HATAY – Hükümetin halk dayanışmasına düşmanca yaklaşımı hız kesmeden sürüyor. Hatay’ın Defne ilçesindeki Sevgi Park’ta sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, muhalif parti ve kuruluşların kurduğu dayanışma merkezinin boşaltılması saldırısı gözaltı terörü ile devam ettirilmişti.Bugünde İskenderun’da gönüllerin kurduğu çadırkentteki çadırlar zorla söküldü.
Depremzedeler, yaşananlara tepki göstererek çadırların sökülmesine engel olmaya çalıştı. Bölgede gönüllüler adına koordinasyon çalışmaları yürüten Selda Karafazlı, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler tarafından gözaltına alındı. Karafazlı, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in devreye girmesiyle serbest bırakıldı. Olaylar sonrası polis, çadırlara el koyarak gönüllülerden çadır alanını terk etmelerini istedi.
“22 senedir AKP’ye oy veriyordum, bundan sonra zırnığımı vermeyeceğim”
Yetkililerine tepki gösteren bir depremzede, şunları söyledi:
“Önce niye gelip buraya çadır kurmadı? Devlet, bu adamdan büyük mü? Niye bu adamdan önce devlet gelip de buraya çadır kurmadı? Bu adam 40 gündür çadır kuruyor, enkazımızı kazdı, kablomuzu çekti, yemeğimizi verdi, battaniyemizi verdi. Şimdi gelip bu adamın emeğini boşa mı çıkaracaksınız? Yazıklar olsun. Eğer siz de onlara alet olacaksanız yazıklar olsun size de. 40 gün önce devlet neredeydi? Bu adam, getirdi çadır kurdu; devlet niye kurmadı? Devlet, şimdi gelmiş bana ‘Çadırından çık’ diyor. O devlet ne devleti? Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Beş tane cenazem var. Üç yeğenim öldü. Şimdi bana diyorlar, ‘Çadırından çık’. Çıkmıyorum, erkek olan gelsin beni çıkartsın. 22 senedir AKP’ye oy veriyordum, bundan sonra zırnığımı vermeyeceğim. Çadırları boşaltmayın, gururu olan boşaltmaz. Çıkartabilen de gelsin çıkartsın beni. Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, çadırımdan da memnunum. Çadırımdan çıkmıyorum.”
Bir diğer vatandaş ise “40 gün sonra devletin aklına düşüyoruz. Dört çocuğum var, bunca zaman neredeydi bu devlet? Yeter artık, bari burada rahat bırakın. Polisi toplamışlar gelmişler, bizim çadırlarımızı yıkacaklar” dedi.
“Devletin yeri denilerek yardım malzemeleri boşaltılmak istendi”
İskenderun’da bir grup arkadaşıyla beraber gönüllü olarak bulunan ve bugün polis tarafından gözaltına alınan Selda Karafazlı ise yaşananları şöyle anlattı:
“Şu an Mustafa Kemal Mahallesi’nde, pazar yeri olan AFAD Rotary çadırkentindeyiz. Dün bir hışımla kaymakam ve vali buraya geldi. Buraya yeni atanan yetkili müdürlerimizle birlikte organize ettiğimiz şekilde, kapalı spor salonuna suları koymuştuk. Ayrıca kendi kıyafet depomuza sığdıramadığımız kıyafetleri de kapalı spor salonuna koymuştuk ve gönüllü hocalarımızın yardımıyla onları sınıflandırmıştık, insanlara düzenli dağıtım yapabilmek için. Kapalı spor salonundan her akşam saat 8-10 arası her çadıra su dağıtımı yapmaya başlamıştık. Ayrıca Rotary ekibinin kurmuş olduğu çamaşırhane vardı kapalı spor salonunda. Fakat dün çamaşır makinalarımızı çıkartmamız, kıyafetleri çıkartmamız, buradan hiçbir şekilde dağıtım yapılamayacağı, buranın devletin yeri olduğu söylendi.
“Islanan çocukları kapalı spor salonuna koymaya çalıştık”
Hiçbirimiz buna karşı değiliz, fakat tepki çok farklı gelişti. Dün yağmur yağdı, bütün çadırkent sular altında kaldı. İnsanlar kendi imkanlarıyla küreklerle, kovalarla suları dışarı atmaya çalıştı. Çocuklar ıslandı. Çocukları kapalı spor salonuna yerleştirmeye çalıştığımızda kapalı spor salonunun anahtarının alınıp gidilmiş olduğunu öğrendik ve gönüllü bir hocamız, camdan içeriye girerek çocukları acil giriş kapısından içeriye aldı. İçeride halihazırda kıyafetler vardı henüz çıkarmadığımız, çocukların kıyafetlerini değiştirdik ve ısıtıcıları açtık, çocukları o şekilde bir korumaya aldık. Ancak insanlar gece geç saatlere kadar uyumadılar. Battaniyeler, yorganlar her şey ıslandı.
“Erzakları resmen sokağa attılar”
Emniyet görevlileri burada, asayiş müdürü de burada, gönüllü arkadaşlar da burada. Rotary’nin çadırları söküldü ve yerine AFAD çadırları yerleştirildi. İnsanlar yataklarıyla, erzaklarıyla, dünden kalma ıslak eşyalarıyla dışarıdalar ve briketlerin üzerinde yemek yiyorlar. Gönüllülerin olduğu çadırların, yer gösterilmeden, yağmur gelecek olmasına rağmen apar topar sökülmesi isteniyor. Ana depo olarak kullandığımız büyük beyaz çadır içerisindeki eşyalarımızı taşımaya çalışıyoruz, ama sanki burada bir kaos, yetişilmesi gereken bir şey varmış gibi eşyaları, erzakları resmen sokağa attırıyorlar, büyük beyaz çadırımıza el koyuyorlar. Kadınlar ve çocuklar için oluşturduğumuz çadırlara da büyük ihtimalle el konulacak. Hatta halihazırda kurulu olan çocuk oyun alanlarımızın da kaldırılmasını istiyorlar, kendileri kuracaklarmış.
“CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’i aradım, kendisiyle görüşmemden 15 dakika sonra serbest bırakıldım”
Bugüne kadar, 35 gündür buraya yetkili bir devlet kurumundan bir su gelmemişken, gönüllüler ve Rotary tarafından buraya su getirilmişken, erzaklar getirilmişken bugüne kadar yoktular ama şimdi gelip depolara el koyuyorlar, ‘Biz yapacağız’ diyorlar. Ben, bugün sadece çekim yaptığım için kolumdan tutulup apar topar spor salonunun içine atıldım. Telefonumu ve görüntülerimi istediler, vermedim. Tutanak tutulmasını talep ettim, ‘Gerekiyorsa savcılığa gönderilebilir’ dedim. Kimliğimi ibraz etmemi isteyen sivil polis, kaba bir tavırla üzerime yürüdü. ‘Bu şekilde davranamazsınız’ dediğimde, ‘İstediğimiz gibi davranırız’ tepkisini aldık. O arada CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’i aradım, kendisiyle görüşmemden 15 dakika sonra serbest bırakıldım.”