Soma Davası: Tutuklama Talebi Reddedildi, Duruşma Mayısa Ertelendi

Soma davasının ilk duruşması, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı. Duruşma öncesi Akhirsa Garı'nda bir araya gelen 301 madencinin yakınları, demokratik kitle örgütleri ve ailelere onlara destek verenler yaptıkları açıklamanın ardından sloganlarla duruşma salonuna kadar yürüyüş yaptı. Devletin hukuku yine şaşmaz biçimde patronları korudu. Ara kararın açıklandığı duruşmada, 'tutuklama taleplerinin reddedine' karar verilerek, duruşma 24 mayıs gününe ertelendi.

featured

MANİSA – Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin ocak ayında verdiği bozma kararından sonra Soma davasının ilk duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Duruşma öncesinde 13 Mayıs 2014’te yaşanan madenci katliamında hayatını kaybeden 301 işçinin yakınları, Akhisar Tren Garı’nda duruşma salonuna kadar yürüyüş yaptı.

Madenci yakınlarının ‘301’i unutma unutturma’, ‘Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek’, ‘Soma’nın hesabı sorulacak’ sloganlarıyla yaptığı yürüyüşün ardından, duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı.

‘BUNUN ADI ADALET DEĞİL, BUNUN ADI SOSYAL CİNAYET’

Basın açıklamasını, babası Erdoğan Köse’yi katliamda kaybeden Berkan Köse okudu. Köse, ‘7 yıldır adalet peşindeyiz. Çünkü gerçek adaleti istiyoruz. Patronlar, bu katliamın gerçek sorumluları yargılansın istiyoruz. Yargıtay verdiği karar bir kez daha bizi derinden yaraladı. Canlarımızı alanlar ellerini kollarını sallaya sallaya geziyor. Bunun adı adalet değil bunun adı sosyal cinayet düzeni… Ne olursa olsun adalet sağlanana kadar buradayız’ dedi.

‘O TEKMEYİ HER GÜN ATTINIZ’

Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, katliamın üzerinden geçen 7 yıla rağmen acılarının ilk günkü kadar taze olduğunu söyledi. Çolak, “Tekmelediniz, sonra ise seçim yatırımı yapmak için bir özür dilettirdiniz. O tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan kuru bir özür müydü? Mahkeme salonlarında verdiğiniz kararlarla, HSK önüne evlatlarımızın toprağını götürürken bizlere biber gazı sıkarak yüreklerimize o tekmeyi her gün attınız. Avukatlarımıza şiddet gösterilmesine göz yumarak, dava karar aşamasına gelmişken, hakimi değiştirerek tekmelediniz.  ‘İnfaz yasası’ adı altında 6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Evlatlarımızın katillerini çıkararak attınız her gün o tekmeyi” diye konuştu.

‘ADALET SADECE SERMAYE SINIFINA’

Yargıtay’ın bozduğu kararı hatırlatan Çolak, “2 yıl sonra tekrar mahkeme salonlarını doldurma nedenimiz ise kamu görevlilerince yargı yolunun yeniden açılmasıdır. Biz adalet arayışımıza tam 7 yıl önce başladık. Katliamdan sorumlu tüm sanıklar, kamu görevlileri hukukun üstünlüğü gözetilerek yargılanmalıdır. Adalet sadece sermaye sınıfına ya da nüfuz sahibi olan insanlara olmamalıdır” dedi.

Adaleti bu ülkede herkes için aramaya devam edeceklerini belirten Çolak, “Soma’dan sonra yüzlerce işçi kaybettik, hepsinin ailesinin yanındaydık. Biz yaşatmak ve onları korumak için yola çıktıkça başka haberlerde yıkıldık. Ne olursa olsun mücadele etmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘YOLUMUZDAN DÖNMEYİZ’

Madenci aileleri adına konuşan Berkan Köse, “Katledilen 301 maden işçisi davasında yine bir aradayız. Maden işçileri patronların kar hırsı, ihmali yüzünden bedel ödedi. Patronlar gerçek sorumlulardır ve yargılanmalıdır. Adalet değil sosyal cinayet düzeninde adalet sağlanana kadar buradayız. Bu sosyal cinayet düzeni son bulsun maden işçisi göçük altında kalmasın.  Bu dava hukukun, emeğin davasıdır. İşçinin değil yandaşın ve patronun söz hakkının olduğu bir düzen istemiyoruz. Çark ne kadar sizden yana dönerse dönsün biz yolumuzdan dönmeyiz” ifadelerini kullandı.

Açıklama ardından aileler duruşmanın görüleceği salona geçti. Yoğun güvenlik önlemleri altında aileler duruşma salonuna alınırken, gazetecilerin telefonları kapatıldı.

PATRON CAN GÜRKAN DURUŞMAYA SEGBİS İLE KATILDI

301 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağının sahibi olan Soma Holding’in patronu Can Gürkan, duruşmaya SEGBİS’le katıldı.

Duruşma, mahkeme başkanı Salih Pehlivanoğlu’nun Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin kararını ve davanın taraflarının taleplerini okumasıyla başladı.

‘TARAFSIZLIĞINIZDAN ŞÜPHE DUYUYORUZ’

Gürkan konuşmaya başladığında aileler, mahkeme heyetine ve sanığa tepki gösterdi. “Sanıklar buraya getirilmeli, içimiz yanıyor. Sizin tarafsızlığınızdan şüphe duyuyoruz. Bizim çocuklarımız toprak altına girdi, sizin vicdanınız rahat mı” diyen aileler, “İnsan gibi bir karar vermiş olsaydınız şu an bunları tartışmayacaktık” ifadelerini dile getirdi.

Bir kayıp yakını da alçıda sarılı elini göstererek, “Ben bu halimle buraya gelebiliyorsam 301 işçinin katilleri de buraya gelebilirlerdi” dedi.

‘301 İNSAN ÖLDÜRDÜNÜZ SUÇ DEĞİL Mİ?’

Sanık Gürkan’ın “Hepimiz bir acı yaşadık. Bunun farkındayız” demesi üzerine aileler, “Neyin farkındasınız, bizim çocuklarımız öldü sen ise dışardasın, Yargıtay’ı kaça aldın” diye tepki gösterdi.

Sanık avukatının ortada bir suç olmadığını söylemesi üzerine aileler, “301 insan öldürdünüz suç değil mi! Senaryo belli, bize ve vicdanınıza saygınız varsa buraya gelin” dedi.

‘YARGITAY KARARI BİR PAÇAVRADIR’

Sanık Gürkan’ın savunmasından sonra söz alan müşteki avukatlarından Can Atalay, Yargıtay’ın karar dosyasını göstererek, “Bu bir paçavradır. Bütün bu feryat paçavraya karşıdır. Bu paçavraya ne kadar para harcadılar, hangi cemaatlerle iş tuttular bilmiyoruz ama buna boyun eğmeyeceğiz” diye belirtti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz kararını bilinçli bir şekilde 18 Ocak’a denk getirdiğini dile getiren Atalay, “Cumhuriyet Başsavcısı heyetin değişmesini beklemekteydi. Heyetin değişmesiyle beraber 5 iş günü içinde 18 Ocak’ta böylesi bir karar verdi” diye ekledi.

Mahkeme heyetine seslenen Atalay, “Bozma sonrası serbestlik ilkesi gereğince hüküm kurun. Yargıtay’ın vermiş olduğu karara direnin. Bu paçavrayla kendinizi sınırlandırmayın. 5 iş günü içinde binlerce sayfalık dosyayı inceleyen 3 Yargıtay üyesi sorumluluk taşısın. Bu dava ekmeğini kazanırken kimse ölmesin diyedir. Tekrar söylüyorum bu yükü taşımayın” diye konuştu.

‘YARGITAY’IN KARARIYLA ADİL YARGILAMAYA GÖLGE DÜŞMÜŞTÜR’

Atalay’dan sonra söz alan müşteki avukatlarından Evren İşler de sanıkların SEGBİS ile katılmasına tepki göstererek, “Can Gürkan’ı özlemedik, adil yargılama olsun diye burada istiyoruz” dedi.

İşler, “Yargıtay’ın kararıyla birlikte adil yargılamaya gölge düşmüştür. Siz de olası kasıt kararınızla daha önce de adil yargılamaya gölge düşürmüştünüz. İlk günden bu yana gözümüzün içine baka baka oyun oynandığının farkındayız. Memleketin yargı pratiğinin geldiği yer burası” diye konuştu.

‘HİÇBİR İŞVEREN YARGILANMADI’

Duruşmaya sanık ve avukatlarının katılmamasını baştan bir kurgulama olarak değerlendiren avukat Seçil Ege Değerli, “Biz bugün burada ailelerle baş başa kaldık. Adalet talebini adliyelerde karşılanmazsa elbette ki sokaklara taşıyor. Ancak adalet talebini meydanlarda dile getiren madenci yakını tekmeleniyor veya cumhurbaşkanına hakaretle yargılanıyor. Bu salonlar adaletsizliğin çaresizliğin kabullendirildiği yerler olarak kalıyor. Bu yargılama siyasi olarak bitmiştir. Size usulü tamamlamak kalıyor. Dönemin enerji bakanı TKİ tarafından Soma A.Ş. ye aktarılan 182 milyon TL nerede? Bu yargılamanın neresinde? Asıl patron benim diyen Alp Gürkan bu yargılamanın neresinde? Halkın vicdanında bu davanın hükmü verildi. Burada verilecek karar, 7 yılda 13 bin işçinin katledilmesi karşısında yapılacak yargılamaları da etkiledi. Hiçbir işveren yargılanmadı. Bu Yargıtay kararını anlamlandıramadığımız için sizden bir talepte bulunmuyoruz. Biz bu davanın mahkeme koridorunda da meydanlarda, sokaklarda mücadelesini her yerde vereceğiz” diye konuştu.

Duruşmada söz alan müşteki avukatlar davanın siyasi olduğunu, devlet ve sermaye arasında bitirilmeye çalışılan bir dava olduğunu söyleyerek siyasi karar doğrultusunda alınan kararlara karşı bir taleplerinin olmadığını dile getirdi.

Avukatlar Soma katliamında bile olası kasttan yargılama yapılmıyorsa Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin hiçbirinde artık bu kararın verilmeyeceği endişesi yaşadıklarını dile getirirken, mahkeme heyetinin dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndermesini istedi.

CAN GÜRKAN BERAATİNİ İSTEDİ

Müdahil avukatların ve ailelerin taleplerini kabul etmeyen heyet, ailelerin feryatlarına ve tüm itirazlara rağmen tutuklu sanık Can Gürkan’ın SEGBİS ile bozma kararına karşı beyanını aldı.

Sanık Can Gürkan hiçbir suçunun olmadığını beyan ederek beraat kararı verilmesini istedi. Dava ara verildi.

‘BİZLER NEFESİMİZ YETTİĞİNCE MÜCADELE EDECEĞİZ’

Aradan sonra başlayan duruşmada önce aile avukatlarından Berrin Demir konuştu. Demir, “Katledilen 2 işçiyi tanıyorum. Doğduklarını, büyüdüklerini, evlendiklerini gördüm. Bu topraklarda zeytin, tütün ekilirdi bunları bitirdiler. Sonra da benim bu kardeşlerim yerin 7 kat altına girip çocuklarına hayat kazanmaya çalıştılar. Bu arkadaşlarımız, katilleri 3 kuruş daha kazansın diye katledildi” dedi. “Burada ilmek ilmek bir düzenek oluşturuldu, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini sürdüren Demir, “Böyle bir Yargıtay bozma düzeneği yok, daha önce buradaki hiç kimse böyle bir şey görmedi. Büyük bir oyunun içindeyiz. Biz aklımız ve nefesimiz yettiği kadarıyla bu davaları yürütecek, mücadele edeceğiz” diye konuştu.

Söz alan avukat Sercan Aran ise “Bu salonda adil bir yargılamadan bahsetmek imkansızdır. Bizim sesimiz ne kadar gür çıkarsa çıksın mevcut hukuk sisteminde sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Ancak bizler sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün olmasa bile elbet bir gün adil bir yargılama olacak” dedi.

‘BİZ ÖLSEK BİLE ÇOCUKLARIMIZ DA BU DAVAYI BIRAKMAYACAK’

Avukat beyanlarının ardından katılanlara söz verildi. Aileler bu davanın peşini bırakmayacaklarını dile getirirken “Biz ölsek de çocuklarımız bu davayı bırakmayacak” dedi.

Elmas Kaya: “Biz kitapları hep düz tarafından okuruz, öyle zaman oldu ki kitaplar ters tarafından okunuyor. Bizim avukatlarımız dövüldü, içeri atıldı. Sanık avukatları ise dedi ki ‘onlar da çok basiretsizmiş, valizle para kazanıp kaçsalardı’ dediler. Yaratandan değil yönetenden korktukları için böyle. Bu taraftaki avukatlar çanta çanta para aldılar, bu taraftakilere dayak tutuklama düştü. 300 can değil 5 bin can aldınız.”

İsmail Çolak: “7 yıldır verdiğimiz adalet mücadelesinin son anları tiyatrodan ibaret. Çünkü siz adaleti göçük altında bıraktınız. Burada çocuklar bayramlarda mezarlara sarılarak bayram geçiriyor. Bugün veya yarın kararı verirken elinizi vicdanınıza koyun. Adaletle karar verin. 301 madencinin katillerinin bir kısmını siz, bir kısmını İzmir Bölge Mahkemesi, bir kısmını Yargıtay bıraktı.”

Naciye Kaya: “Benim eşim son 3 ay sürekli gazdan zehirlenip geliyordu. ‘Kömürü elimize alamıyorduk, yanıyordu’ diyordu. Başımıza bir iş gelecek diyordu. Amirlere söylediklerinde ‘çantanızı alın gidin’ dediler. Eşimin gözü açık gitti, gözleri kapanmıyordu. Kendi adaletimizi kendimiz mi sağlayalım? Benim çocuklarım 7 yıldır babasız, yanıyoruz. Adalet sağlanmadığı sürece de bu ateş sönmeyecek.”

Gülten Kavas: “Yangın varken, gaz varken bunlar neden işçi aldılar? Neden hakimi değiştirdiler? 7 yıldır bu adliye sarayı hayatım oldu. Neden bizim avukatlarımız bizi savunurken dört yıldır içerde yatıyor? Bu katiller serbestken onlar neden içerde?”

TUTUKLAMA TALEPLERİ REDDEDİLDİ, DURUŞMA 24 MAYIS’A ERTELENDİ

Devletin hukuku yine şaşırtmadı ve sermayedarları korudu. Ara kararın açıklandığı duruşmada ‘Kamu görevlilerinin sorumluluğuna dair süren soruşturmanın akıbetinin sorulmasına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine’ karar verildi. Tüm bu kararlarla birlikte duruşma, 24 Mayıs Pazartesi saat 09:00’a ertelendi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!