ANKARA – Adnan Menderes’in idam edildiği 27 Mayıs darbesinin yıldönümünde anayasayı değiştirme çağrısını yineleyen Erdoğan, muhalefete “Ülkemizin darbe anayasası ile daha fazla yönetilmesine razı olmayacaklarını düşünüyorum” diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumunda konuştu. 27 Mayıs 1960’ta hükümetten devrildikten sonra idam edilen eski başbakan Adnan Menderes’in ölüm yıldönümü vesilesiyle düzenlenen sempozyumda Erdoğan, “Bu millet merhum Menderes ve arkadaşlarını şükranla ve idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle anacaktır. 27 Mayıs bir provokasyonun sonucudur. Yassıada’da millete ‘ayağınızı denk alın’ mesajı verilmiştir. Demokrasi cellatlarını affetmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
Siyasi hayatında en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümet olduklarını savunan Erdoğan “Anadolu ihtilalini hazmedeyemenler milli iradeyi gasp etmek için 22 yıl boyunca her yolu denediler. ‘Ordu göreve’ pankartlarıyla açıkça darbe çağrısı yaptılar. Cumhuriyet mitingleriyle belli hassasiyetleri istismar etmeye çalıştılar. 27 Nisan bildirgesiyle siyaset kurumuna ayar vermeye kalktılar. Önce 7 Şubat MİT krizi, ardından 17-25 Aralık girişimiyle seçilmiş iktidarı alaşağı etmeye yeltendiler. Gezi olayları ile sokaklarımızı terörize etmek istedikler. Hendek ve çukur terörüyle şehirlerimizi huzuruna kastettiler. En son 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle doğrudan şahsımızı, ailemizi,TBMM’yi ve milletin bizzatihi kendisini hedef alacak kadar gözlerini karartılar. İmtiyazlarını korumak uğrunda ellerinin altında ne kadar vesayet aparatı varsa hepsini üzerimize saldılar. Saldırılar karşısında asla geri adım atmadık. Fezlekeler ve iddianamelerle siyasete operasyon çekilemeyeceğini içerideki ve dışarıdaki tüm vesayet heveslilerine net biçimde gösterdik” dedi.
Artık darbe ve muhtıra döneminin kapandığını savunan Erdoğan, “Suyu bulandırma dönemleri artık geride kalmıştır. Bu ülkede fezlekeler, iddianameler, tetikçiler ve terör örgütleri üzerinden siyasi dizayn yapıldığı günler sona ermiştir. Sandık dışında başka yollar arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar” diye konuştu.
Anayasayı değiştirme konusunda kazanımları daha ileri seviyeye taşımayı hedeflediklerini öne süren Erdoğan, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında yaşanan gerilimi de mevcut anayasaya şöyle bağladı:
“1921, 1924 anayasalarını bir yana bırakırsak bütün anayasalar vesayetçiler tarafından yapıldı. Her iki anayasa sandıkta milletten evet oyu aldı fakat 1961, 1982 anayasasının onay sürecinde milletin iradesi serbest biçimde tecelli etmedi. Milletimiz evet oyunu darbecilerin ülkenin başından bir an önce gitmesi için vermiştir. Darbe anayasaların toplumsal açıdan sorunlu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Vesayetin en çok nüfuz ettiği 1961 anayasasıdır. En özgürlükçü anayasa olarak pazarlansa da 27 mayıs rejimi kurumsallaştırmıştır. 1961 anayasasının millete ve milli iradeye giydirdiği deli gömleği 1982 Anayasası ile sıkılaştırılmıştır. Bizim dönemimizdekiler dahil 82 Anayasasında yapılan 20’den fazla değişiklikle bu gömleğin biraz olsun gevşetilmesini sağladık. Ancak bunların yeterli olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Dilinden ruhuna kadar asli unsurunun problemli olduğunu herkes kabul ediyor. Her iki anayasa ideolojiktir, katıdır, sorun çözmekten ziyade kriz üretmeye daha yakındır. Yasama yürütme ve yargı arasında nükseden tartışmalardan bizzat yüksek yargı organları arasında ortaya çıkan gerilimlere kadar mevcut anayasadan kaynaklı sıkıntılarla karşılaştık, halen de karşılaşıyoruz.”
Bu anayasayla yola devam edilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, muhalefete “Muhalefetteki muhattaplarımızın da ülkemizin darbe anayasasına mahkum ve mecbur etmekte ısrarcı olmayacağını düşünüyorum” diye konuştu.