ANKARA – Fransız çiftçiler, Avrupa Birliği (AB) ve Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasında imzalanması planlanan serbest ticaret anlaşmasını protesto etmek amacıyla Paris’in yakınlarındaki Versay Sarayı önünde traktörleriyle bir gösteri gerçekleştirdi. Ülkenin önde gelen çiftçi sendikalarından olan FNSEA’nın çağrısıyla Versay şehir merkezinde buluşan çiftçiler, traktör konvoylarıyla tarihi Versay Sarayı’nın önüne geldi.
Traktörleriyle Versay Sarayı’na kadar ulaşan çiftçiler, AB-MERCOSUR anlaşmasının haksız rekabete neden olacağı düşüncesiyle bu anlaşmadan vazgeçilmesini talep ettiler.
“Çiftçi isyanı Versay’da yeniden başlıyor.” yazılı pankart açan protestocular, traktörleriyle şehirde bir konvoy oluşturdu.
Çiftçiler, MERCOSUR ile yapılan serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkıyorlar.
Özellikle Fransız çiftçiler, AB ve MERCOSUR arasındaki ticaretin büyük kısmındaki gümrük vergilerinin kaldırılmasını ve Birlik ülkelerinin otomotiv, makine, kimya ve tıbbi ürünlerine MERCOSUR tarafından uygulanan gümrük vergi oranlarının düşürülmesini içeren anlaşmayı eleştiriyorlar.
Bu anlaşma çerçevesinde Güney Amerika’dan import edilecek tarım ürünlerinin Avrupa standartlarına uygun olmadığına dikkat çeken çiftçiler, AB’nin tarım sektöründe son derece önemli olan genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), pestisitler ve büyüme hormonlarını içeren ürünlerin Birlik içinde serbest dolaşımının sağlık açısından ciddi tehditler oluşturacağı konusunda endişelidirler.
Çiftçiler ayrıca, MERCOSUR ülkelerindeki sağlık ve çevre düzenlemelerinin daha gevşek olmasının ve tarım sektöründeki iş gücü maliyetlerinin daha düşük olmasının, anlaşmanın Güney Amerikalı çiftçiler için avantaj sağladığını belirtmektedirler.
AB gibi tarım sektöründe kimyasal maddelerden karbon salınımına kadar bir dizi koruma tedbiri uygulayan bir pazara girecek olan Güney Amerika ürünlerinin, yerli ürünlere karşı haksız rekabete yol açacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
AB ve MERCOSUR, 2000 yılında serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlayarak, taraflar arasında 20 yıllık bir müzakere sürecinin ardından 2019 yılında bir uzlaşmaya varıldığı açıklanmıştı.
Buna karşın, anlaşmanın imza ve onay süreci tamamlanmadığı için henüz yürürlüğe girmemiştir.
