İZMİR – Maden sahası önünde açıklama yapan Bağımsız Maden-İş Sendikası yöneticileri, üretimin durdurulması ve gerekli denetimlerin yapılması çağrısında bulundu. Sendika, yaşanacak her türlü olumsuz durumdan Enerji ve Çalışma Bakanlığı’nın sorumlu olacağına işaret etti.
İzmir’in Kınık ilçesinde dün akşam saatlerinden grizu patlamasının yaşandığı Polyak Madencilik önünde açıklama yapıldı. Bağımsız Maden-İş Sendikası, maden sahasında yaptığı açıklamada, maden sahası gerekli denetimlerden geçirilmeden işçilerin çalıştırılmaması gerektiği çağrısında bulundu. Açıklamaya, Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır da katıldı.
Açıklamada konuşan Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Resul Demir, Kınık Elmadere Köyü’ndeki maden sayasında yaşanan iş kazasında 51 işçinin yaralandığı bilgisini verdi. Yaralı madencilerin yarısında çeşitli derecelerde yanıklar oluştuğunu, kol, parmak kırıkları, beyin kanaması geçirenler olduğunu kaydeden Demir, iki maden işçisinin durumları ağır olduğu için İzmir Bozyaka Devlet Hastanesi’ne sevk edildiği bilgisini paylaştı.
Dün akşam saatlerinde hızla iş kazasının yaşandığı maden sahasına geldiklerini maden işletmesi yöneticileri ve işçilerle görüştüklerini söyleyen Demir, işletme yöneticilerinin işçileri üretim alanına çağırmasına müdahale ettiklerini belirtti.
MADEN SAHASI ÜRETİME AÇILDI
Vücudunda ciddi yanıklar oluşan iki maden işçisi dışında 49 işçiyle yüz yüze görüşme yaptıklarını söyleyen Demir, “İşçiler ‘alev topu gördüklerini, patlamanın basıncıyla yere kapaklandıklarını, patlamanın metan birikmesinin parlamasından olduğunu’ ifade ettiler. Çok sayıda yanığa sahip madencinin varlığı olayı açıklığa kavuşturmuştur. Bunun sonucunda olayın bir patlama olduğu açıktır” dedi. Şirket yöneticilerinin patlama yaşanmadığı şeklindeki açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını vurgulayan Demir, ocakta bir sorun olmadığı gerekçesiyle işçilerin çalıştırılmaya başlandığını aktardı.
ÇALIŞMA VE ENERJİ BAKANLIĞI SORUMLU
Polyak Maden sahasının yaşanan kaza sonrası riskli olduğuna dikkat çeken Demir, “Bu çalışanların her biri açısından yaralanma ve ölüm riski anlamına gelmektedir. Bu nedenle işletmenin Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı müfettişlerince ayrıntılı bir denetimden geçirilmeden, denetçilerden çalışılabilir izini alınmadan işçilerin üretime başlatılması çok büyük sakınca taşımaktadır. Bu denetimler yapılmadan yaşanacak her türlü üzücü olayın sorumluluğu işletme yöneticilerine, bilirkişilere, Çalışma ve Enerji Bakanlığına aittir” dedi.
SARI SENDİKACILIK İŞÇİLERİN HAYATINI TEHLİKEYE ATIYOR
İşyerinde örgütlü Hak-İş’e bağlı Öz Maden-İş Sendikası’nın işçi sağlığı ve işyeri güvenliği denetimlerine tabi olmadığını, işçiler lehine tutum almadığını vurgulayan Demir, “Patronların sopası gibi davranan sarı sendikacılık işçilerin hayatının tehlikeye atılmasının önünü açmaktadır. En az işveren kadar sarı sendikada bu olaydan sorumludur. İşveren anayasal hakları bir kenara iterek işçilerin sendikal özgürlüğü konusunda tarafgir davranmaya son vermelidir. Bu husus İSİG kuralları açısından da çok kritiktir” diye kaydetti.
20 bine yakın maden işçisinin çalıştığı Soma havzasında tam teşekküllü bir hastane olmamasının acil durumlarda müdahaleyi zorlaştırdığına işaret eden Demir, “Acilen bir Maden Hastalıkları Araştırma Hastanesi oluşturulmalıdır” çağrısında bulundu.
