Yapım : Ankara Radyosu
Tür: Oyun
Yazan: Sevgi Demirkol
Drama Türk : Selma Fındıklı
Yöneten :Ayşenil Şamlıoğlu
Yapımcı : Engin Demiray
Efektör : Hami Çelik
Süresi : 43 Dakika
Mekanik Sesler : Saat sesi, Gitar sesi, Kapı gıcırtısı,Kapı zili
Efekt Tasfiri : Bu güzel oyunda yüksekli sesli kahkahalar dinlerken rahatsız edici boyutlara ulaşıyor. Kedinin miyavlamasıda mistik bir hava katıyor ortama.Oyunda çok fazla müzik ve efekt kullanımı yer almıyor.
Dükkanı Sahibesi: Nurşen Girginkoç
– Etrafa gülücükler saçan ve insanlara hayat hakkında parayla satılmayacak kadar değerli tavsiyeler de bulunan dükkan sahibi
Genç Kız : Hülya Gülşen
– Baba sevgisinin mahaliyetli olduğunu düşünerek dükkana gelen ama kapıdaki iş ilanını görünce ilan için geldiğini söyleyen. Zaman geçtikçe baba sevgisi için hayatta kendi ayakları üzerinde durmaktan vazgeçmesi gerektiğini anlayıp paranın dükkanda geçmediğini anlamıştır.Farklı açılardan hayata bakması gerektiğini anlar.
Birinci Müşteri: Sinan Pekimton
-Zamanı kaybettiğini bahseder ve çocukluğunun ümidini ve azmini bulmak ister.Zamanınkaybedileyemicek bir kavram olduğunu anlar ve insana ait olmadığını görür.İstediği şeye karşılık paranın geçmediğini anlayınca şaşırır. Çünkü para adam için hiç sorun olmamıştır.İstediği şeye karşılık çocuğunun gözündeki idol baba yok olacaktır ve adam bunu tereddütsüz kabul eder.
Kız arkadaşı: Dilara Keyifgülünç.
-Genç kızla kısa bir süre telefonla konuşur.Paranın geçmediğini duyunca şaşırır ve genç kıza dükkanda çalışmaması gerektiğini söyler.
İkinci Müşteri : Devrim Yakut
– Gençliğinde çok sevdiği adam için döktüğü göz yaşlarını geri almak istediğini söyler.Adamın hasta olduğu için kendisini terk ettiğini ve daha sonrasında öldüğünden bahseder. Göz yaşlarının duygularının mühüri olmadığını anlatır dükkan sahibi anlatır. Ağlamak istediğini fakat göz pınarlarının tükendiğini yeniler kadın. Buna karşılık olgunluk ve yaşama göğüs gelmeyi geri vermelidir.
Üçüncü Müşteri: Mehtap Öztepe
– Çekinceli tavırlarla dükkana girer. Namusunu geri almak istediğinden bahseder. Dükkan sahibi hayatın alışverişten ibaret olduğunu anlatır. Kadın çok fazla parası olmadığından bahseder. Dükkan sahibi bir pansiyona gitmesi gerektiğini, pansiyonda kendisine iş bulacağından bahseder. Bu süre zarfında yedi renkli gökkuşağı çiçeği, pembe bir yıldız, koşulsuzca seven bir adam bulması gerektiğini söyler. Bunları bulduktan sonra koşulsuzca seven adama geçmişi hakkında gerçekleri söylemesi gerekir. Koşulsuzca seven bir adam için geçmişin bir önemi yoktur artık.
Zihnimizde Canlandırdığı:
– İnsanların anılarını yitirdiği ama en az anılarını aradığı
– Zamanın insanlara ait olmadığı o yüzden yitirilemeyeceği
– İnsanların sahip olmadığı şeyleri aradıkları
– Duyguların mühirinin sadece göz yaşları olmadığı
– Göz yaşlarının yok olamayacağı sadece tükeneceği
– İnsanların doğru şeyler üzerine göz yaşları tüketmesi üzerine
– İnsanların kaybedeceklerinin çok olması fakat kazanabileceklerinin daha çok olması
– Farklı bakış açıları için farklı gözlere ihtiyacın olması
– Empati kurmanın önemi
– Hayat tecrübesinin zor elde edilebileceği
Neden bu Hikaye :
Çünkü insanlar maddi manevi o kadar çok şeyini kaybediyor ki hep bir arayış içerisinde kalıyor. Kayıp Şeyler dükkanı insanların kaybettiği umutları ve bakış açılarını ortaya çıkartıyor. Her gece yatmadan dinlenesi bir hikaye.
