İSTANBUL – Emek Çalışmaları Topluluğu’nun hazırladığı İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu’na göre, 2021 yılında bin 480 işçi eylemi gerçekleşti. 2020’den 2021’e iş yeri temelli eylem vakalarına katılan işçi sayısı yaklaşık olarak 46 binden 83 bine, genel ve dayanışma eylemlerine katılan işçi sayısı da yaklaşık olarak 20 binden 40 bine çıktı. Raporun hazırlanmasında görev alan Deniz Sert, işçi eylemlerindeki gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
KOŞULLARIN İYİLEŞTİRİLMESİ TALEBİ
İşçi eylemlerinin birden fazla nedeni olduğunu ifade eden Sert, işçi eylemlerinin temel nedenlerini şöyle sıraladı:
“* Birincisi Kovid pandemisinin çalışma koşulları üzerinde inanılmaz bir etkisi vardı. Tam kapanma, üretime ara verilmesi, üretim sırasında işçilerin yalıtılması gibi olağanüstü bir durum vardı 2020 yılında. 2021 yılında ise bu koşullar gevşetildi, bu durumda işçilerin eylem yapma kapasitesini etkiledi.
* İkinci olarak ise pandeminin yarattığı hızlı bir ekonomik gerileme söz konusuydu, hali hazırda ekonomik durum iyileşmiş değil. 2020 yılını baz aldığında bir toparlanmaya da işaret ediyor. Dolayısıyla ekonomi kötüleşirken ama nispi bir iyileşme vardı fakat emekçilerin çalışma koşullarında ve gelirlerinde ciddi bir gerileme var ama bir yandan da bir toparlama görüyoruz bu da bir itici güç oldu.
* Üçüncü olarak Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreçleri de 2021 yılına denk geldi. TİS döneminin 2021 yılına denk gelmesi eylemleri daha yukarılara çıkardı.
* Dördüncüsü ‘Geçinemiyoruz’ başlığı adı altında toplayabileceğimiz, daha adil bir ücret talebi, vergi dilimin düzenlenmesi için yapılan eylemler.”
‘EYLEMLER GİDEREK ARTTI’
Sert, işçi eylemlerinin arttığı 2021 yılı için, “Mevcut haklar ve gelirler işçilere yeterli gelmiyor, mevcut haklarını geliştirmek için eylem yapıyorlar. Bu eylemler 2020’de yüzde 26 iken 2021’de yüzde 65’e çıkıyor. TİS nedeniyle yapılan eylemlerin yüzde 32’e çıkmış durumda daha önce yüzde 20’idi. TİS, aslında bize şunu gösterir; örgütlü işçilerin işyerindeki mevcut şartlarını sendika aracılığıyla bir sözleşmeye bağlandığı bir süreçtir. TİS nedeniyle yapılan eylemler bu kadar artıyorsa, işçiler sendika veya işverenlerin kendilerine reva gördüğü teklifi kabul etmiyor ve daha fazlasını istiyor. Bu da ekonomik gidişatla ilişkilendirilebilir” diye konuştu.
‘SENDİKALAŞMA EĞİLİMİ VAR’
İşçi eylemlerinin bir diğer nedenin ise sendikalaşma olduğunu belirten Sert, “Sendikalaşma bizde her zaman liste başı eylem nedenleri arasında yer alır. Bu yılda Türkiye’de yasal mevzuatlar işçileri korumaya yönelik olmadığı için işçiler iş yerindeki sorunları kalıcı olarak düzeltmek için sendikalarla düzelteceklerini düşünüyorlar. İşçiler kendi haklarını korumak ve şartlarını iyileştirmek için sendikaya üye oluyorlar” ifadelerini kullandı.
Sert, “Sendikalaşmak için mücadele veren işçiler eyleminde neredeyse yüzde yüzlük bir artış var. Sendikalaşmaya bir meyil var” dedi.
OTORİTERLEŞMENİN ETKİSİ
Türkiye’de otoriterliğin 2015 yılından sonra giderek arttığına işaret eden Sert, bu durumun işçi eylemleriyle ilişkisini şöyle kurdu: “Ülkedeki siyasal iklim ‘biraz daha demokratik’ durumdayken, işçilerin eylem yapma imkânı koşulları artıyor. Otoriterleşme kendini hissettirdiğinde bu kapasite sınırlanıyor. 2015’ten beri giderek bir azalma görüyoruz. 2015’i bir tepe noktası olarak alırsak, 2021 ancak yaklaşıyor. Şöyle anlatayım; 2015’te 690 işyerinde eylem oldu, 2021 yılını bir toparlanma yılı olarak adlandırıyoruz ancak yaklaşık 480-490 farklı iş yerinde eylem oldu. Fakat hiçbir zaman da 6 yıllık dönemde ekonomi hiç bu kadar kötüleşmemişti. Bu da siyasal iklim ne kadar sertleşirse sertleşsin işçiler yaşamak ve hayatta kalmak için mücadele etmek gerektiğini bir şekilde hissediyor diyebiliriz.”
‘İŞÇİLER ŞALTERLERİ İNDİRDİ’
Sert, işçilerin 2021 yılı içindeki eylemlerinin sonucunda yüzde 43’de oranında “kazanım” ya da “kısmen kazanım” elde ettiklerini söyledi. Sert, “Kazanımlar şu yolda elde ediliyor, işçiler şalterleri indirdikten sonra kazanım elde etme ihtimali artıyor. Yani bu patronun canını yakan yegâne eylem yöntemi” dedi.
GREVLER
Yıl içinde yapılan eylemlerin 5’te birinin grevlerden oluştuğunu aktaran Sert, “Grevler işçi sınıfının daha mobilize olduğu eylemlerdir çünkü bu sert eylemlerdir ve ağır sonuçları olabilir. Fakat işçiler baskılara rağmen eylemleri yaptı” diye konuştu.
‘EYLEMLERİN BASINDA YER ALMASI ÖNEMLİ’
Eylemlerin sanal medyaya veya medyaya düştüğünde kamuoyu oluşturduğunu belirten Sert, “Bunun kazanıma etkisi ciddi oluyor. İşçi eylemleri basında yeterince yer almıyor. Ana akımda kendilerine nadiren yer buluyor. Daha önceki araştırmalarda şöyle bir oran var; bir eylem kümesinin sadece yüzde 7’si basına yansıyor” dedi.
Sert, “Umarım 2022 yılı işçi sınıfı açısından mücadelenin zirveye ulaştığı, bol bol kazanım elde ettiğimiz ve otoriter iklimi gerilettiğimiz bir yıl olur” temennisinde bulundu. (MA / Berivan Kutlu)