ANKARA – Sermaye devletinin içindeki kliklerin çıkar kavgaları hız kazandığı oranda kirli çamaşırları da ortaya çıkmaya devam ediyor. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Levent Göktaş adına twitter hesabı açmasıyla yeniden gündeme gelen albay Göktaş hakkındaki iddialar da birbir gün yüzüne çıktı.
Tarihçi ve yazar Necip Hablemitoğlu’nun 2002 yılında uğradığı suikastle de adı sıkça anılan albay Levent Göktaş hakkında Cumartesi Anneleri de sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı.
‘Bugünlerde Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili olarak kamuoyunun gündemine gelen Albay Levent Göktaş ile ilgili bizim de söyleyecek sözümüz var.’ ifadeleriyle başlayan açıklamada şunlara yer verildi:
‘Yıllarca Galatasaray’dan sormuş ama savcıları harekete geçirememiştik. Şimdi tekrar soruyoruz: Levent Göktaş cevap ver; AKPli bir milletvekilinin babası H.B ve dayısı M.B. nerede?
14 yıl boyunca TSK’nın kadrolu tercümanı, istihbaratçısı, sorgucusu olarak görev yapan; generallerin “manevi oğlu” Yıldırım Beğler, 2009 yılında Sabah Gazetesi’ne verdiği günlerce süren röportajında önemli ifşaatlarda bulunmuştu.
İfşaatların bir kısmında H.B ve M.B.’nin isimlerinin MAK’ın ölüm listesine Levent Göktaş tarafından kendi el yazısıyla eklendiğini söylemişti. Kendisinn gözaltına alıp Levent Göktaş’a teslim ettiği bu kişilerin sorgu sonrası öldürüldüklerini açıklamıştı.
Ancak bu iddialarla ilgili Levent Göktaş yargı önüne hiç çıkmadı. Yargı makamlarına sesleniyoruz: Harcı evlatlarımızın kanı ile karılan duvarları tahkim etmekten vazgeçin; maddi gerçeği açığa çıkartma ve adaleti sağlama görevinizi yerine getirin.
H.B ve M.B. ‘nin aileleri olaydan bir hafta sonra dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’le görüşmüştü. Akşener onlara olayın aydınlatılacağı sözünü vermişti. Ama kayıplardan bir daha haber alınmadı.
Akşener’e sesleniyoruz: Olayın neden aydınlatıl(a)madığını açıklayın.
Göktaş’ın avukatlarına hatırlatıyoruz: Adı ölüm listeleri, ölüm kazanları, gözaltında kaybetme, siyasi cinayet iddiaları ile gündeme gelmiş olan müvekkilinizi savunmak sizin kararınız ama hakikate barikat kurmayın, açıklamalarınızı hukuka ve vicdana bağlı kalarak yapın.’