1. Haberler
  2. Dünya
  3. Trump Kongre İzni Olmadan İran’a Saldırabilecek

Trump Kongre İzni Olmadan İran’a Saldırabilecek

ABD Senatosu, Kongre'den onay almadan İran'a askeri harekatta bulunulmasını engelleyecek tasarıyı reddetti.

featured

İSTANBUL – ABD Senatosu, Trump’ın, Kongre onayı olmaksızın İran’a karşı askeri operasyon düzenlemesini engellemeye yönelik olarak Demokratlar tarafından önerilen tasarıyı kabul etmedi.

Demokrat Senatör Tim Kaine tarafından 16 Haziran’da sunulan ve Trump’ın, Kongre’den onay almaksızın İran’a karşı askeri harekette bulunmasını yasaklayan tasarı, Senato’da 47’ye karşı 53 oyla geri çevrildi.

Kaine, Vietnam Savaşı sırasında tek taraflı başkanlık yetkilerinin “askeri düşmanlıklara müdahale etmesini sınırlamak” amacıyla çıkarılan “1973 Savaş Yetkileri Kararnamesi”ne referans yaparak, “Bu hafta yaşanan gelişmelerin, savaşın bir kişinin kararlarına bırakılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu gösterdiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Kaine, 16 Haziran’da, Trump’ın Kongre izni olmadan İran ile askeri bir çatışmaya girmesini engellemeyi hedefleyen “Savaş Yetkileri Kararı” isimli bir önerge sunmuştu. Tasarıda, ABD ordusunun İran’a yönelik “doğrudan bir müdahalesinin açık bir Kongre izni ya da resmi bir savaş ilanını gerektireceği” vurgulanmış, “ABD Anayasası uyarınca savaş ilan etme yetkisi yalnızca Kongre’ye aittir.” ifadesi yer almıştır.

İsrail’in İran’a saldırısını destekleyen ABD, 22 Haziran’da İran’ın Natanz, Fordo ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırıda bulunmuştu. İran, 23 Haziran’da ABD’nin saldırısına Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’ne bir saldırıyla karşılık vermişti. Trump, 24 Haziran’da İran ile İsrail arasında bir ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

Özellikle küresel sermayenin ve kaynakların giderek daha fazla çokuluslu tekellerin hakimiyetine geçmesiyle merkezileşen birikim, uluslarlarası sermayenin çıkarlarını koruma ve geliştirme, daha fazla kaynak ve birikim elde etmek için daha çok saldırganlaşmasını koşulladı. Soygunu ve saldırganlığı hızlandırmak için daha baskıcı, daha zorba ve daha hızlı hareket edebilir, sözde de olsa kimi ilkesel-tarihsel normalara sahip olmayan yönetimler ihtiyacı doğdu, bu işler için burjuva demokrasisi hayli hantal ve elverişsizdir.

Hal böyleyken belirttiğimiz ihtiyaçların doğrudan sonucu olarak Avrupa’da sağcı partiler hükümetlere gelirken artık popülist şef tipler ve kişi kültü ön plana çıkmaya başladı. Yıllar hem merkez kapitalist, hemde bağımlı kapitalist ülkelerde devletin daha otoriterleştiği, siyasetin kişiler üzerinden konuşulduğu bir hal aldı, alıyor. 1900’lerde ülkeleri hükümetler aracılığı ile yöneten sermaye sınıfı, çokuluslu tekellerin tam hakimiyeti ile birlikte artık tek kişiler ile yönetiyor.

Çokuluslu tekellerin, uluslararası sermayenin aldığı ve alacağı pozisyonu kavramak açısından ABD’yi her yönden gözlemlemek önemli. Yukarıda özetle belirttiğimiz görüşleri doğrular nitelikte bir gelişme olarak anlayabiliriz Trump’ın tek başına savaşa yada saldırıya karar verebiliyor olmasını ve hatta bir ülkenin başka bir ülkeye saldırısı tek bir kişinin kararı olmasın önerisinin ABD Senatosu’nda reddilmesini,

Emperyalizmin günümüzde ulaştığı düzey, nesnel gerçekler ve hayatın akışı göstermektedir ki, insanlığın önünde (parlementer yada değil) otokrasilere, otokratik ve totaliter rejimlere, haksız savaşlara karşı çetin mücadelelerle geçecek yıllar var.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.