Sezgin Tanrıkulu, Türkiye İş Cinayetleri 2020 Ocak- Ekim Raporu’nu yayımladı. Raporda Türkiye’deki iş cinayetlerinin yıllar itibariyle verileri bulunuyor. Rapora göre 2002 yılında 146 kişi iş cinayetlerinde ölürken, bu sayı yıllar itibariyle arttı ve toplamda 25 bin 716 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Koronavirüs salgını sürecinde hayatını kaybeden işçi sayısı da 325 oldu.
Raporda Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine atıfta bulunularak, “SGK’nın açıkladığı rakamlara göre ise, 2014 yılında 494, 2015 yılında 510, 2016 yılında 597 işçi meslek hastalığına yakalanmıştır. 2016 yılında ise meslek hastalığına yakalanan 72 işçi ‘geçici iş göremezlik’ nedeniyle ayakta, 79 kişi ise yatarak tedavi görmüştür” denildi.
Yine İSİG’in verilerine göre Koronavirüs’ün görüldüğü mart ayından bu yana en az 325 işçi yaşamını yitirdi. İSİG tarafından 14 Ekim Günü yapılan açıklamada, işçi sağlığı ve güvenliği açısından Covid-19 Salgınına ilişkin talepler şöyle dile getirilmiştir:
- Covid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.
- İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.
- Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.
- İşten atmalar yasaklanmalı ve 1168 TL değil tam ücret ödenmelidir.
- Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.
- İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.
- Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.
CİMER verileri
Raporda meslek hastalıklarıyla ilgili CİMER’e yapılan bir başvuruya gelen yanıt da aktarılarak, “2018 yılında Ankara, İstanbul ve Zonguldak Meslek hastanelerinden tarafıma iletilen cevaba göre, 2017 yılının ilk 11 ayında, bu 3 hastanede toplam 6 bin 948 hasta yatarak, 589 bin 568 hasta ise ayakta tedavi görmüştür” bilgisi verildi.
Raporda Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Vakfı’nın “TÜİK Çalışan Çocuk İşgücü Anketi 2019” hakkındaki değerlendirmeye atıfta bulunuldu. Raporda çocuk işçiliğine yönelik şunlar kaydedildi:
– 2012 yılındaki anketle karşılaştırıldığında Türkiye’de çalışan çocuk sayısının 173 bin kişi azalarak 893 binden 720 bine düştüğü görülüyor. Ancak bu azalışı yorumlarken dikkatli olmak gerekir. Çünkü 2011 sonrası Türkiye’ye göç eden Suriyeliler geniş bir özgür olmayan emek gücü havuzu yarattılar. İşverenler yerli işçileri son derece ucuz olan bu göçmen işçilerle ikame etti. Çalışan çocuklar için de aynı şey söz konusu. Dolayısıyla çalışan çocuk sayısındaki azalmanın, Suriyeli Çocukların çok daha ağır koşullarda çalıştırılması ile sağlanmış olma olasılığı kuvvetli.
– Çocuk emeğinin sektörel dağılımı da çalışan çocuk olgusundaki işçileşme eğilimi ile paralel bir seyir izlemektedir. Ücretsiz aile işçiliğinin yaygın olduğu tarım sektöründe, tarımsal tasfiyenin bir yansıması olarak çalışan çocuk sayısı gerilemektedir. Sanayi kesiminde ise küçük bir azalma görülse de bu sektörde çocuk emeği kullanımının ciddi bir direnç gösterdiği ortadadır. Hizmetler sektöründe çocuk işgücü istihdamının artma eğilimi ise güçlü bir şekilde devam etmektedir. Hizmetler sektörü çalışan çocukların yüzde 45’ni istihdam ederken, 15-17 yaş grubunda bu oran yüzde 51’e çıkmaktadır.”