Umberto Eco Faşizmin 14 Genel Özelliğinin Listesini Yapıyor

featured

Eco, Mussolini’nin “kesinlikle diktatörlük olan ama ılımlı olduğu için değil, ideolojisinin felsefi olarak zayıf olması nedeniyle tam olarak totaliterlik olmayan” faşist yönetimi altında büyüdü.Yaygın görüşün aksine, İtalya’da faşizmin özel bir felsefesi yoktu. Ancak bir stili, siyah gömlekleriyle, Armani Benetton veya Versace’ın olabileceğinden çok daha etkili bir giyim tarzları vardı. Yorumun kara mizahı faşizm hakkında önemli bir ortak görüşü gösteriyor. Aşırı milliyetçiliğin bir formu olarak hangi millette üretildiyse esas olarak o kültürün dış hatlarını alıyor.

Avrupa genelinde ve hatta Güney Amerika’daki birçok milletin otoriter rejimlerinin kültürel dışavurumunu açıklamayı tek bir kelimeye yüklemek gibi görünebilir. İtalya, “Avrupalı bir ülkeye egemen olan ve politik sisteme ad veren ilk sağ görüş diktatörlük” olabilir. Ama Eco’nun kafası karışmış “Neden faşizm kelimesi başka totaliter akımlara kullanılabilecek bir kelimeyken bir kapsamlama olmuş?” Bir kere, diyor ki, “Faşizm belirsiz bir totaliterizmdi, değişik felsefi ve politik fikirlerin kolajı, çelişkiler kovanıydı.”

Eco, “Sadece bir tane Nazizm var.” derken kendinden emin ayrıca “Faşist oyunu birçok şekilde oynanabilir ve oyunun adı değişmez.” diye ekliyor. Eco “Ur-Faşizm, veya Ebedi Faşizm’in özelliklerini 14 “ipik özelliğe düşürüyor. “Bu özellikler” diye yazıyor yazar ve göstergebilimcisi “Bir sistem halinde organize edilemez; bir çoğu diğeriyle çelişir ve ayrıca başka tip despotizmlerin ve fanatizmin de özellikleridir. Ama bunlardan birinin olması faşizmin etrafında oluşmasına yeterlidir.”

  1. Geleneğe tapınma. İnsanın büyük gelenekçi düşünürleri bulmak için her faşist hareketin listesine bakması yeterlidir. Nazi kavrayışı geleneksel, bağdaştırıcı, esrarengiz öğelerle desteklendi.
  2. Yenilikçiliğin reddedilmesi. Aydınlanma, Akıl Çağı, modern yetersizliğin başlangıcı olarak görülür. Bu bağlamda Ur-Faşizm mantıksızlık olarak tanımlanabilir.
  3. Eylem eylem içindir inancı. Eylem kendi başına güzeldir ki daha önceki herhangi bir yansımadan ayrı ya da bağımsız sayılmalıdır. Düşünmek bir zayıflatma biçimidir.
  4. Anlaşmazlık ihanettir. Eleştirel ruh farklılık yaratır, ve farklılık yenilikçiliğin bir belirtisidir. Modern kültürde bilim topluluğu anlaşmazlığı bilgi birikimini geliştirici bir yol olarak över.
  5. Değişim korkusu. Faşist veya erken faşist hareketinin ilk karşı olduğu yabancılardır. Dolayısıyla Ur-Faşizm doğası gereği ırkçıdır.
  6. Sosyal yılgınlığa çekicilik. Tarihi faşizmin en büyük tipik özelliklerinden biri yılgın orta sınıfa çekici olmasıydı, bu sınıf ekonomik krizden veya politik aşağılamadan muzdaripti ve  aşağı sosyal grupların baskısından korkuyordu.
  7. Komplo takıntısı. Takipçiler kuşatma altında hissetmeli. Komployu halletmenin en kolay yolu yabancı düşmanlığına başvurmaktır.
  8. Düşman hem güçlü hem de zayıftır. Sürekli değişen retorik odaklanmayla, düşmanlar aynı anda hem çok güçlü hem de çok zayıftır.
  9. Pasifizm düşmanla ticaret etmektir. Ur-Faşism için hayat mücadelisi yoktur, hayat mücadele içindir.
  10. Zayıf olanı göz ardı etmek. Elitizm aşırı sağcı ideolojinin tipik yönlerinden biridir.
  11. Herkes kahraman olmak için eğitilir. Ur-Faşist ideolojisinde, kahramanlık kaidedir. Kahramanlığa heves ölüm hevesiyle kesinlikle bağlıdır.
  12. Maçoluk ve silahlanma. Maçoluk hem kadınlara karşı küçümseme hem de bakirlikten homoseksüelliğe kadar standartdışı cinsel tabiatlara  karşı hoşgörüsüzlük ve kınamayı ima eder.
  13. Seçici halkçılık. Geleceğimizde, seçili bir halk grubunun duygusal tepkisinin Halkın Sesi olarak sunulabileceği ve kabul edilebileceği bir TV veya İnternet popülizmi var.
  14. Ur-Faşizm aldatıcı dil kullanır. Tüm Nazi veya Faşist okul kitapları kompleks ve eleştirel düşünme araçlarını kısıtlamak için azaltılmış söz dağarcığı ve temel sözdizimi kullanırdı.

Bu kısaltılmış liste (tam versiyonu The New York Review of Books’ta bulunabilir.) blogger Paul Bausch aracılığıyla, Kottke’den bize gelmiştir. Kottke, “Otoriter rejime karşı gelen güçlü bir tarihimiz var. Karşı gelmenin, bağışıklık sistemi tepkisine benzediğine inanmak istiyorum.” diye yazıyor.

Eco’nun makalesinin çoğunlukla dikkat edilmeyen ayrıntılarından biri, İtalyan muhalefet hareketinin beklenilmedik koalisyonlarının nitelendirmesidir. Direniş “Direnişten kendi şahsi malı gibi faydalanan” Komünistleri ve Eco’nun çocukluk kahramanı Franchi gibi liderleri kapsıyordu, kendisi o kadar anti-komünistti ki savaştan sonra oldukça sağ görüşlü gruplara katıldı. Bu tek başına İtalyan direnişinin belirgin özelliklerinden biri olabilir, totaliter hükümete direniş gösteren birçok ülkelerde olmayan bir özellik. Partiler arasındaki bu ortak çıkar eksikliği için Eco sadece “Kimin umrunda? Özgürlük farklı renklerdeki insanlar için ortak bir çalışmadır.”

Yazar: Umberto Eco

Çevirmen: Hilal Sönmez

Kaynak: Open Culture / Çeviri Gazetesi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!