İSTANBUL – Sendikalaşma oranının yüzde 14’lerde olduğu coğrafyamızda, sermayedarlar sendikalaşmaya karşı saldırgan tutumundan vazgeçmiyor. Sendikalaşan işçiler, patronların yıldırma politikalarına hedef oluyor, mobbinge maruz bırakılıyor ve işten atılıyor.
İstanbul Beylikdüzü Haramidere Sanayi Sitesi’nde bulunan, Zara ve H&M gibi uluslararası markalara üretim yapan SML Etiket fabrikasında aralarında DİSK/Tekstil ve Dev Tekstil üyelerinin de bulunduğu 22 işçi işten atıldı. ‘Küçülme’ gerekçesiyle işten atıldıklarını ifade eden işçiler, esas meselenin ise DİSK/Tekstil’in yetki alması olduğunu ifade etti. Dev Tekstil üyesi işçiler patronun sözleşme masasına oturmamak üzere bu hamleyi yaptığını belirtti.
Evrensel’den Berivan Balkay’ın haberine göre; Evrensel’e konuşan işçilerden Seçil Arı “Bir buçuk yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Ben bu hafta kısa çalışma uygulamasından dolayı iznindeydim. Bir mesaj geldi yarın işe gelmeniz gerekiyor diye, ardından fabrikayı aradım ve üretim müdürü sizinle görüşmek istiyor dendi. Ben de sabah servise binerek işe geldim, öğleye kadar çalıştım hiçbir problem olmadı. Üretime devam ettik. İlk beni çağırdılar, firmamız küçülmeye gidiyor, sizinle çalışmaya devam edemeyeceğiz dediler. Firma küçülmeye giderken nasıl yeni taşeron işçi alımı yapıldığını sordum. Bize taşeron işçiler alındıktan sonra işi öğretmemiz söylendi. Bizim çalıştığımız makinelere gönderdiler. Biz de işi öğrettik onlara. Şimdi de bize küçülmeye gidiyoruz diyorlar. Bana taşeron işçilerin bir kısmının da çıkarıldığı söylendi. Ama biz içerde yeni başlayan işçilerin çalışmaya devam ettiğini biliyoruz, sadece birkaçı kendisi istifa ederek işten ayrıldı” dedi.
‘ASIL MESELE SENDİKANIN YETKİ ALMASI’
İşten çıkarmanın yasak olduğunu söylediğinde anlaşma teklif edildiğini ifade eden Arı şöyle devam etti: “Hiçbir şekilde kendileriyle anlaşamayacağımı söyledim. ‘Bu fabrikada kimse çalışmazken gece gündüz mesaiye kaldık. O zaman her şey yolundaydı, şimdi ne oldu’ dedik. ‘İşler durdu küçülmeye gidiyoruz, şu an 8 kişi çıkarıldı ama çıkışlar devam edecek’ denildi. Burada asıl mesele DİSK Tekstil İşçileri Sendikasının SML fabrikasında yetki alması, işverenin itirazına karşın mahkemenin kazanılması ve toplu sözleşme sürecine girilmesi. Amaçları kadrolu işçileri işten çıkartıp taşeronları burada çalıştırmak ve toplu sözleşme yapmasını engellemek. Bu işletme uluslararası firmalara üretim yapan bir işletme. H&M, Zara, Bershka gibi markaların etiketleri burada üretiliyor. Çin menşeili olan fabrikanın dünya genelinde 25 fabrikası var ama özellikle bizim gibi az gelişmiş ülkelerde üretim yaptırıyor, çünkü burada iş gücü daha ucuz. Burada DİSK/Tekstil Dev Tekstil üyeleri de var. Sendika üyelerini, öncü gördükleri işçileri işten attılar.”
‘SENDİKA GELECEK DİYE İŞÇİLERİ OYALADILAR’
Fabrikadaki koşulları da aktaran Arı, aldıkları ücretle geçinemedikleri için zam istediklerini ancak oyalandıklarını söyledi. Arı, “Yok sendika gelecek o zaman belli olacak, yok şu ay yapacağız bu ay yapacağız diye oyalandık. Bizim sendikalaşmamızın nedeni düşük ücretlerdi. Onun dışında sadece 250 TL’lik market kartı dağıtıyorlardı. Kısa çalışma ödeneğinde ise ücret dahil haklarımızı iyice azaldı. Ücretsiz izinle günlük 39 TL’ye geçinmeye çalışan arkadaşlarımız vardı. Arkadaşlarımız kovid oldu, birkaçı yoğun bakımda kaldı. Fabrikada resmen sürü bağışıklığı uygulandı ve herkes hasta oldu ama fabrika çalışmaya devam etti” dedi.
‘SÜREKLİ PERFORMANS ARTIŞI İSTEDİLER’
Atılan işçilerden Derya ise şunları aktardı: “Sendikaya üye olduğumuz için işten çıkarıldık. Ben iki haftadır pandemi iznindeydim, bu hafta çalışmaya başladım. Dördüncü günümde bu şekilde işten çıkartıldım. Fabrikaya yeni geldiğimde bizim çalıştığımız makinalar yeni gelmişti, yeni makinalarla üretim yapılmıyordu. Bizimle beraber bu makinalar çalışmaya başladı. Bizi de bu makinalar için işe aldılar aslında. Makina birdi, iki oldu, sonra üç… Böyle böyle arttırdılar makina sayısını. İşlerin kesildiği yok, fabrika sürekli çalışıyor. CLS makinalarında çalışıyorduk. Sürekli yeni markaların siparişleri geldi, bize sayı baskısı yaparak performansımızı sürekli arttırmamızı istediler. Biz de zam istedik, bizi umursamadılar. İstedikleri sayıları çıkartsak da en ufak hatamızda tutanak tutuyorlardı. Bizi sendikalaşma çalışmamızdan kaynaklı çıkardıklarını düşünüyoruz.”
‘EN BAŞTA TAŞERONA MÜDAHALE ETMELİSİNİZ’
Daha önce de sendikalı işçilerin işten atıldığını söyleyen Okan Karaçam, atılan işçilere DİSK/Tekstil’in avukatıyla görüşmelerini söylediklerini, ancak sendikadan bir yanıt alınamadığını ifade etti. Karaçam, sonrasında Dev-Tekstil ile faaliyet sürdürmeye başladıklarını kaydetti. Karaçam, “Sonuçta şu anda DİSK/Tekstil yetkiyi aldı, Yargıtay kararı onadı. Ancak hâlâ işçilere dönük hiçbir şey yapılmıyor. Eğer ben bu fabrikada işçilerin sesiyim, temsilcisiyim diyorsan en başta bu fabrikada taşeron çalışmaya müdahale edeceksin. Ya da keyfi olarak kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin gibi uygulamalara müdahale edeceksin. Biz burada işçilerin tüm haklarını alabilmesi için komitelerle hareket ediyoruz. Bizim sendikaya üye olmuş olmamış önemli değil. Önemli olan hep birlikte hareket ediyor olmamız. SML patronu dünyada yaklaşık 30 fabrikası bulunan bir tekel. Aynı zamanda da birçok uluslararası sözleşmeye imza atıyorlar. Bu imzaları atarken bir işçinin sendikal faaliyet yürütmesi önünde engel değil, destekçi olmak üzere imzalıyorlar. Ancak bugün durum böyle değil. İki ay önce de DİSK Tekstil üyesi 7 işçi işten atıldı, hatta iki yıla yakın bir süredir 40’a yakın üye işten atıldı ama hiçbir şey yapılmadı” dedi.
Fabrika önünde bekleme kararı alan işçiler pazartesi günü de bir açıklama yapacaklarını belirtti.
‘İŞTEN ATMANIN CEZASI BİR MAAŞ KADAR’
DİSK/Tekstil Merter Şube Başkanı Asalettin Arslanoğlu da SML’de 2018 yılında örgütlenmeyi başlattıklarını ve yetki aldıklarını ifade etti. Bu süreçte patronun itirazı sonucu açılan davaların da işçilerin lehine sonuçlandığını dile getiren Arslanoğlu şöyle devam etti: “Bu süreçte işçilere de bilgileri verdik. Yakında pazarlık başlayacak toplantı yapalım dedik. Arkadaşlar korktuklarını, toplantılara gelmek istemediklerini, sendikanın taslağı hazırlayıp vermesini söylediler. İşverene noter aracılığıyla taslağı gönderdik, eline geçti mi geçmedi mi bilmiyorum. Fakat dün itibariyle 17 işçiyi işten attı. Arkadaşlarla açıklama yapalım diyoruz, yapmak istemiyoruz diyorlar. İşveren kıdem, ihbar ve üç maaş vereceğim ara bulucu huzurunda demiş, çünkü işçilerin sendikal tazminat davası açmasını istemiyor. Bu nedenle bu yolu izliyor. Arkadaşlardan bazıları kıdem ve ihbar kağıtlarını imzalamışlar. Bende telefon numarası olan, benim üyem olan tüm arkadaşlara mesaj gönderdim, yetki belgesini gönderdim ve benimle görüşmelerini söyledim. Ayrıca pandemi sürecinde işçi atmak yasak fakat ceza olarak devlete ödenen miktar bir maaş kadar.”