ANKARA – Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl açıkladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 149. sırada yer alalarak 2022 yılında da basın özgürlüğünün “kötü” olduğu ülkeler kategorisinde bulunmayı sürdürdü.
Bu yılkı endekste özgürlük durumu bakımından 8 ülke “iyi”, 40 ülke “tatmin edici”, 62 ülke “sorunlu”, 42 ülke “kötü”, 28 ülke ise “çok kötü” kategorisinde bulunuyor. Listenin ilk üç sırasında İskandinav ülkeleri Norveç, Danimarka ve İsveç yer alırken listenin son sıralarında İran (178), Eritre (179) ve Kuzey Kore (180) var.
2021 yılında 153’üncü sırada olan Türkiye, bu yılki raporda dört sıra yukarı çıkmış görünüyor. Rapora göre bu kısmi ilerleme medyaya dönük hükümetin baskılarına karşı sivil toplumun gösterdiği mücadele sayesinde oldu.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2005 yılında 98’inci sırada yer alan Türkiye, listedeki giderek aşağı sıralara düşerek 2010 yılında 138, 2015’te 149, 2020’de 154’üncülüğe geriledi.
Raporda Türkiye’de otoriterliğin medya çoğulculuğuna karşı Türkiye’de zemin kazandığı, muhalifleri/eleştirileri baltalamak için iktidarın tüm olası araçları kullandığı belirtildi. Ulusal medyanın %90’ının hükümet kontrolünde olduğu kaydedilen raporda, halkın son beş yılda ekonomik ve siyasi krizin ülke üzerindeki etkisini öğrenmek için çeşitli siyasi görüşlere sahip eleştirel veya bağımsız medya kuruluşlarına yöneldiği ifade edildi.
Eleştirel gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik, basın kartlarının ellerinden alınması gibi ayrımcı uygulamaların olağan hale geldiği belirtilen raporda iktidarın isteklerini yerine getiren yargıçların, yolsuzluk ve benzeri hassas konuları gündeme getiren, online makaleleri sansürleyerek demokratik tartışmaları sınırlamaya çalıştığı kaydedildi.
Raporda Türkiye ile ilgili olarak ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Recep Tayyip Erdoğan’ın aşırı yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanlığına ve otoriterliğine, basın özgürlüğünün hiçe sayılması ve yargı sistemine müdahaleler eşlik etti. Yargı, Erdoğan’ın talebi üzerine tutuklamalar yapsa da bazı hakimler ‘aşırıya kaçan baskıya’ ses çıkarmaya başladı: Bazı gazeteciler, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’, ‘örgüt üyeliği’ veya ‘örgüt propagandası’ gerekçelerine dayandırılan keyfi kovuşturmalarda beraat etti. Gazetecilere yönelik tutuklamanın yerini adli kontrol aldı. Temmuz 2021’de gazeteciler, AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç’ın şiddet görerek gözaltına alınmasının ardından, Olağanüstü Hal ilanından sonra ilk kez kitlesel eylem yaptı. Son iki yılda Türkiye’de iki gazeteci öldürüldü: Ses Kocaeli gazetesi sahibi Güngör Arslan 19 Şubat 2022’de; Bursa Rahmet FM çalışanı Hazım Özsu da Mart 2021’de uğradıkları silahlı saldırılar sonucu yaşamlarını yitirdiler. Cinayet zanlıları tutuklandılar.”