URFA – Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Mart ayında yayınladığı rapora göre; Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 716, yoksulluk sınırı ise 9 bin 393 TL. Aynı raporda son 18 yılda açlık sınırının 6 buçuk kat arttığına yer verilirken, DİSK Genel-İş Emek Araştırma’nın 21 Ocak 2021 tarihli raporuna göre de çalışan yoksul sayısı 7.7 milyonu aşkın. Verimli ovalarıyla bir tarım kenti olan Urfa’da işleri olmayan insanlar ya mevsimlik tarım işçisi olarak başka kentlere göçüyor ya da hamallık yaparak geçimlerini sağlıyor.
Urfa Zahireciler sitesi ve İmam Keskin Buğday Pazarı’nda çalışan hamallar, yaşadıkları zorlukları anlattı.
Evli ve 4 çocuğu olan Ömer Çakmak, İmam Keskin Buğday Pazarı’nda hamallık yaparak geçimini sağlıyor. Başka bir mesleği olmadığı için 25 yıldır hamallık yapan Çakmak, aile olarak başka gelirlerinin olmamasından kaynaklı geçim sıkıntısı yaşadıklarını söyledi. Güvencesiz ve sigortasız çalıştırılan Çakmak, “Bir TIR’ı 50-60 liraya indiriyor, bindiriyoruz. Elimi ya da ayağımı çalışma makinesine kaptırsam hayatım gider. Kimse bakmaz, ayağımın koptuğunu bile fark etmezler. Bize değer verilmiyor. İşleri olmasa bizi buraya almazlar bile” dedi.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMA
Kimi günler yemek yiyemediklerini kimi zaman da sadece bir dürüm ile karınlarını doyurduklarını dile getiren Çakmak, “Eşim ve çocuklarım şu an pamuk tarlasında çapa yapıyor. Çocuklarımdan biri 12, diğeri 14 yaşında ama çalışıyorlar. Sigortalı bir işim olmasını isterdim. Bize saygı göstermiyorlar. Burada iş bitti mi bu kez dışarı mevsimlik işçi olarak çalışmaya gidiyoruz. Sabah 07.00’den akşam 22.00’ye kadar çalışıyoruz. Bazen çocuklarımı göremiyorum. Tarım Mahsulleri Ofisi’nde 8 yıl önce kolumu erozyon makinesine kaptırdım. Kimse halimi sormadı. Toplumda görülmüyoruz çünkü hamalız” diye konuştu.
BİR HAFTA İŞ OLMUYOR
Aynı pazarda 20 yıldır hamallık yapan 4 çocuk babası Ramazan Temelli, hamallıktan başka yapabileceği iş olmadığını söyledi. Temelli, herhangi bir güvencesi olmadan çalışan Temelli, buna bir de sıcak hava eklenince şartların daha da zorlaştığını belirtti. Hamallık gibi günlük işlerin sabit maaşı olmadığını dile getiren Temelli, “İyi kötü geçinebiliyoruz. Bunun sabit bir maaşı yok. Bazen yevmiyeler 100 lira oluyor, bazen hiç olmuyor. Günlük çalışıyoruz. Kimi zaman bir hafta çalışamadığımız oluyor. İşimiz ekine bağlı. Sigortalı bir işimin olmasını isterdim. Çalışma saatimiz belli değil. Bazen gece saat 01.00’e kadar çalışıyoruz. Her yıl alacağımız ücretlere 50 kuruş zam yapılıyor. Bir ton tahılı 4 buçuk liraya boşaltıyor, 5 liraya yüklüyoruz” dedi.
PANDEMİDE DESTEK YOK
Pazarda 150 kişinin hamal olarak çalıştığını kış aylarında ise farklı işler yaptıklarını dile getiren Temelli de diğer bir çok işçi gibi güvencesiz çalıştırıldığı için pandemi döneminde eve kapanamadığı gibi hiç bir destek alamadı. İmam Keskin Buğday Pazarı’nda akrabalarıyla birlikte yıllardır hamallık yapan Müslüm Ağaoğlu ise yaptıkları işin çok zahmetli olmasına rağmen düşük ücretle çalışmaya zorlandıklarını dile getirdi. Arpa ve buğday fiyatlarının her yıl katlandığını söyleyen Ağaoğlu, “Ama bizim aldığımız ücretler hep aynı. Bu kadar çalışmamıza rağmen emeğimizin karşılığını vermiyorlar. Hakkımızı yemesinler” dedi.(MA / Barış Polat)