Yani yeryüzündeki tüm plastik, tuğla, beton ve diğer insan yapımı nesneler, ilk kez gezegendeki bitki ve hayvanların ağırlığını aşmış olacak.
İnsan yapımı nesnelerin tahmini ağırlığı bir teratona (1 trilyon ton) ulaştı. Yeryüzündeki her insan başına, her hafta kendi vücut ağırlığı kadar nesne üretiliyor.
Bu rakamlar, insanın dünya üzerindeki etkisini göstermek amacıyla İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden bir ekip tarafından hesaplandı.
Araştırma ekibinden sorumlu Dr. Ron Milo BBC’ye yaptığı açıklamada, “İnsanın dünyayı şekillendirmede oynadığı büyük rolü ve Dünya’nın durumunu göstermesi bakımından bu tahminler sembolik önem taşıyor” dedi.
“Her birimizin rolü, ne kadar tüketim yaptığımız ve canlı dünya ile insanlık arasında daha iyi bir dengeyi nasıl kuracağımız konusunda kafa yormak için bir neden teşkil ediyor.”
Bilim insanları, 1900’den bu yana üretilmiş insan yapımı nesnelerin ağırlığını, gezegenimizdeki tüm canlıların ağırlığı (biyokütle) ile kıyasladı.
İnsan yapımı ürünlerin ağırlığının her 20 yılda bir ikiye katlandığı tespit edildi.
Yeryüzündeki canlıların ağırlığı ise ormanların ve doğal ortamların kaybı nedeniyle giderek azalıyor.
Antroposen Çağı
Bir aşamada bu ikisinin eşitleneceğini öngören araştırmacılar, bunun 2020 yılında gerçekleştiğini tahmin ediyor. Tanımlama farklarına göre bu tarihe birkaç yıl erken veya geç ulaşılabileceği ifade ediliyor.
Ancak, mevcut gidişat aynı şekilde devam ederse 2040 yılında insan yapımı nesnelerin ağırlığı 1,1 teratondan yaklaşık 3 teratona yükselmiş olacak.
Bu ise insanların yılda 30 gigaton (30 milyar ton) madde ürettiği anlamına geliyor.
Nature dergisinde yayımlanan araştırma, yeni bir jeolojik döneme girdiğimizin, insanlığın dünyaya olan etkisinin en üst düzeylere çıkmasını ifade eden Antroposen çağına (İnsan Çağı) girdiğimizin yeni bir kanıtı olarak görülüyor. Bu etkinin tortularda ve kayalardaki izlerinin milyonlarca yıl sonrasında bile görüleceği ifade ediliyor.
Antroposen çağının başlangıcı, insan nüfusunun ve tüketim alışkanlıklarının aniden hızlanmasını ifade eden “Büyük Hızlanma” döneminin başladığı 1950’lere dayandırılıyor.
Bu dönem aynı zamanda alüminyum, beton ve plastik gibi materyallerin her yerde yaygınlaştığı bir döneme tekabül ediyor.