ANKARA – Devletin uyguladığı ekonomi politikaları neticisinde patlayan krizin faturasını artan vergilerle, işsizlikle ve yoksullukla ödeyen halk kitleleri bir de sürekli devletli baskı ve zora maruz kalıyor. Milyonlarca insanın canı burnunda nasıl geçineceğini düşündüğü coğrafyamızda, her muhalif devlet tarafından potansiyel birer ‘terörist’ olarak görülüyor. Dolayısıyla devlete savaş açan ve devletin ‘terörist’ olarak tanımladığı kişilere yönelik resmi politika her muhalife karşı uygulanıyor.
Bu uygulamaların bir sonucu olarak yaratılan ‘itirafçılık’ siyaseti, ‘işbirlikçileştirmeye’ ve ‘ajanlaştırmaya’ hatta itirafçılardan oluşan kontra örgütler kurmaya kadar vardırılmıştı. İşte bu aynı anlayış, gazete ve dergi okurlarına kadar uygulanmaya çalışılıyor. ‘iyi polisi-kötü polis’ oyunlarıyla veya açıktan tehditlerle yada Gökhan Güneş örneğinde olduğu gibi kaçırarak türlü biçimlerde muhalif insanlar tedit ediliyor, işbirlikçilik dayatılıyor!
Muhaliflere yönelik tehdit, taciz ve işbirlikçilik dayatılarına bir yenisi Ankara’da eklendi. Kaldıraç Dergisi okuru Eliç Ceylan, polis tarafından tehdit edildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden aranıp tehdit edilen Kaldıraç Dergisi okuru Elif Ceylan ve ailesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi.
Düzenlenen toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP), Devrimci Parti, Karala, İHD Ankara Şube yöneticileri, Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev Güç) ve Devrimci Gençlik Birliği (DGB) katıldı.
Basın toplantısında konuşan Kaldıraç okuru Doğa Ünlü, Ceylan’ın geçen hafta Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden olduğunu söyleyen biri tarafından arandığını belirterek, “Emniyet müdürlüğüne çağırarak konuşmak istedikleri şeyler olduğunu belirttiler. Okurumuzun yanıtı olumsuz olunca bu sefer ailesini arayarak çocuklarının tehlikede olduğunu, çocuklarının ‘iyiliğini’ istediklerini söyleyerek aileyi terörle mücadele şubesine çağırdılar” ifadelerini kullandı.
‘Her adımından haberimiz olacak’
Ünlü, ailesiyle birlikte Ankara Emniyeti’ne giden Ceylan’a polisler tarafından “Yukarda mı olmak istersin aşağıdaki nezaretlerde mi? Nereye gidersen git attığın her adımdan haberimiz olacak. Her hafta buraya çay içmeye gel, biz sana mezun olunca iş buluruz, burs bağlarız. Seni evinden alır evine bırakırız” denilerek taciz ve tehtid edildiklerini söyledi..
‘Baskılara son verin!’
Yaşanan olayın ne ilk ne de son olacağını belirten Ünlü, ”Cevabımızı tarihimiz veriyor. Baskılarınız, tacizleriniz, tehditleriniz boşadır. Kendi korkularınızı bizlere bulaştırmaya çalışmaktan vazgeçin. Bu sömürü düzeni var oldukça biz devrimciler insanca ve onurlu bir yaşam devrimi savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Ceylan’ın başına gelecek her şeyden Ankara Emniyeti başta olmak üzere valilik ve devletin sorumlu olduğunu vurgulayan Ünlü, Ceylan’a yönelik baskı ve tehditlere son verilmesini istedi.
‘İnsan kaçırmak ve ajanlaştırmak suçtur!’
İHD’ye son bir haftadır Gökhan Güneş ve Elif gibi birçok başvurunun geldiğini ifade eden İHD Ankara Şube yönetimi üyesi Sevil Turgut, “İnsan kaçırmak, ajanlaştırmak insanlık suçudur. Her yerde kamera olmasına rağmen kendilerine ‘görünmez’ diyenler, görünür durumda. İçişleri Bakanlığı konuya dair asla sesini çıkarmıyor. Biz bu uygulamaların takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
