KONYA – Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesini katleden Mehmet Altun ile Çalık ve Keleş aile fertlerinden 11 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması, Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Beyanda bulunan avukat Atila Kart, “Gücünüzü aşan şeylerin farkındayız. Ama burada topluma bir mesaj verilmesi gerekiyor. Herhangi bir adli cinayeti tartışmıyoruz. Türkiye’nin vicdanı olma sorumluluğuyla genel bir değerlendirme yapmak istiyoruz. Bunu yaparken de bir taraftan maddi gerçeği açığa çıkarma bir yandan da linç kültürüyle yaratılan iklimi anlatmak zorunda kalacağız” dedi. Katliamın insanlığa karşı suç niteliğinde olduğunu söyleyen Kart, “Türkiye’de böyle bir iklim yaratıldı. Dedeoğulları ailesi 30 yıl önce Kars’tan Konya’ya göç ediyor geleceklerini Konya’da inşa etmek istiyorlar” dedi.
22 DAKİKADA 18 KEZ POLİSİ ARAMIŞ
Dedeoğulları’nın bir süre sonra çevreden “Kürt aile” olarak tanımladıklarını bildiklerini ifade eden Kart, “Ama buna dair birşey yapmıyorlar, art niyet aramıyorlar ve yaşamlarına devam ediyorlar. 20-30 yıl öncesine gitmeye gerek yok. 12 Mayıs’a gidelim. Kasten adam öldürmeye teşebbüs dosyası var 8 ağır ceza mahkemesinde. Oraya dair tutanak var. Bu tutanağa göre mağdur Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor. Devletin yetkili kurumlarını arıyor. 22 dakikada 18 kez arıyor. ‘Odunlarla saldırdılar çabuk gelin, yaralılar’ var diyerek çığlık atıyor. Kolluğa verdiği ifadesinde de doğruluyor. Saldırganların isimlerini hangisinin hangi darbeyi vurduğunu aynen anlatıyor. Yoldan geçen biri de aynı şekilde polisi arayarak yardım istiyor.”
SAVCI POLİSİ UYARMIŞ
Katledilen Serpil Dedeoğulları’nın İçişleri Bakanlığı’na yazdığı mesajı hatırlatan Kart, “Ama bakanlık birşey yapmıyor. Aynı şekilde Yaşar Dedeoğulları da CiMER’e yazıyor ve saldırıya dair fotoğrafları gönderiyor. O fotoğrafları ben de basından gördüm. O fotoğrafları gören herkes saldırının vahametini görebilirdi. Saldırıdan 2 ay sonra devlet harekete geçiyor ama etkili korumanın yapılmadığı görünüyor” dedi. 12 Mayıs saldırısından sonra etkin soruşturmanın yapılmadığını dile getiren Kart, “Yetkililer iş birliği yapmıştır ve katliamın önü açılmıştır. Cumhuriyet savcısı tarafından polis amirine 12 Mayıs saldırısından sonra Meram ilçe karakoluna yazılan bir talimat var. Demiş ki, ‘kolluk olarak olaya dair olay yeri incelemesi yapmamışsın, talimatın gereğini yap 10 gün içinde yerine getirmezsen suç duyurusu yapacağım’ diyor. Ama bu yazının gereği yapılmamıştır. Kolluğun görev suistimali yaptığını ortaya koyan bu yazıya kolluğun cevabını göremedik” ifadelerini kullandı.
‘KORUMA TALEPLERİ KABUL EDİLMİYOR’
Mahkeme adlı WhatsApp grubunda savcıyla ailenin yakın temasta bulunduğunun anlaşıldığını dile getiren Kart, “Saldırının planlı olduğu, saldırıdan duyulan gurur anlatılıyor. Yerel basına müdahale ettiklerini anlatıyor. Polis amirliğinin 3 Haziran tarihli yazıda Dedeoğulları’nın koruma kararı aldırıldığı belirtilse de daha sonraki yazıda çağrı üzerine korumadan söz edildi. Serpil Dedeoğulları’nın çığlığını duymayan kolluk çağrı üzerine koruma veriyor. Kolluğun, savcılığın yapması gerekenler belli. Yakın koruma yöntemlerine başvurması gerekirdi. Dedeoğulları koruma talebinde bulunuyor ama talepler karşılıksız kalıyor” şeklinde konuştu.
Kart, koruma tedbiri alınmış olsaydı, katliamın engelleyebileceğine dikkati çekti.
HAKİM DAL’I HATIRLATTI
Konya’nın Meram ilçesinde Diyarbakırlı Hakim Dal’ın katledilmesini de hatırlatan Kart, “Kürt oldukları için saldırıya uğradıklarını anlattı Dal ailesi. Nefret iklimin yarattıklarını görüyorsunuz” dedi.
‘KAMERA KAYITLARI OLMASAYDI…’
Katliama dair kamera kayıtlarının olduğunu dile getiren Kart, “Yoksa olay faili meçhule giderdi” dedi. Emniyetin ihmaline dikkat çeken Kart, “Dedeoğulları’nı korumayan kolluk istediği zaman istediği yere yetişebiliyor. Çetin, Meram karakoluna ailesinin ifadesini nasıl aldığını soruyor. Meram karakolu da ‘7 kişi dizilmişti karşımda kafaları kolları sarılıydı öyle aldım ifadelerini’ diyor. Çetin de diyor ki ‘Kardeşim Barış ve Serpil hastanedeydi 7 kişinin karşınızda olması mümkün değil.’ Bunun üzerine Emniyet il müdürlüğü Meram karakolunun yalan söylediğini anlıyor ve soruşturma başlatıyor. Kamera kayıtları olmasaydı olay faili meçhul olarak kalacaktı. Biz adeta canlı yayında katliam görüntüleri izledik” dedi.
AİLE YAKINLARI YAKA PAÇA ÇIKARILDI
Avukatın konuşması sırasında Çetin Dedeoğulları ve aile yakınları sanık avukatlarına, “Böyle insanları mı savunuyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Tepki gösteren aile üyeleri polisler tarafından yaka paça dışarı çıkarıldı. Salonda bulunan avukatlar duruma itiraz ederek, “Böyle tepki göstermeleri gayet normal, yaka paça dışarı çıkaramazsınız” dedi.
‘BORCU VAR, İŞİ YOK AMA KREDİ ÇEKTİ’
Tepki gösteren aile yakınlarının salondan çıkarılmasının ardından Avukat Kart konuşmasına devam etti. Kart, “Zanlı Çetin’in Konya’dan çıktığını öğrendikten sonra katliamı yapıyor. Zehra Altun’un ifadesine dikkat çekiyorum. Düzenli bir iş olmayan zanlı 116 bin TL borcu var hiç işi yok ama 126 bin TL kredi çekiyor. Mehmet Altun aile üyeleriyle iki ay konuştuğuna dair kayıt yok. Kayıt ancak savcılık ve emniyet eliyle silinebilir” şeklinde konuştu.
TALEPLER
Kart devamla, “Kolluk ve savcılığın görevlerini yapmamalarına rağmen 12 Mayıs ve katliam dosyası arasında yasal hukuki ve fiili illiyet bağı vardır. 12 Mayıs saldırısı sebep 30 Temmuz katliamı sonuçtur. Bu nedenle birleştirilmesini talep ediyoruz. Görevi suistimal sebebiyle HSK’ya suç duyurusu yapılmıştır, suç duyurularının akıbetinin sorulmasını talep ediyoruz” taleplerinde bulundu.
Duruşma avukatların beyanlarıyla devam ediyor.(ma)