Komünist Partilerin Yapısı, Çalışmalarının Yöntemleri ve Kapsamı Üzerine – KOMİNTERN

featured

I. GENEL

1. Parti örgütü koşullara ve faaliyetinin amaçlarına uyarlanmalıdır…

2. Komünist partileri için örgütlenmenin hiçbir mutlak ve değiştirilemez biçimi olamaz. Proletaryanın sınıf savaşımının koşulları, sürekli bir dönüşüm içinde değişime tabidir ve proletaryanın öncü örgütü bu değişimlere karşılık gelen uygun biçimleri her zaman araştırmak zorundadır. Benzer şekilde, farklı ülkelerdeki partiler, söz konusu ülkenin tarihsel olarak belirlenmiş özgünlüklerine uyarlanmalıdır.

Ancak bu farklılaşmanın kesin sınırları vardır. Tüm özgünlüklere rağmen, farklı ülkelerdeki proletaryanın sınıf savaşımının koşullarında ve proleter devrimin çeşitli evrelerinde uluslararası komünist hareket için hayati önemde olan bir aynılık vardır. Bu da, her ülkede komünist parti örgütleri için ortak bir temel yaratmaktadır…

[…]

4. Her birleşik eylem önderlik gerektirir ve bu, dünya tarihindeki en büyük mücadelede herşeyin önünde gelen bir gerekliliktir. Komünist parti örgütü, proleter devrimde komünist önderliğin örgütüdür…

5. … Üstelik, başarılı bir önderlik proleter kitlelerle en yakın bağları öngerektirir. Böylesi bir bağ olmaksızın önderler kitlelere önderlik edemezler, en iyi durumda, sadece onların peşine takılırlar. Bu organik bağlar, komünist parti içinde demokratik merkeziyetçilik vasıtasıyla oluşturulmalıdır.

II. DEMOKRATİK MERKEZİYETÇİLİK ÜZERİNE

6. Komünist parti örgütü içinde demokratik merkeziyetçilik, merkeziyetçilik ile proleter demokrasinin gerçek bir sentezi, kaynaşması olmalıdır. Bu kaynaşmaya sadece, aralıksız ortak faaliyet, tüm parti örgütünün kesintisiz mücadelesi temelinde ulaşılabilir.

Komünist parti örgütündeki merkeziyetçilik biçimsel ve mekanik değildir, ancak komünist faaliyetin merkezileştirilmesidir, yani sağlam, militan ve aynı zamanda esnek bir önderliğin oluşturulmasıdır.

Biçimsel ya da mekanik merkeziyetçilik, diğer üyelere veya parti dışındaki devrimci proleter kitlelere hükmetmek için “iktidar”ın bir parti bürokrasisinin elinde merkezileştirilmesi demek olurdu. Ancak sadece komünizmin düşmanları, komünist partisinin, proleter sınıf savaşımının önderliği ve bu komünist önderliğin merkezileştirilmesi aracılığıyla devrimci proletaryaya hükmetmek istediğini iddia edebilir. Bu bir yalandır. Parti içinde bir iktidar kavgası veya egemenlik için mücadele, Komünist Enternasyonal tarafından kabul edilen demokratik merkeziyetçiliğin ilkelerine de aynı şekilde aykırıdır.

Devrimci olmayan eski işçi hareketinin örgütleri, burjuva devlet örgütü içinde baş gösteren bürokrasi ile “halk” arasındaki dualizme benzer, her yana dal budak salmış bir dualizm geliştirmişti. Burjuva ortamın duyarsızlaştırıcı etkisi altında, bu örgütlerin memurları yabancılaştı ve canlı bir işçi topluluğunun yerine saf bir biçimsel demokrasi ve örgütün aktif görevliler ile pasif kitleler olarak bölünmesi geçirildi. Belli bir dereceye kadar, devrimci işçi hareketi, biçimcilik ve dualizme olan bu eğilimi burjuva ortamdan kaçınılmaz olarak miras aldı…

7. … Eğer merkeziyetçilik ölü bir ifade olarak kalmayacaksa, eğer o gerçekten yaşama geçirilmeliyse, bu, üyelerin onu ortak faaliyetlerinin ve savaşma güçlerinin nesnel olarak kanıtlanmış bir güçlendirilmesi ve geliştirilmesi olarak duyumsayacakları bir yoldan yapılmalıdır. Aksi takdirde bu, her merkezileşmeye, her önderliğe, her katı disipline karşı bir muhalefet yaratacak olan partinin bürokratlaşması olarak kitlelere görünecektir. Anarşizm, bürokratizm madalyonunun öbür yüzüdür…

III. KOMÜNİSTLERİN ÇALIŞMA YÜKÜMLÜLÜKLERİ

8. Komünist partisi devrimci Marksizmin çalışan bir okulu olmalıdır. Çeşitli parçalar arasındaki ve bireysel üyeler arasındaki organik bağlar parti örgütü içinde günlük ortak çalışma aracılığıyla yaratılacaktır.

Legal komünist partilerde, üyelerin çoğunluğunun günlük parti çalışmasına düzenli bir katılımı hâlâ yoktur. Bu partilerin başlıca eksikliği ve gelişimlerindeki sürekli belirsizliğin sebebi budur…

[…]

10. Bir komünist parti, eğer sadece gerçekten aktif üyelere sahip olacaksa, saflarındaki herkesten gücünü ve zamanını elinden geldiği ölçüde partiye adamasını ve her zaman görevini en iyi şekilde yerine getirmesini talep eder…

11. Günlük parti çalışmasını yerine getirebilmek için her üye bir kural olarak, küçük bir çalışma grubuna, bir komiteye, bir komisyona, bir gruba veya bir hücreye dahil olmalıdır. Ancak bu yolla, parti çalışması bölüştürülebilir, yürütülebilir ve düzenli bir biçimde yerine getirilebilir.

Tüm üyelerin, yerel örgütlerin genel üye toplantılarına katılacaklarını söylemeye bile gerek yok. Legalite koşullarında bu periyodik toplantıları yerel delege toplantıları ile değiştirmeyi istemek hoş değildir; aksine tüm üyeler bu toplantılara düzenli olarak devam etmeye zorlanmalıdır. Ancak bu, yeterli olmaktan uzaktır. Genel işçi mitinglerinin, gösterilerinin ve işçi sınıfının kitlesel eylemliliklerinin etkili kullanımı için yapılacak hazırlıklar gibi, bu üye toplantılarının tam hazırlığı da daha küçük gruplar içinde çalışmayı veya seçilmiş yoldaşlarla çalışmayı öngerektirir. Çalışmanın içerdiği birçok görev ancak küçük gruplar tarafından hazırlandığında dikkatle sınanabilir ve gerçekleştirilebilir. Bu detaylı çalışma, sürekli olarak tüm üyeler tarafından gerçekleştirilmediği ve küçük çalışma grupları arasında bölüştürülmediği sürece, bizim, proletaryanın sınıf savaşımı içinde yer almak için en ateşli gayretlerimiz bile, eylem yeteneğindeki bir birleşik komünist parti içinde proletaryanın tüm canlı devrimci güçlerinin zorunlu yoğunlaşmasına değil, bu mücadelelere beyhude ve güçsüz etki etme teşebbüslerine yol açacaktır.

12. Ev ev ajitasyon, parti çalışmaları, yayın dağıtımı, haber iletme, irtibat sağlama vs. gibi parti faaliyetinin çeşitli alanlarında günlük çalışmalar için komünist çekirdekler oluşturulmalıdır.

Komünist hücreler, fabrikalarda ve atölyelerde, sendikalarda, proleter kooperatiflerde, askeri müfrezelerde, vs. komünist partisinin en azından birkaç üyesinin veya adayının varolduğu her yerde günlük komünist çalışmanın çekirdekleridirler. Eğer bir fabrikada veya sendika kolunda birkaç parti üyesi varsa, hücre, çalışması çekirdek tarafından yönetilen bir fraksiyona genişletilir.

Koşullar, geniş bir muhalefet fraksiyonunun oluşturulması veya zaten varolan bir muhalefete katılmayı gerektirirse, komünistler bunu hücrelerinin önderliği altına çekmeye çalışmalıdırlar. Bir komünist hücrenin açıkça komünist olarak ortaya çıkmasının gerekip gerekmediği sorusu, ancak verili durumda böylesi bir olayın tehlikeleri ve avantajlarının tam bir değerlendirilmesinden sonra belirlenebilir.

13. … Bu reorganizasyonun başından itibaren çok büyük dikkatle ve etraflı bir değerlendirme sonrasında gerçekleştirilmesi özellikle önemlidir. Her örgütlenmede biçimsel bir şemaya göre üyeleri küçük hücrelere ve gruplara dağıtmak ve sonrasında fazla tereddüde kapılmaksızın onların hepsinden günlük parti çalışmasının sorumluluğunu üstlenmelerini istemek kolaydır. Ancak bu, hiç başlamamaktan daha da kötü olurdu. Bu yaklaşım, hemen ardından parti üyeleri arasında bu önemli değişikliğe karşı bir nefreti ve ihtilâfı provoke edecektir…

[…]

16. Bizim tüm parti çalışmamız, pratik ya da teorik mücadeleden veya mücadeleye hazırlıktan oluşur. Şimdiye kadar bu çalışmada uzmanlaşma, genellikle oldukça kusurluydu. Partinin ancak rastlantısal olarak bazı çalışmalar yaptığı önemli bazı alanlar vardır; örneğin legal partiler siyasi polise karşı özel mücadelede fiilen hiçbir şey yapmamışlardır. Partili yoldaşların eğitimi yalnızca gelişigüzel ve rastgele gerçekleşmektedir ve üstelik o kadar yarım yamalak yapılmaktadır ki, partinin en önemli teorik kararlarının büyük bir bölümünden, parti programı ve Komünist Enternasyonal’in kararlarından dahi, parti üyelerinin geniş kesimleri tamamen habersiz bulunmaktadır. Eğitim çalışması parti örgütünün tüm sisteminin her yanında ve partinin çalışma gruplarının tümünde sistematik olarak örgütlenmelidir ve sürekli olarak uygulanmalıdır; bu, aynı zamanda partinin uzmanlaşmasında daha bir üst seviyeye ulaşmasına olanak tanıyacaktır.

17. Çalışma yükümlülüğü, zorunlu olarak rapor verme yükümlülüğünü de kapsar. Bu tek tek her bir üyeye olduğu kadar, partinin hem tüm örgütlerine hem de tüm organlarına uygulanmalıdır…

18. Parti, Komünist Enternasyonal önderliğine düzenli bir üç aylık rapor hazırlar. Parti içindeki her örgüt doğrudan bir üst komitesine rapor vermelidir (örneğin, yerel örgüt uygun komiteye aylık bir rapor göndermelidir).

Her hücre, fraksiyon ve çalışma grubu, güncel yönetimi altında bulunduğu parti organına rapor vermelidir. Tek tek üyeler (diyelim ki haftalık olarak) ait oldukları hücreye ya da çalışma grubuna, ve özel komisyonların faaliyetleri durumunda da özel görevin alındığı parti organına rapor verirler.

Raporlar daima ilk fırsatta verilmelidir. Parti yazılı bir rapor istemedikçe sözlü olarak verilmelidir. Raporlar kısa ve objektif olmalıdır. Yayımlamanın akılsızca olduğu raporları alanlar, bunların güvenli bir şekilde barındırılması ile olduğu kadar, gecikme olmaksızın ilgili yönetici parti organına ulaştırılmasıyla da yükümlüdürler.

19. … Tüm komünist hücrelerde, fraksiyonlarda ve çalışma gruplarında hazırlanacak raporlar kadar hazırlanmış olanlar da tartışılmalıdır. Tartışma geleneksel bir uygulama haline gelmelidir.

Hücreler ve çalışma grupları, tek tek parti üyelerine ya da üye gruplarına, düşman örgütleri, özellikle küçük burjuva örgütleri ve hepsinden önce “sosyalist” parti örgütlerini gözlemlemeleri ve onlar hakkında rapor vermeleri için düzenli olarak özel görevler vermelidir.

IV. PROPAGANDA VE AJİTASYON

20. Açık devrimci ayaklanma öncesi dönemde, genel görevimiz devrimci propaganda ve ajitasyondur. Bu faaliyet ve onun örgütlenmesi, hâlâ büyük ölçüde eski biçimsel tarzda, kitle mitinglerine dışarıdan rastlantısal müdahalelerle ve yazıların ve konuşmaların somut devrimci içeriğine özel bir dikkat gösterilmeksizin sürdürülüyor.

Komünist propaganda ve ajitasyon proletaryanın ta merkezine kök salmalıdır. İşçilerin güncel yaşamlarından, ortak çıkar ve beklentilerinden ve özellikle de ortak mücadelelerinden doğmalıdır.

Komünist propagandanın en önemli yönü, onun devrimci içeriğidir. Bu bakış açısından hareketle farklı durumlardaki somut sorunlar üzerine sloganlar ve tutumlar en dikkatli şekilde sınanmalıdır. Bu, sadece profesyonel propagandacı ve ajitatörler için değil, aynı zamanda tüm diğer parti üyeleri için de sürekli ve detaylı eğitimi gerektirir.

21. Komünist propaganda ve ajitasyonun temel biçimleri: sözlü kişisel ikna, sendikal mücadeleye ve politik işçi hareketine katılım; ve başından sonuna kadar parti basını ve parti yayınlarıdır. Legal ya da illegal parti içindeki tüm parti üyeleri bu faaliyette düzenli olarak yer almalıdır.

Kişisel sözlü propaganda öncelikle sistematik olarak örgütlenmiş ev ev ajitasyon yoluyla, bu amaç için oluşturulmuş çalışma grupları tarafından yürütülmelidir. Yerel parti örgütünün kapsadığı alandaki hiçbir ev ihmal edilmemelidir. Daha büyük kentlerde afişler ve bildirilerle özellikle örgütlenmiş sokak ajitasyonu iyi sonuçlar getirebilir. Ek olarak, yayın dağıtımı ile birleştirilmiş düzenli kişisel ajitasyon, hücreler ve fraksiyonlar tarafından kendi çalışma yerlerinde örgütlenmelidir.

Ulusal azınlıkların bulunduğu ülkelerde, bu azınlıkların proleter kesimleri içinde ajitasyon ve propagandaya gerekli dikkati ayırmak partinin görevidir. Bu, elbette ki azınlığın dilinde yürütülmelidir ve bu amaç için uygun bir parti organı yaratılmalıdır.

22. Komünist propagandanın, proletaryanın büyük çoğunluğunun hâlâ hiçbir bilinçli devrimci eğilime sahip olmadığı kapitalist ülkelerde yürütülmesi için, çalışmanın geliştirilmiş yöntemleri sürekli olarak araştırılmalıdır; bu propaganda henüz devrimci olmayan ancak devrimcileştirilmeye başlanan bu işçilerin anlayışına uyarlanmalıdır ve devrimci hareketin kapıları onlara açılmalıdır. Komünist propaganda, karşılaştığı farklı durumlarda, kafalarında burjuva gelenekler ve duygularla boğuşan eğilimleri, ki bu eğilimler devrime yönelik tomurcuk halindeki, bilinçsiz, tereddütlü ve yarı-burjuva eğilimlerdir, sloganlarıyla teşvik etmelidir.

Aynı zamanda, komünist propaganda, proletaryanın bugünkü kısıtlı talepleri ve muğlak umutlarıyla kendisini sınırlandırmamalıdır. Bu taleplerin ve umutların devrimci ruhu, proletarya komünizmin anlaşılmasına yalnızca bu bağların kurulmasıyla yaklaşabileceğinden, bizim etkimiz için sadece bir başlangıç oluşturur.

23. Proleter kitleler arasında komünist ajitasyon öyle bir tarzda yürütülmelidir ki; komünist örgütümüz, savaşan proletarya tarafından bizzat kendi hareketinin cesur, uzak görüşlü, sadık ve enerjik önderi olarak kavranabilsin.

Bunu başarabilmek için komünistler, tüm kendiliğinden mücadelelerde ve işçi hareketlerinde yer almalı ve kapitalistlerle iş saatleri, ücretler, çalışma koşulları vs. üzerine tüm çatışmalarında işçilerin hedeflerine önderlik etmelidirler. Komünistler, işçilerin yaşamlarının somut sorunları ile aktif olarak meşgul olmalı, onlara bu sorunların çözülmesinde yardım etmeli, onların dikkatlerini en önemli suiistimallere yöneltmeli, onların taleplerini kesin ve pratik bir biçimde ifade etmelerinde yardımcı olmalı, işçiler arasındaki dayanışma duygusunun gelişmesine çaba harcamalı, onlarda proletaryanın dünya ordusunun bir kesimi olan tek bir işçi sınıfı olarak ülkenin tüm işçilerinin ortak çıkarlarının ve ortak amaçlarının bilincini uyandırmalıdırlar.

Ancak bu günlük ayrıntılı çalışmayla, proletaryanın tüm mücadelelerine sürekli adanmış katılım ile, komünist partisi, komünist bir parti haline gelebilir. Sadece bu yolla kendisini, üye toplamaktan başka hiçbir faaliyeti olmayan, reformlar hakkında konuşan ve parlamenter olanakları kullanan köhnemiş sosyalist partilerden ayırabilir. Sömürülenlerin sömürenlere karşı kavgası ve günlük mücadeleler okuluna parti üyelerinin tüm kitlesinin adanmış katılımı, yalnızca iktidarın ele geçirilmesi için değil, hem de daha fazlasıyla proletarya diktatörlüğünü gerçekleştirebilmek için vazgeçilemez öngerekliliktir. Komünist partisinin işçi sınıfının öncüsü olmasını mümkün kılacak olan, sadece, pratik içinde proletaryaya nasıl önderlik edeceğini öğrenerek ve burjuvazinin saf dışı edilmesi için temkinli hazırlık yapabilme yeteneğini kazanarak, sermayenin saldırılarına karşı küçük çaplı bitmeyen savaşlar içinde çalışan kitlelere önderlik etmektir.

24. Grevler, lokavtlar ve diğer toplu işten çıkarmalar olduğunda, üyeleri işçi hareketi içinde yer almaya seferber etmek özellikle önemlidir.

Komünistlerin yapacağı en büyük hata, çalışma koşullarında küçük gelişmeler için işçilerin mevcut mücadelelerine karşı komünist programa ve nihai devrimci silahlı mücadeleye sığınarak, pasif, horgörücü ve hatta düşman olmaktır. İşçilerin kapitalistlerle uğruna savaşmaya hazır oldukları talepler ne kadar küçük ve mütevazı olursa olsun, bu hiçbir zaman komünistlerin mücadelenin dışında durmalarına bir gerekçe olamaz. Ajitasyonumuz, şüphesiz, biz komünistlerin gözü kapalı bir şekilde anlamsız grevleri ve diğer düşüncesiz eylemleri kışkırttığı izlenimini bırakmamalıdır, ancak komünistler, savaşan işçilerin arasında, çarpışan en yetenekli yoldaşlar namını kazanmalıdırlar.

25. Sendikal hareket içindeki çalışmalarında komünist hücreler ve fraksiyonlar sık sık gündemdeki en basit sorunlar tarafından şaşırtılırlar. Somut sorunlarla yüzleşildiğinde vulger bir sendikalizmin olumsuz tavrı içine düşülürken, komünizmin genel ilkelerini vaaz etmeye devam etmek kolaydır ancak faydasızdır. Bu ancak sarı Amsterdam önderliğinin işini kolaylaştırır. Bunun yerine komünistler, ortaya çıkan her sorunun nesnel içeriğine göre devrimci tavırlarını belirlerler; örneğin, ilkesel olarak tüm ücret sözleşmelerine muhalif olmakla yetinmek yerine, Amsterdam önderleri tarafından önerilen sözleşmelerin güncel maddeleri ile savaşmalıdırlar. Proletaryanın militanlığını her frenleme girişimi şiddetle reddedilmeli ve kınanmalıdır; kapitalistlerin ve onların Amsterdam yardımcılarının her ücret sözleşmesinde savaşan işçilerin ellerini kollarını bağlama niyetleri gayet iyi bilinmektedir, bu yüzden bu niyeti işçilere teşhir etmek komünistlerin görevidir. Böylesi bir teşhir, bir kural olarak, işçilerin ellerini kollarını bağlamayacak bir sözleşme ileri sürülerek sağlanabilir…

26. Sosyal demokrat ve diğer küçük burjuva sendika önderlerine olduğu kadar çeşitli işçi partilerine karşı mücadelede de ikna çabasının hiçbir anlamı yoktur. Onlara karşı enerjik bir mücadele örgütlenmelidir. Ancak onlarla sadece taraftarlarını onlardan kopararak, işçileri bu sosyal hain önderlerin, kapitalizmin ayakçı oğlanları olduklarına ikna ederek başarıyla savaşılabilir. Bu nedenden ötürü, bu önderler mümkün olan her an kendilerini açık etmeye zorlanacakları durumlara sokulmalıdır, ve daha sonra bunlara en sert biçimde saldırılabilir.

Amsterdam önderlerini sadece “sarı” olarak lanetlemek yeterli değildir. Bu sarı karakterleri her zaman pratik örneklerle kanıtlanmalıdır. Birleşik sanayi konseylerinde, Milletler Cemiyeti Uluslararası Emek Bürosunda, burjuva bakanlıklarda ve yönetimlerdeki faaliyetleri, konferanslarda ve parlamentodaki konuşmalarındaki kalleş sözleri; en küçük ücret mücadelesini bile hazırlamakta ve gerçekleştirmekteki özellikle tereddütlü ve gönülsüz tutumları ve yüzlerce gazetedeki makalelerinin sonuçlarının aydınlatılması; basitçe formüle edilmiş kararlarla ve net konuşmalarla Amsterdam önderlerinin güvenilmez ve kalleş faaliyetlerini teşhir etmek için günlük fırsatlar çıkarmaktadır.

27. Fraksiyonlar ve çalışma grupları, sendika toplantıları ve konferanslarına, önceden çok dikkatli bir komünist çalışmayla hazırlanmalıdırlar; örneğin, kendi kararlarını kaleme alır, konuşmacılar seçer, seçimler için yetenekli, deneyimli ve enerjik yoldaşları aday gösterir. Aynı şekilde, komünist örgütler kendi çalışma grupları aracılığıyla tüm işçi mitinglerine, seçim mitinglerine, gösterilere ve düşman partilerce düzenlenen benzer olaylara çok dikkatli hazırlıklar yapmalıdırlar. Komünistlerin kendileri genel işçi mitingi çağrısı yaptıklarında mümkün olan en fazla komünist çalışma grubu, mitingi örgütlü bir temelde yürütmek ve izlemek için önceden işbirliği yapmalıdır.

28. Komünistler örgütsüz ve bilinçsiz işçileri partinin sürekli etkisi altına nasıl çekeceklerini öğrenmelidirler. Hücrelerimiz ve fraksiyonlarımız bu işçileri sendikalara katılmaya ve parti yayınlarımızı okumaya ikna etmelidir. Diğer işçi dernekleri (kooperatifler, harp malulleri dernekleri, eğitim ve çalışma grupları, spor dernekleri, tiyatro grupları, vs.) de etkimizi yaymak için kullanılabilir. Komünist partinin illegal çalışmak zorunda olduğu yerlerde, önder parti organlarının rızasıyla ve denetimi altında, parti dışında, parti üyelerinin inisiyatifinde böylesi işçi dernekleri kurulabilir (sempatizan dernekleri)…

29. Çalışan nüfusun yarı-proleter tabakasını devrimci proletaryanın sempatizanları olarak kazanmak için komünistler onların toprak sahipleriyle, kapitalistlerle ve kapitalist devletle olan özel çıkar çatışmalarını kullanmalıdırlar ve bu orta tabakayı sürekli ikna ederek, proleter devrime olan güvensizliklerinden kurtarmalıdırlar. Bu onlarla sık sık uzun vadeli birliktelikleri gerektirebilir. Onların komünist harekete olan güvenleri, onların günlük ihtiyaçlarıyla anlayışla ilgilenerek, sorunlarına bir şey beklemeksizin yardım ederek, onları eğitimlerine yardım edecek özel derneklere çekerek arttırılabilir. Bu bağlamda düşman örgütlere ve yerel otoriteye veya çalışan köylülerin, ev işçilerinin ve diğer yarı-proleterlerin üzerinde etkiye sahip kişilere karşı ihtiyatlı ve yorulmaksızın çalışmak zorunludur. Sömürülenlerin kendi deneyimlerinden onları ezenler olarak bildiği en yakın düşman, kapitalist canilerin tüm gövdesinin kişileşmesi ve temsilcisi olarak teşhir edilmelidir. Devlet bürokrasisinin küçük-burjuva demokrasisinin idealleri ve yasa hükümleriyle çelişkiye düştüğü tüm günlük olaylar, onları herkes için anlaşılır kılacak bir yolla komünist propaganda ve ajitasyon içinde yoğun olarak kullanılmalıdır…

30. Tüm ülkelerde, kapitalist devletin ordu ve donanmasında propaganda için en iyi yöntemlerin kullanıldığı özel bir çalışma yürütülmelidir. Pasifist anlamda anti-militarist ajitasyon son derece zararlıdır ve sadece burjuvazinin proletaryayı silahsızlandırma çabalarını besler. Proletarya, burjuva devletin ve burjuva sınıfının tüm militarist kurumlarını ilkesel olarak reddeder ve bunlarla en enerjik şekilde savaşır. Öbür taraftan bu kurumlar (ordu, atıcılık klüpleri, teritoryal birlikler) devrimci mücadeleleri için işçilere silahların kullanılmasında alıştırma vermek için kullanılabilirler. Bundan dolayı, yoğun ajitasyon gençliğin ve işçilerin askeri eğitimine karşı değil, askeri düzene ve subayların otokrasisine karşı yöneltilmelidir. Proletaryanın eline geçecek her silah edinme fırsatı gayretle kullanılmalıdır.

Subayların maddi ayrıcalıkları ve erata kötü davranışta kendini gösteren sınıf çelişkileri erata iyice anlatılmalıdır. Tüm geleceklerinin sömürülen sınıfın kaderine nasıl sıkı sıkıya bağlanmış olduğunu anlamaları sağlanmalıdır. Devrimci huzursuzluk ileri bir aşamaya ulaştığında, komuta eden tüm subayların askerler ve denizciler tarafından seçildiği demokratik seçimler için ve asker konseylerinin kuruluşu için ajitasyon kapitalist sınıf egemenliğinin temellerinin altını kazmakta çok etkili olabilmektedir.

Burjuvazinin özel sınıf-savaşı alaylarına karşı ve özellikle gönüllü silahlı çetelere karşı ajitasyonda en yüksek ihtiyat ve gayret daima zorunludur. Toplumsal bileşimlerinin ve satın alınmış karakterlerinin mümkün kıldığı her yerde, toplumsal bölünme onların safları içine uygun zamanda ve sistematik olarak taşınmalıdır. Standart bir burjuva sınıf karakterine sahip oldukları yerlerde, örneğin subay heyetlerinde, onlar, tüm nüfusa teşhir edilmelidirler ve o denli iğrenç ve nefret edilir kılınmalıdırlar ki, kendilerini içinde buldukları yalıtılmışlık durumu içerden bir bölücü güç rolü oynayacak hale gelsin.

V. POLİTİK MÜCADELENİN ÖRGÜTLENMESİ

31. Bir komünist parti için, parti örgütünün politik olarak aktif olamayacağı hiçbir an yoktur. Her politik ve ekonomik durumun ve durumdaki her değişimin örgütsel suiistimali, örgütsel strateji ve taktikler halinde geliştirilmelidir.

Parti güçsüz olsa bile, dikkatli ve sistematik olarak örgütlenmiş radikal bir propaganda yürüterek, politik kargaşaya yol açan olayları veya tüm ekonomik yaşamı sarsan geniş ölçekli grevleri kullanabilir. Bir parti böylesi bir eyleme karar verdiği zaman, üyelerinin ve seksiyonlarının tüm enerjisini bu kampanyaya yöneltmelidir.

Eğer parti kendi mitinglerini örgütleyemiyorsa, uygun yoldaşlar savaşan proletaryanın grevde veya diğer eylemlerde bulundukları zamanki genel mitinglerinde konuşmalı ve tartışmanın önderliğini ele geçirmelidirler.

Eğer toplantının çoğunluğunu veya büyük bir bölümünü sloganlarımıza kazanma fırsatı varsa, onları iyi formüle edilmiş ve iyi tartışılmış hareketlerin ve kararların somutlaşmasına kazanmak için her çaba sarf edilmelidir. Eğer böylesi kararlar kabul ettirilebilirse, aynı veya benzer kararların aynı bölgedeki tüm toplantılarda veya aynı hareketin kapsadığı diğer bölgelerde de kabul edilmesi için veya en azından onların güçlü azınlığının desteğini almak için çalışılmalıdır…

Koşullar gerektirdiğinde, ilgili işçileri pratik sloganlarımızdan haberdar etmek için afişler ve küçük broşürler kullanılabilir, veya onları durum hakkında aydınlatan ve uygun sloganlar yardımıyla onların komünizmi anlamalarına yardım eden daha detaylı broşürler dağıtılabilir. Afişlerin kullanımı, afişlerin asılması için uygun yerleri ve zamanları seçen özel olarak örgütlenmiş grupları gerektirir. Fabrika içinde ve dışında, işçileri içeren hareket kavşaklarının olduğu yerlerde, trafik merkezlerinde, vardiya değişimlerinde, tren istasyonlarında, vs. broşürlerin dağıtılması, mümkün olduğu kadar çalışan kitlelerin evlerine götürecekleri türden popüler tartışmalarla bağıntılı olarak kullanılmalıdır….

[…]

34. Komünist parti, yeni hareketlerin ve mücadelelerin patlamasına yol açması kesin olan politik ve ekonomik bir gerilim döneminde, kitlelerin önderliğini üzerine alma girişiminde bulunmak zorundaysa, özel taleplerin öne çıkarılmasına gerek yoktur, ancak doğrudan sosyalist partilerin ve sendikaların üyelerine onların gereksinimlerinin ve işverenlerin artan baskılarının gerekli kıldığı mücadeleden, bu onların bürokratik önderleri tarafından reddedilse bile kaçınmamaları, aksi takdirde tümden yıkıma sürüklenecekleri çağrıları basit ve popüler dille yapılabilir. Bu koşullarda, parti basını ve özellikle günlük basın her gün vurgulamalı ve göstermelidir ki, komünistler yoksullaşmış proletaryanın o an ve yakın gelecekteki mücadelelerine önderler olarak müdahale etmeye hazırdır, mümkün olan her dönemde, mevcut durumda tüm ezilenlerin yardımına gelmek için hazırlanmışlardır. Bu mücadeleler olmaksızın işçi sınıfının yaşam koşullarının katlanılması imkânsız hale geleceği ve buna rağmen eski örgütlerin bu mücadelelerden kaçındıkları ve onları engellemeye çalıştıkları her gün kanıtlanmalıdır…

Mücadeleler genişleyerek büyüdükçe ve genelleştikçe, mücadeleyi yönetmek için birleşik organların kurulması gerekli olacaktır. Eğer grevin birçok sendikadaki bürokratik önderleri mücadeleyi vakitsiz olarak yüzüstü bırakırlarsa, onları, güçlü ve kararlı önderliği sağlayacak olan komünistlerle değiştirmek için vaktinde gayret sarf edilmelidir….

Eğer, hareketin yayılmasının ve patron örgütleri ve kamu otoritelerinin müdahalelerinin bir sonucu olarak, politik bir karakter kazanacak olursa, işçi konseylerinin olası nihai seçimleri için propaganda ve hazırlıklar yapılmalıdır. Bu durumlarda tüm parti organları, işçi sınıfının gerçek kurtuluşunun, yalnızca doğrudan mücadele sırasında doğan böylesi işçi sınıfı oluşumları aracılığıyla, zorunlu bir aman vermezlikle başarılabileceği fikrini yaymak için –sendika bürokrasisi ve onların sosyalist parti uydularına rağmen– ellerinden gelen herşeyi yapmalıdırlar.

35. … Parti örgütü büyük ve orta ölçekli fabrikalarda proleter kitlelerle en yakın ilişkileri sürdürmedikçe, komünist parti geniş ölçekli kitle eylemlerini ve gerçek devrimci hareketleri başarıyla sona erdiremeyecektir. Eğer geçen sene İtalya’da yer alan ve fabrikaların işgalinde en cesur ifadesini bulan su götürmez devrimci yükseliş vakitsiz olarak çöktüyse, bu kısmen sendika bürokrasisinin ihaneti ve partinin politik önderliğinin yetersizliği nedeniyle ve aynı zamanda kısmen de parti ve fabrikalar arasında parti yaşamıyla ilgilenen politik olarak bilgili işçi temsilcileri aracılığıyla hiçbir örgütlü ve yakın bağlantının olmaması sebebiyledir. Bu yılki büyük İngiliz madenciler grevi de şüphesiz olarak bu eksiklik nedeniyle başarısız olmuştur…

[…]

VII. PARTİ ORGANİZMASININ GENEL YAPISI ÜZERİNE

43. Partinin genişletilmesinde ve sağlamlaştırılmasında coğrafi bölünmeler üzerine temellendirilmiş biçimsel bir şemadan kaçınılmalıdır. Bölgenin gerçek ekonomik, politik ve iletişim yapısı hesaba katılmalıdır. Asıl vurgu başkentlere ve geniş ölçekli sanayi merkezlerine yapılmalıdır….

46. Parti bir bütün olarak Komünist Enternasyonal’in önderliği altındadır. Enternasyonal önderliğinin üyeliğe kabul edilmiş bir partiyi etkileyen konulardaki direktifleri ve kararları, 1) partinin merkez komitesine, ya da 2) merkez komitesi aracılığıyla özel bir faaliyetle görevli en üst komiteye, veya 3) tüm parti örgütlerine gönderilecektir.

Enternasyonal’in direktifleri ve kararları, partinin ve elbette ki tek tek her parti üyesinin üzerinde bağlayıcıdır.

47. Partinin merkezi önderliği (merkez komitesi ve danışma komitesi veya konseyi), parti kongresine ve Komünist Enternasyonal önderliğine karşı sorumludur. Büyük komite ve danışma konseyi gibi küçük komite de, kural olarak parti kongresi tarafından seçilir. Eğer kongre uygun olduğuna karar verirse, merkez komiteye kendi üyeleri arasından politik ve örgütsel büro üyelerinden oluşan daha küçük bir komite seçmesini emredebilir. Partinin politikası ve o günkü faaliyetleri bu iki büro aracılığıyla küçük komite tarafından yönetilir. Bu küçük komite, büyük önemde ve geniş ölçekli konular üzerinde karar almak üzere parti merkez komitesinin düzenli genel oturumlarını toplar. Bir bütün olarak politik durumun eksiksiz bir bilgisini elde edebilmek için ve sürekli olarak partinin ve onun kapasitesinin mevcut durumunun incelenmesine sahip olabilmek için, merkez komitesi seçilirken, eğer uygun adaylar varsa ülkenin farklı bölgelerinin göz önünde bulundurulması zorunluluktur. Aynı nedenlerden ötürü, ciddi karakterdeki taktiksel sorunlar üzerine düşünce ayrılıkları merkez komitesi seçimlerinde bastırılmamalıdır. Tam tersine onların merkez komitesinde en iyi savunucuları aracılığıyla temsil edilmeleri kolaylaştırılmalıdır. Küçük komite bunun yapılabilir olduğu her an görüşlerinde yine de hemfikir olmalıdır ve eğer güçlü ve kendine güvenen önderliği sağlayacaklarsa önderlikte sadece kendi otoritelerine değil, aynı zamanda bir bütün olarak açık ve sayıca güçlü çoğunluğa güvenmelidir.

Merkez parti önderliğinde bu tarzda geniş bir oluşum, özellikle legal kitle partilerinin merkez komitesinin çalışması için en iyi temelleri, sıkı disiplini ve üyelerin tam güvenini yaratmasına olanak tanıyacaktır. Bu aynı zamanda parti görevlilerini yıpratacak zayıflıkları ve rahatsızlıkları açığa çıkartacak ve bunların çabucak tedavi edilmelerine ve üstesinden gelinmesine olanak sağlayacaktır. Bu, böylesi hastalıkların parti içinde ciddi olarak yayılmasından kaçınmayı ve bunların daha sonraki parti kongrelerinde belki de cerrahi olarak kökten kazınmasını mümkün kılacaktır…

[…]

49. Partinin ve Komünist Enternasyonal’in merkezi önderliği, tüm komünist örgütlerden, onların yardımcı organlarından ve tek tek üyelerden ayrıntılı raporlar istemeye yetkilidirler. Merkezi önderliğin temsilcileri ve delegeleri tüm toplantılar ve oturumlara bir danışman konuşmacı olarak ve veto hakkı ile katılmaya yetkilidirler. Merkezi parti önderliği, sadece politik ve örgütsel sirküler ve haberleşme aracılığıyla değil aynı zamanda doğrudan sözlü olarak bölge ve alan komitelerine sorumluluk gerektiren eğitim ve bilgiyi verebilmek için kendi delegelerine (komiserler) sahip olmalıdır. Her merkezi komiteye ve bölge komitesine bağlı, denenmiş ve uzman partili yoldaşlardan oluşan, muhasebeyi denetleyecek ve hesapları kontrol edecek bir denetleme komitesi olmalıdır. Bu komite, danışma konseyine veya tüm komiteye düzenli olarak rapor vermelidir.

Her örgüt ve her parti organı, tek tek her üye gibi, temenni ve önerilerini, yorumlarını veya şikayetlerini doğrudan partinin merkez komitesine veya Enternasyonal’e her zaman ifade etme hakkına sahiptir.

50. Önderlik eden parti organlarının direktifleri ve kararları, tüm bağlı örgütler ve tek tek tüm üyeler üzerinde bağlayıcıdır….

51. Parti üyeleri kamu gözünde daima bir militan örgütün disiplinli üyeleri olarak hareket etmek zorundadırlar. Doğru eylem yöntemleri hakkında düşünce farklılıkları doğacak olursa, bunlar mümkün olan en kısa zamanda parti örgütü içinde önceden halledilmiş olmalı ve daha sonra eylem bu kararla uyum içinde olmalıdır. Her parti kararının tüm parti örgütleri ve üyelerinin maksimum enerjisiyle uygulanması için, parti üyelerinin en geniş çevresi mümkün olan her an her sorunun değerlendirmesine ve kararına çekilmelidir. Parti örgütleri ve komiteleri de, tek tek yoldaşların kamu önünde (basın, konferanslar, kitapçıklar) hangi sorunları, hangi sınırlarda ve hangi biçimde tartışacağına karar vermekle görevlidirler. Ancak, örgütün veya parti önderliğinin kararları diğer üyelerin kanısınca hatalı olsa bile, bu yoldaşlar halkın gözünde disipline dair en büyük suçun ve mücadeleye dair en büyük hatanın, ortak cephenin birliğinin kırılması veya zedelenmesi olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır.

Komünist partiyi ve herşeyin üstünde de Komünist Enternasyonal’i komünizmin düşmanlarına karşı savunmak her parti üyesinin en yüce görevidir. Bunu unutan ve partiye veya Enternasyonal’e alenen saldıran her kim olursa olsun partinin düşmanı olarak görülmelidir.

52. … Komünist Enternasyonal’in kararları, üyeliğe kabul edilmiş partiler tarafından, mevcut tüzüklerde ve parti kararlarında gerekli değişikliklerin yalnızca sonradan yapılabileceği durumlarda dahi gecikme olmaksızın gerçekleştirilmelidir.

VIII. LEGAL VE İLLEGAL ÇALIŞMANIN BİRLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNE

53. … Temelde, legal ve illegal bir parti tarafından amaçlanması gereken parti yapısında hiçbir esaslı farklılık yoktur.

Parti, mücadelenin koşullarındaki değişimlere kendisini daima çabucak uyarlayabilecek bir konumda olacak şekilde örgütlenmelidir.

Komünist partisi bir yandan, düşmanla onun ezici üstünlükte güçlerini topladığı bir sahada açık çarpışmalardan kaçınabilme ve diğer yandan da, düşmanın içinde bulunduğu zorlukları ona en az beklediği anda ve yerde saldırmak için kullanabilme yeteneğinde olan bir savaş örgütü haline gelmelidir. Parti örgütünün inşasında sadece ayaklanmalara ve sokak savaşlarına veya hatta aşırı baskı koşullarına bel bağlamak en büyük hata olurdu. Devrimci çalışmalarında komünistler her durum için hazırlanmalı ve mücadele için hazır olmalıdırlar, çünkü ayaklanma döneminden durgunluk dönemine geçişleri önceden görebilmek sıklıkla hemen hemen imkânsızdır ve hatta bunun mümkün olduğu durumlarda bile, kural olarak, bu öngörü partiyi reorganize etmek için kullanılamaz, çünkü değişim genellikle çok kısa bir zaman içerisinde, sıklıkla gerçekten çok büyük bir anilikle gerçekleşir.

54. Kapitalist ülkelerdeki legal komünist partiler, devrimci yükselişler için, silahlı mücadele için, veya genel olarak illegal mücadele için partinin kendisini nasıl silahlandıracağını öğrenme görevlerini henüz tam olarak anlamadılar. Parti örgütü sürekli legalite kabulüne tüm ağırlığı ile dayanmaktadır ve günlük legal çalışmanın gereksinimlerine göre yapılanmaktadır.

Öteki taraftan illegal partilerde legal faaliyet olanakları ne yeteri kadar kullanılmakta, ne de parti örgütü kitlelerle canlı bağı sürdürecek şekilde inşa edilmektedir. Bu durumlarda parti çalışması, bir Sisyphus uğraşısı[1] veya güçsüz bir komplo haline gelme eğilimi göstermektedir.

Her ikisi de hatalıdır. Her legal komünist partisi yeraltına çekilmek zorunda kaldığında mümkün olan en yüksek militanlığı nasıl sağlayacağını bilmelidir ve özellikle de devrimci yükselişlerin patlaması için donanmış olmalıdır. Her illegal komünist partisi, yoğun parti çalışması ile kendisini muazzam devrimci kitlelerin gerçek önderi ve örgütleyicisi yapmak için legal işçi hareketlerinin sağladığı fırsatları enerjik olarak kullanmalıdır.

Legal ve illegal çalışmanın yönetimi daima aynı tek parti merkez komitesinin ellerinde olmalıdır.

55. Legal ve illegal partilerin her ikisinin de içindeki bazı üyeler arasında, illegal komünist çalışma sıklıkla diğer parti çalışmasından ve örgütlerinden yalıtılmış sımsıkı kenetlenmiş ve sırf askeri bir örgütün kurulması ve korunması olarak anlaşılmaktadır. Bu tamamıyla yanlıştır. Tam tersine, ön-devrimci dönemde bizim savaş örgütümüz birincil olarak genel komünist parti çalışmasının ürünü olmalıdır. Tüm parti devrim için çalışan bir örgüt olarak eğitilmelidir.

Devrimin hemen öncesine oldukça uzak bir dönemde oluşturulan yalıtık devrimci askeri örgütler, erken çözülme ve demoralizasyona müsaittirler, çünkü doğrudan faydalı parti çalışmasına angaje olmazlar.

56. Elbette ki bir illegal parti için, tüm faaliyetlerinde, üyelerini ve organlarını açığa çıkarılmaktan korumak ve onları üye kayıtları, dikkatsiz aidat toplanması veya yayın dağıtımı ile tehlikeye atmamak belirleyici önemdedir. O, bu yüzden gizli amaçlar için örgütlenmenin açık biçimlerini bir legal parti ile aynı derecede kullanamaz, ama gittikçe artan bir ölçüde böyle yapmayı öğrenebilir.

Şüpheli veya güvenilmez unsurların parti içine sızmasını engellemek için tüm önleyici tedbirler alınmalıdır. Kullanılacak yöntemler, partinin legal veya illegal, baskı uygulanan veya hoş görülen, hızlı gelişen veya durağan olup olmamasına fazlasıyla bağlıdır. Adaylık sistemi belirli durumlarda başarısı kanıtlanmış bir yöntemdir. Bu sistemde, üyeliğe istekli bir kişi, bir veya iki partili yoldaşın teklifi üzerine parti içinde başlangıçta aday olarak kabul edilir ve üye olarak kabul edilip edilmemesi onun görevlendirildiği çalışmanın gerçekleştirilme biçimine göre belirlenir.

Burjuvazinin illegal örgütler içinde provokatörler ve casuslar edinmek için girişimlerde bulunması kaçınılmazdır. Bununla en yüksek dikkat ve sabırla savaşılmalıdır. Bir yöntem de legal ve illegal faaliyetin birleştirilmesidir. Uzun legal faaliyet, illegal çalışma ile ilgilenen önemli komisyonlarda görevlendirilmek üzere kimin yeterince güvenilir, cesur, insaflı, enerjik, yetenekli, dikkatli ve kararlı olduğunu bulmakta en iyi yoldur.

[…]

58. Devrimci durumlarda, merkezi devrimci önderliğin görevlerini yürütmekte kendi yeteneksizliğini göstermesi sıklıkla gözlemlenmiştir. Devrim sırasında … komuta merkezinde kargaşa, şaşkınlık ve kaos saltanat sürerken proletarya muazzam şeyler başarabilir…

Eğer önder devrimci parti gerekli özel faaliyetleri öncesinden örgütlemediyse başka türlüsü de olamaz; örneğin … gizli bir haberleşme sistemi ancak eğer uzun bir zamandır işliyorsa, çabuk ve güvenilir olarak çalışabilir. Uzmanlaşmış devrimci faaliyetin tüm bu alanlarında her legal komünist partisi küçük bir çapta olsa dahi gizli hazırlıklar yapmalıdır…

59. Komünist örgütçü, her parti üyesini ve devrimci işçiyi daha başından itibaren gelecekteki tarihsel rolünde, devrim anında çarpışan örgütümüzün bir askeri olarak görür. Bu nedenle onu önceden gelecekteki konumu ve silahına denk düşen bu çekirdeğe ve bu çalışmaya dahil eder. Onun faaliyeti, yalnızca, pratik işçinin bugün anlayamayacağı basit bir egzersiz değil, bugünün mücadelesi için gerekli, kendi içerisinde faydalı olmalıdır. Bununla birlikte bu faaliyet, yarının nihai mücadelesinin önemli talepleri için eğitimdir.

12 Temmuz 1921

_____________________

[1] Efsaneye göre Kral Sisyphus, tanrılar tarafından cehenneme gönderilir ve orada büyük bir kayayı bir dağın eteğinden tepesine doğru yuvarlamakla cezalandırılır. Tam tepeye ulaşacakken kaya aşağıya yuvarlanır ve aynı uğraş yeniden başlar. (çn.)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!