ADANA – Adana’nın Yüreğir ilçesi Seyhan Mahallesi’nde 290 işçinin çalıştığı Mar&Bit Konfeksiyon’da patronun fabrikayı kapatarak alacaklarını gasp etme girişimine işçiler BİRTEK-SEN ile birlikte fabrika önünde yaptıkları açıklamada haklarını alana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai gibi alacakları bulunan işçiler Birleşik Tekstil Dokuma Ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) ile birlikte fabrika önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya, bazı sendika şubeleri, siyasi parti temsilcileri ile emek dostu çevreler destek verdi. Burada konuşan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, iktidarın depremde yaptığı düzenlemelerle patronlara işçileri tazminatsız işten atma şansı tanıdığını belirterek “Deprem bölgesinde tüm işçilerin ve işsizlerin kısa çalışma ödeneği ve işsizlik ödeneğinden koşulsuz yararlanmaları sağlanmalıdır” dedi.
PATRON DEPREMİ FIRSATA ÇEVİRMEK İSTİYOR
Fabrika önünde konuşan işçiler Mar&Bit’e ortak olan Salih Tekstil patronunun 2019 yılında da üretimde daralmayı gerekçe gösterip işçileri geri dönecekleri umudu vererek oyalayıp haklarını gasp ettiğini anlattılar. Şimdi de Mar&Bit patronu işçileri “İflas veririm, hakkınızı alamazsınız” diye tehdit ederek hak ettiklerinin altında ödemelere razı etmeye çalışıyor.
8 yılık bir işçi şunları söyledi: “Bize depremden sonra ‘2 hafta evde kalın’ dediler. Kaldığımız süre boyunca maaşlarımız ödenmedi. Sonra atölyenin kapanacağı söylendi. Ben 8 yıllık çalışanım bana teklif ettiği para 8 bin lira. Ben buraya yıllarımı verdim. Bu parayı kabul etmiyorum. Bize depremi de unutturdular. Haklarımı onlara bırakmayacağım” dedi.
Şilan isimli işçi, “Biz hakkımız dışında bir şey istemiyoruz. Onlar bizim sayemizde o paraları kazandı. Onların bize verdikleri kusurlu bir iyilik değil, kusursuz bir haktır” dedi.
Ramazan Tekin isimli işçi, “2014 yılında Mar&Bit çalışanı değil de Bulut Tekstil ismiyle işe başladık. Orayı da iflas gösterdiler ve Mar&Bit olarak üretime başladılar. 9 yıldır burada çalışan bir işçi olarak 9 bin lira teklif edildi. Biz buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Yüzbinlere insanın yakınını, evini, geçmişini kaybettiği ve 40 gün geçmişken hala çadır, barınma ve en temel ihtiyaçlara ulaşamayan on binlerce insan varken hükümetin bu kararname ile asıl mağdur olarak patronları gördüğünü ifade eden Türkmen, “Biz bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. İşten atmalar deprem bölgesinde koşulsuz ve şartsız yasaklanmalıdır. Bu yasağı çiğneyen patronlara caydırıcı cezalar verilmelidir. Bir aylık ücret gibi idari cezalarla işçi kıyımının önüne geçemezsiniz. Deprem bölgesinde tüm işçilerin ve işsizlerin kısa çalışma ödeneği ve işsizlik ödeneğinden koşulsuz yararlanmaları sağlanmalıdır” dedi.
“DEVETİN GÜCÜ SADECE GARİBANA MI YETİYOR”
Depremin ilk günlerinde yardım gelmez kaygısı ile fazla erzak alan insanların yağmacı muamelesi ile sokaklarda işkence edildiğini ifade eden Türkmen, “Onları da ‘Bakın polisimiz yağmacıları nasıl cezalandırıyor’ diye televizyonlarda gösterdiler. Ama bu yağmacılara kimse müdahale etmiyor. Bu devletin gücü sadece garibanlara mı yetiyor? Asıl yağmacı bunlar. 300’e yakın işçinin toplamda belki 15 milyona yakın birikimine çökmek yağmacılık değil midir? Ama biz işçi arkadaşlarımızla birlikte bu yağmacıların yakasını bırakmayacağız” şeklinde konuştu.