Erdoğan, Patronları Kurtarmak için Umudunu Sigorta Şirketlerine Bağladı

featured

Erdoğan’ın konuşmasında temel vurgu; şirketlere sigortacılık sektörü üzerinden para aktarımıyla sermayeyi kollamaktı.

Yurttaşların en tabii hakkı olan emeklilik hakkını dahi ‘devlet desteği ve teşvikiyle’ özel sigorta şirketlerine havale etmeyi savunan Erdoğan, böylece sigorta şirketlerinde biriken fonun, sermayedarlara aktarılabileceğini savundu.

Sigorta şirketlerinin yeni ürün üretme ve pazarlamada yetersiz kaldığını dile getiren Erdoğan, ‘Türk sigortacılığının en önemli sorunu sektörün belirli branşlarda yoğunlaşması ve yeni ürün geliştirmekte yetersiz kalmasıdır.’ dedi.

Erdoğan’ın konuşmasında satırbaşları şöyle:

‘Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon biriktirirse, ülkemizin büyümesine ve kalkınmasına o derece destek verecektir. Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan bireysel emeklilik sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük vadeli kaynak sağlanabilecektir.’

‘6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması bu şirketlerin verimliliğini artıracaktır. Türk sigortacılığının en önemli sorunu sektörün belirli branşlarda yoğunlaşması ve yeni ürün geliştirmekte yetersiz kalmasıdır. Türk Sigorta, yenilikçi bakış açısıyla sigortacılığın daha geniş kesimlere ulaşması anlamında önemli bir misyon üstlenecektir. Yeni yapının kâr gayesinin yanında kamu yararını da önceleyen bir sistemle çalışması sistemin yenilikçilik açığını giderecektir.’

‘Türkiye’den bölgesel bir sigorta lideri çıkarma hedefimize bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum. Adını gücünden alan Türkiye Sigorta’nın, sigorta sektörümüze küresel rekabete taşımasını ümit ediyorum.’

Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşlarımızı, esnafımızı ve firmalarımızı salgının olumsuz etkilerine karşı korumaya aldık.

Bu süreçten bizim de menfi etkilendiğimiz gerçektir ancak diğer ülkelere göre bu etkiyi asgari düzeyde tutmayı başardık.

Dünya ile eşgüdüm içinde attığımız normalleşme adımlarıyla, ekonomimizi yeniden rayına oturttuk.

Ağustos ayına ilişkin göstergeler, yakalanan ivmenin devam ettiğini gösteriyor.

Reel kesim güven endeksi, yılın ikinci çeyreğindeki 75,2 seviyesinden ağustosta 105,2 seviyesine yükseldi.

Ekonomik güven endeksi, yılın ikinci çeyreğindeki 62,2 seviyesinden ağustosta 85,9 seviyesine çıktı.

Satınalma yöneticileri endeksi, 42,7 seviyesinden ağustos ayında 54,3 seviyesine ulaştı.

İmalat sanayii kapasite kullanım oranı, 63,5 seviyesinden ağustosta 73 seviyesine yükseldi.

Mayıs ile birlikte yükselişe geçen mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksi de ağustos ayında artmaya devam etmiştir.

İhracatımızdaki toparlanmanın da sürdüğünü görüyoruz. Haziran-ağustos döneminde, mart-mayıs dönemine kıyasla yüzde 26,9 oranında artışla 40,9 milyar dolar seviyesine ulaşmış; böylece geçen yılın aynı ayının dahi üzerine çıkmıştır.

Milletin işine, aşına, boğazındaki lokmasına kastederek; Türkiye’yi taviz vermeye ve iddialarından vazgeçirmeye çalışmışlardır.

Türk ekonomisinin yeterince güçlü olmadığı dönemde maalesef netice de almışlardır. Bu hamlelerin en önemli araçları her zaman; kur, faiz, enflasyon olmuştur.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!