MERSİN – Sermaye devletinin cinsiyetçi ideolojisi tüm kurumlarında ve temsilcilerinde vucud buluyor.
Mersin’de yaşayan S.S., 13 Temmuz’da iş görüşmesi için gittiği Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’li Meclis üyesi Hasan T. tarafından taciz, hakaret, ve tehditlere maruz kaldığını, 2020’nin Aralık ayında da patronu Murat K. ve arkadaşı Mustafa D. tarafından zorla alıkonularak taciz girişimin bulunulduğunu belirtti. S.S., yaşadığı taciz olayından sonra şikayette bulunduğunu ancak savcının “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verdiğini söyledi.
Maruz kaldığı tacizleri Jinnews’e anlatan S., depresyon ilaçları kullanmak zorunda kaldığını belirtti. Yaşadığı her iki taciz olayına da 11 yaşındaki çocuğunun şahit olduğunu söyleyen S., dışarıya çıkmaya korktuğunu ifade etti.
‘İŞE İHTİYACIM OLMASAYDI ORADA KALMAZDIM’
İş başvurusu için Hasan T. ile görüşmeye gittiğini ve çocuğunu bırakacak kimsesi olmadığından kaynaklı onu da yanında götürmek zorunda kaldığını söyleyen S., görüşmeyi dışarıda yapmak istediğini ancak, Hasan T.’nin kendi ofisinde yapmak istemesi üzerine ofise gittiğini belirtti. Ofise gittiği ilk anlarda tacize maruz kaldığını kaydeden S., “İşe ihtiyacım olmasaydı, orada kalmazdım. Daha sonra durumumu anlattım, işe ihtiyacımın olduğunu dile getirdim. Su arıtma işi yaptığımı ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden yardım aldığımı ancak, ekonomik krizden kaynaklı geçimimi sağlayamadığımı söyledim. Bunun üzerine Hasan T. bana, ‘Gelin diğer odaya geçelim’ dedi. Oturduğumuz odanın iyi olduğunu belirttim. Ancak Hasan’ın ‘Bu oda da klima yok, orası iyidir’ demesi üzerine oğlum ile beraber kalktım. Ancak Hasan, ‘Çocuk burada kalsın’ dedi. Ben kabul etmeyerek oğlum ile diğer odaya gittim” dedi.
‘OĞLUMUN GÖZÜ ÖNÜNDE OLDU’
“Odaya geçtiğimde Hasan’a iş verip vermeyeceğini sordum. Ancak o konuşmadan bana bakıyordu. Eski eşimin FETÖ’cü olduğunu bundan kaynaklı da kamuda çalışamadığımı söyledim. Bana ‘gel benim ofisi kullan sana harçlık da veririm’ dedi. Bunun üzerine sinirlendim ve kendisinden harçlık falan istemediğimi söyledim” diyen S., Hasan’ın telefonla konuşması üzerine pencerenin kenarına gittiğini ifade ederek, bu esnada taciz edildiğini söyledi. S., şöyle dedi: “Bağırmaya başladım ve kendisini itmeye çalıştım. Bütün bunlar benim oğlumun gözü önünde oldu. Daha sonra oğlumun elinden tutum ve çıktım. Eve geldim, yaşadıklarımı arkadaşlarıma anlattım. Şikayetçi olmam gerektiğini söylediler.”
‘AKP’Lİ BELEDİYE MECLİS ÜYESİ OLDUĞUNU DUYUNCA POLİSLER DURAKLADI’
Şikayetçi olmak için karakola gittiğini sözlerine ekleyen S., polislerin AKP’li Belediye Meclis üyesi Hasan T. ismini duyduklarında durakladıklarını kaydetti. Karakolda yaklaşık 6 saat bekletildiklerini ve ardından polisin ifadesini aldığını belirten S., “Polis bana ‘neden burada yaşıyorsun. Ailen Maraş’ta sen burada ne yapıyorsun’ dedi. Ben bunun üzerine yaşadığım tacizle ilgili mi, yoksa ailemin yanında neden yaşamadığım için mi? ifade vermeye geldiğimi sordum. Bunun üzerine polis ifademi aldı. Savcının ileri ki günlerde ifademi alacağını söyledikten sonra karakoldan ayrıldım.”
‘SAVCI, KIYAFETİMLE İLGİLENDİ, BAĞIRDI’
Savcının soruşturmanın üzerinde durmadığını belirten S., polise yaklaşık 2 buçuk ay önce ifade verdiğini ancak savcının 31 Temmuz’da kendisini ifadeye çağırdığının altını çizdi. S., savcıya ifade vermeye gittiği esnada savcının kendisine kıyafetlerine yönelik sorular yönelttiğini belirterek, “Savcı bana olayın yaşandığı saati sordu. Saati tam bilmediğimden kaynaklı akşamüstü olduğunu söyledim. Bunun üzerine savcı bana ‘doğruyu söylesene 4 mü, 5 mi?’ diye bağırdı. Ardından benim üzerimde olan kıyafeti göstererek, ‘sen bu kıyafetle mi iş görüşmesine gittin? Sen neden pencere kenarına gidiyorsun?’ diye sordu. Adamın gelip beni taciz etmesi değil de benim neden pencere kenarına gittiğimi sorguluyor. Hasan orada beni öldürebilirdi” dedi.
MARUZ KALDIĞI TACİZLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ
AKP’li Hasan T. tarafından tacize uğradığını vurgulayan S., 24 Aralık 2020 tarihinde de patronu Murat K. ve arkadaşı Mustafa D. tarafından zorla alıkonularak, tacize uğradığını söyledi. Yaşanan olayın ardından savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden S., savcının delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini belirtti.
‘TACİZCİLERİ TUTUKLAMAK İÇİN ÖLMEMİ Mİ BEKLİYORLAR’
Ülkede adaletin olmadığını, adaletin sadece güçlü insanlardan yana olduğunu belirten S., taciz olaylarına 11 yaşındaki oğlunun da şahit olduğunu kaydeden S., son olarak şunları dile getirdi: “Ben oğlumu yanımda götürmek zorundayım. Çünkü bırakacağım kimse yok. Ancak oğlum da yaşadığım şeyleri gördü. Bundan kaynaklı ne zaman beni üzgün görse, hastalanıyor. Savcılara sormak istiyorum, tacizcileri tutuklamak için benim ölmemi mi bekliyorlar? Ben dışarıya çıkmaya korkuyorum. Neden peki? Kadın olduğum için mi?” diye sordu.
