Trujillo, bütün diktatörler gibi halka ölüm, baskı, zulüm dayatmış biri. Kendisine karşı çıkanlar ya tutuklanmış ya da faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş. Yetmemiş askeri istihbarat servisine kurdurduğu “40” adlı hapishanede muhaliflerine işkence yaptırmış, birçoğunu elektrikli sandalyede öldürtmüştür.
Mirabal Kardeşler ve eşleri, Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kurdu. Trujillo yönetimine karşı insan hakları ve demokrasi için mücadelede simgeleşen kadınlar diktatörlük tarafından defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu. Bunlarla yetinmeyen Trujillo bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel Kardeşlerdir” diyerek Mirabel Kardeşleri hedef gösterdi. Bu konuşmadan sadece 23 gün sonra, hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönen üç kız kardeş, uçurumdan aşağı atılarak öldürüldü. Bu cinayet resmi kayıtlara “trafik kazası” olarak geçti.
Mirabel Kardeşlerin öldürülmeleri Dominik Cumhuriyeti’nde büyük bir tepki uyandırdı. Direniş güçlendi ve bir yılın sonunda diktatörlük devrildi.
Mirabel Kardeşlerin isimleri | |||
---|---|---|---|
İsim | Genel ad | Doğum tarihi | Ölüm tarihi |
Patria Mercedes Mirabal Reyes | Patria | 27 Şubat 1924 | 25 Kasım 1960 |
Bélgica Adela Mirabal Reyes | Dedé | 29 Şubat 1925 | 1 Şubat 2014 |
María Argentina Minerva Mirabal Reyes | Minerva | 12 Mart 1926 | 25 Kasım 1960 |
Antonia María Teresa Mirabal Reyes | María Teresa | 15 Ekim 1935 | 25 Kasım 1960 |
KELEBEKLERİN KANAT ÇIRPIŞI DİKTATÖRÜ DEVİRDİ
Mirabel kardeşler; Patria, Minerva ve Maria Teresa… Onların adının bugüne taşıyan diktatörlüğe karşı verdikleri yaşam mücadelesi oldu. Üç kız kardeş 1930’dan 1961’e kadar Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele verdi. 1960 yılında diktatörlük karşıtı mücadeleleri ülke çapına yayıldı.
Mirabal Kardeşler, diktatör Trujillo’nun “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” şeklinde yaptığı açıklamadan kısa süre sonra, 25 Kasım 1960’da diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edilerek vahşice öldürüldüler. Cesetleri Dominik Cumhuriyetinin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde bulundu. Öldürülmeleri diktatörlük tarafından kamuoyuna “trafik kazası” diye duyuruldu.
Ancak gerçek, diktatörlük karşıtı Clandestina hareketinin kurucuları ve kadroları olan bu kadınların “tehlike olarak görülmesi” ve tecavüz edilip katledilmeleriydi. Kurdukları Clandestine Hareketi öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasında önemli rol oynadı.
Sembol haline geldikleri diktatörlük karşıtı mücadelelerinin çeşitli zamanlarında ağır baskılara maruz kalan, hapis cezalarına çarptırılan Mirabel kardeşlerin öldürülmeleri Dominik Cumhuriyeti’nde büyük bir tepki uyandırdı. Direniş güçlendi ve bir yılın sonunda diktatörlük düşürüldü.
HAKLI OLAN HER ŞEY İÇİN…
“Belki de bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” demişti Maria Teresa Mirabel, haklı olanın yaşaması gerektiğini vurgulayarak.
Minerva Argentina Mirabel, “Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” sözleriyle tüm kadınları, herkesi yaşam için bir arada olmaya çağırırken.
“Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da” diyordu Patria Mercedes Mirabel ve öyle de yaptı. Tüm halkın çocuklarını kurtaran mücadele, diktatörlüğü devirdi.
KADIN MÜCADELESİNİN SEMBOLÜ OLDULAR
1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Latin Amerika’nın ilerici kadınlarının bu kararı, aslında faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanıydı. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından da esinlenerek; o günden sonra üç kız kardeş, gerek Dominik’te gerek dünyada “Kelebekler” adıyla anıldılar.
25 KASIM, KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLDİ
1981’den beri 25 Kasım, kadına karşı şiddetle mücadele etme günü olarak anılıyor. Bugün, kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteren ve kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olarak tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı bir gün. Dünyanın her yerinde kadınlar bugün için eylemler, yürüyüşler ve kongreler düzenliyor. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.