Orman Yangınları Kader Mi? AKP’nin Rant Politikası Mı?

Orman yangınları yaz aylarında sık sık karşı karşıya kaldığımız bir gerçek. Ancak yangınları, önleme ve müdahale etme faaliyetlerinin yetersiz olması son günlerde her zamankinden daha fazla gündemde yer almaya başladı.

featured

İSTANBUL – Yaz aylarında yaşanan orman yangınlarına günlerce yeterli düzeyde müdehale edilip söndürülememesi, sonrasında da yanan alanların imara açıklaması akıllara yangınların bir AKP politikası olup olmamadığını getiriyor.

İki sene önce Muğla’da yaşanan orman yangınları, yetersiz müdehale ile gündeme oturmuştu. Geçtiğimiz günlerde Çanakkale ormanları yangını ise ancak 3. gününde kısmen kontrol altına alınabildi. Yanan bitki örtüsünün yeniden hayata dönüp dönemeyeceği, yok olan canlıların türlerinin ve ormanların geleceği konusunda bir çok soru cevapsızken yanan yada yakılan alanların imara açılıp açılmayacağı gündeme gelmeye başladı.

Yirmi yılı aşan iktidarı boyunca AKP ormanları, ekolojik zenginliği, dağında taşında koşturan, nesli tükenmek üzere olan canlıları korumak üzere politika geliştirmemiş, tam tersi bir çizgide, ormanları, dereleri, dağları, verimli ovaları, halkın olan ülkenin tüm varlıklarını sermayenin/şirketlerin hizmetine sunan yasal değişiklikler yapmıştı.

Yangın mı AKP Politikası mı?

Türkiye Ormancılar Derneği’nin 2023 yılında yayımladığı rapora göre:

Türkiye’de 2002 ile 2006 yılları arasında yangın başına düşen yanan alan miktarı 3,34 hektar iken, 2007-2011 yılları arasında 5,02 hektar‘a, 2017-2021 yılları arasında rekor bir artışla 14,08 hektara çıktı. Son yıllarda yangın sayısı oransal anlamda sınırlı düzeyde artsa da, yanan orman alanının ciddi oranlarda artmış olması, yangına erken müdahalede ve yangınla mücadelede yaşanan yetersizliklerin yaşandığını gösteriyor.

2012 ile 2021 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde gerçekleşen orman yangınlarının %5,3’ü kasıt, %34,5’i ihmal ve kaza, %11,9’u doğal nedenlerle gerçekleşti. Nedeni belirlenemeyen orman yangını sayısı artarak toplam yangınların %48,3’üne ulaştı.

Yani yangınlarda kasıt ve doğal nedenlerin toplam oranı ihmalden çok daha az. Yani yangınların neredeyse yarısının nedeni araştırılmamış, soruşturulmamış bile!

Kaza ile çıkan yangınlarda en yüksek oranı enerji tesisleri (yüksek gerilim hattı, santral, trafo vb.) oluşturuyor. Bu oran 2010 yılında kayıpların %4,9’u iken 2020’de %17’sine, 2021’de ise %26,8’e çıktı.

Ormanlara sınırsızca verilen enerji projesi ruhsatları bu artışın temel nedenidir.

Veriler de gösteriyor, ormansızlaşma AKP’nin eseri. Başka bir ifade ile ormansızlaştırma bir AKP politikası! İzin verdikleri projelerle ormanları tahrip ettiler, yangınlara davetiye çıkardılar, ormanı koruyacak kurumları/kadroları tasfiye ettiler, orman yangılarına karşı etkin önlem-müdahale-rehabilitasyon zincirini yok ettiler.

Yangınları önlemek için ne yapmak gerek?

– Orman yangınlarıyla mücadelede öncelikli hedef, risk yönetiminin etkin kurulması yani yangına neden olacak faktörlerin minimum düzeye indirilmesi, önleme/koruma faaliyetleridir.

Yangınların erken tespiti, erken müdahale ile kısa zamanda söndürülmesi ikincil olarak planlanmalıdır.

– Türkiye’de risk yönetimi yapılmadığı gibi yangına müdahale konusundaki yetersizlikler de son yıllarda orman kaybını arttırmıştır.

Yangına müdahalede etkin bir organizasyon için nitelikli personel ve araç-gereç ihtiyacı acilen karşılanmalı, iklim, nüfus vb. faktörlerle değişen yangın potansiyelini göz önünde bulunduran güncellikte bir hazırlık yapılmalıdır.

– Orman yangınlarıyla mücadele için yangınların nedenlerinin açığa çıkartılması şarttır.

Ormanda meydana gelen her yangının sebepleri araştırılmalı, çıkan sonuçlara göre risk yönetimi yenilenmeli, önlem alınmalıdır.

– Enerji üretim ve iletim tesisleri ormanlık alanlarda olmamalı, var olan tesisler uzaklaştırılmalıdır. Tesis bölgeleri önleme ve/veya hızlı müdahale faaliyetlerine hazırlıklı olmalıdır.

– Ormanlık alanlarda, yanan alanlar dahil, yapılaşmaya izin verilmemelidir.

Orman Kanunu’nun, ormanları yok etmeye yarayan 16, 17 ve 18’inci maddeleri ormansızlaştırmaya sebep olmayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

– Son yıllarda ormanlarda hızla yayılan tinyhouse, bungalow vb. yerleşimlere, yapılaşma faaliyetlerine son verilmeli, orman ekosisteminin etkileyecek faaliyetler engellenmelidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!