İSTANBUL – İran parlamentosu, ABD’nin pazar günü erken saatlerde İran’ın üç ana nükleer tesisini bombalamasının ardından, küresel petrol taşımacılığı ve ticaret açısından kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı’nın kapatılması yönünde ilk adımı attı.
Parlamento boğazın kapatılması önerisini pazar günkü oturumla onaylarken, gözler İran’ın en üst düzey güvenlik organı Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’ne çevrildi.
Al Arabia’nın aktardığına göre, Hürmüz Boğazı’nın kapatılıp kapatılmayacağına dair nihai kararı bu konsey verecek.
Küresel petrol ve gaz talebinin yaklaşık yüzde 20’sini karşılayan boğazı kapatma kararı henüz kesinleşmiş değil. Ancak milletvekili ve Devrim Muhafızları Komutanı Esmail Kosari, bunun gündemde olduğunu ve “gerektiğinde yapılacağını” söylemişti.
ABD Başkanı Donald Trump, günün erken saatlerinde Amerikan güçlerinin Fordow, Natanz ve İsfahan’daki İran nükleer tesislerine “çok başarılı” saldırılar düzenlediğini duyurmuştu.
Trump, Truth Social’da yaptığı paylaşımda, “Fordow, Natanz ve İsfahan dahil olmak üzere İran’daki üç nükleer tesise yönelik çok başarılı saldırımızı tamamladık. Tüm uçaklar artık İran hava sahasının dışında,” diye yazmıştı.
İran devlet medyası saldırıları doğrularken, söz konusu tesislerin zaten boşaltıldığı ve zenginleştirilmiş uranyumun taşındığı öne sürülmüştü.
Hürmüz Boğazı kapatılırsa ne olur?
Küresel petrolün yaklaşık yüzde 20’si ve doğal gazın önemli bir kısmı Boğaz’dan geçiyor. Avrupa; Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal ediyor ve bunların büyük bir kısmı Boğaz’dan geçiyor.
İran’ın bunu engellemesi halinde küresel petrol fiyatları yükselebilir ve Avrupa, özellikle Orta Doğu yakıtına bağımlı ülkelerde enerji sıkıntısıyla karşı karşıya kalabilir.
Petrol fiyatlarındaki ani bir artış enflasyonu ve enerji maliyetlerini arttırır ve Avrupa genelinde sektörleri sekteye uğratır. İmalat, ulaşım ve tarım sektörleri özellikle kırılgan olabilir. Piyasa tepkileri ve Avrupa borsalarındaki dalgalanma zincirleme bir etki yaratabilir.
Bir abluka ABD, AB donanmaları ve Körfez ülkelerini kapsayan askeri çatışmaları tetikleyerek daha geniş çaplı bir bölgesel savaş riskini de doğurabilir. Avrupa, NATO yükümlülükleri veya ittifaklar yoluyla, özellikle de Fransa veya İngiltere gibi ülkelerin bölgede donanma varlığını sürdürmesiyle çatışmanın içine çekilebilir.
Petrolün ötesinde, Boğaz küresel deniz taşımacılığı için kilit bir rota. Kesinti Avrupa’nın hammadde, elektronik ve tüketim malları ithalatını geciktirerek tedarik zincirlerini etkileyebilir. Nakliye için sigorta primleri artarak Avrupalı işletmeler ve tüketiciler için maliyetleri yükseltebilir.