, parası olanın görüşme yapabildiği bir sistem! Ailelerimizle temasımızın yegane yolu budur, o da paralıdır. Telefon hakkı açık – kapalı görüş hakkının telafisi ise, bu bakanlıkça karşılanmalıdır. Görüntülü telefon görüşmesinin mümkün olacağı ve yarım saat uygulanacağı, yine pandemi önlemleri kapsamında biz tutsaklara iletişim hakkı olarak vaat edilmişti. Fakat bunlarla kamuoyu aldatılmıştır / aldatılıyor. Zira geçen zamana karşın tutsakların lehine bu yönlü hiç bir adım atılmamıştır. Dolayısıyla bu sözde vaatler, son aylarda aleyhimize çıkarılan yeni yasa ve hak gasplarını perdelemenin araçları olmaktadır yalnızca!

‘SİSTEM POLİTİK TUTSAKLARIN ISLAH EDİLDİĞİ BİR YAKLAŞIMLA YENİDEN DÜZENLENİYOR’

“Son çıkan infaz yasasıyla ve uzantısı olan hapishane yönetmelikleriyle politik tutsaklar ve genel olarak politik muhalefete dönük niyetleri açığa çıkmıştır. Hapishaneler toplumsal muhalefetin ve biz politik tutsakların kuşatılıp ezildiği, biat edenlerin ideo -politik bakımdan ıslah edildiği bir yaklaşıma göre yeniden düzenleniyor. Sistem krizinin ve yönetememe korkusunun bir çıtası olarak bakılmalıdır bu duruma.

‘GÜNLÜK VE HAFTALIK MUHALİF-SOSYALİST BASIN VERİLMİYOR’

“Demokratik kamuoyunun, insan hakları savunucusu kesimlerin dikkatine sunuyoruz: Son çıkan yasayla devrimci, sosyalist, yurtsever muhalif basının hapishanelere sokulması yasaklanmıştır. Bu, bizlerin politik kimliklerine, temel hak ve hürriyetlerine, haber alama özgürlüğüne vb. dönük ideo-politik bir saldırıdır, tredman saldırısıdır. Yeni Yaşam gazetesinden tutalım, tüm haftalık, 15 günlük sosyalist basının hapishanelere alınması yasal ya da yasadan hareketle fiili keyfi olarak engellenmiş bulunuyor. Bizlere verilecek basına, ‘basın ilan kurulundan ilan alınıyor’ oluşu şartı getirilmiş; kabul edilmelidir ki, haftalık-15 günlük yayınların format olarak ilan alma durumu bulunmamaktadır. Yeni yasa kapsamında da değiller. Buna rağmen keyfi olarak, talimat üzerine ‘kesinlikle verilmeyecek’ denmiştir. Tüm bu saldırıların mahiyeti iyi okunabilmelidir.

‘AYLIK VE BASKIN ARAMALAR YAPILIYOR, EŞYALARIMIZA TEMAS EDİLİYOR’

Bunlarla da yetinmediklerini belirtmeliyiz. Tüm uygulamaların bahanesi yapılan pandemidir, tüm haklarımız askıya alınmıştır. Teması kesmek bahanesiyle… Öte yandan yeni göreve gelen idare (ki pandemi hassasiyeti çok yüksek görünüyor), pandemi nedeniyle durdurulmuş olan aylık aramaları yeniden başlatmış, yetmemiş, kısmi arama adı altında her fırsatta onlarca gardiyan eşliğinde hücre ve koğuşlara baskın yapılarak tüm eşyalarımızla temasta bulunarak aramalar yapılmaktadır. Kaydediyoruz ki, olacaklardan hapishane yönetimi sorumlu olacaktır. Kazanılmış haklarımızı gözardı eden, sorun ve taleplerimize çözüm üretmek yerine zorlama yöntemleri devreye koyan vb. yaklaşımları kabul etmeyeceğiz. 

Bunu bir kez daha yinelerken MKP, MLKP ve PKK dava tutsakları olarak duyarlılık çağrısında bulunuyoruz.”(ETHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!