Sermaye devleti, en demokratik hak arama mücadelelerini dahi terörizm olarak nitelendirip demokratik haklarını kullanan kişileri ‘terörist’ ilan ediyor. Çalışmak için yaşamak zorunda olan milyonlarca insandan, öğrencilerden, akademisyenlerden, aydınlardan, yazarlardan, sendikacılardan ve herkesten, halktan olan herkesten duydukları korku, onların işledikleri suçun büyüklüğünü de göstermektedir.
Sermaye devletinin politikaları doğrultusunda yayın yapan yandaş medya kuruluşlardan biri olan ‘Beyaz Tv’ adlı organ, yaptığı sözde bir programda yolsuzluklarıyla gündemden düşmeyen AKP’li eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’e yer verdi. Gökçek, hiçbir delil niteliği olmayan ve eline kimlerinin tutuşturduğu da meçhul -olmayan- fotoğraflarla öğrencileri isim ve soyisimleriyle anarak ‘yasa dışı örgütlere’ üye olmakla ‘suçladı’.
Örgütleri karıştırdı
Fortoğrafların ve isimlerin bir mezkezden eline verilmiş olduğu, ismini zikretmeye çalıştığı örgütleri tanımadığı yasal partileri daha ‘terör örgütü’ olarak tanımlamasından anlaşıldı. Öğrencileri isim isim örgüt adlarıyla anarken, hangi ismin hangi “örgüte üye olduğunu” gevelemeye çalışırken örgüt isimlerini ‘moderatör’ konumundaki şahsın sürekli düzeltmesi de ayrı bir mizansen oldu.