İSTANBUL – Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Emekliler Federasyonu (EYT-EF), Kadıköy İskele Meydanı’nda “İnsanca yaşamak her vatandaşın hakkıdır” sloganıyla bir protesto etkinliği gerçekleştirdi. Politik parti temsilcilerinin de katıldığı bu eylemde emekliler, “TÜİK şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Küfenin yükü emeklinin sırtında”, “Emekli insanca yaşam istiyor” şeklindeki ifadeleri dile getirdiler. Emekliler, “Eğer enflasyonu düşürdüğünüzü belirtiyorsanız, neden hâlâ yokluk ve sefalet içinde yaşıyoruz? Bu rakamlar neden hayatımızda, pazarda yansımıyor? Tenceremiz neden boş? Aş yerine dert kaynatıyoruz” sorularını yönelttiler ve çarşıdaki yüksek fiyatlara dikkat çekmek amacıyla bir piyes gerçekleştirdiler.
BİZİM EMEKLİLER PAZARDA BAYILIYOR
Etkinlik sırasında, pazardaki yüksek fiyatları vurgulamak için bir piyes sergilendi. Piyeste, limonun tanesi 20 lira, çileğin kilosu 200 lira, kirazın kilosu ise 700 lira olarak etiketlendi. Bu fiyatları gören bir vatandaş rahatsızlanarak yere düştü. Bayılan vatandaşa yaklaşan doktor kıyafetli bir kişi, düşen emeklinin tansiyonunu kontrol ettikten sonra, “Sizin tansiyonunuz emekli maaşı kadar düşük. Acil olarak 30 bin lira seyyanen zam yapmanız gerekiyor. Gözlerinizin nuru gitmiş, ayaklarınızın feri kalmamış. Aşırı derecede karbonhidrat alıyorsunuz. Acilen protein takviyesi yapmalısınız. Et, süt, yoğurt ve peynir tüketmelisiniz,” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine emekli vatandaş, “Emekli maaşım 14 bin 469 lira, bu saydıklarınızdan hangisine ulaşabilirim?” diye sordu. Doktor kıyafetli kişi de, “Bunu TÜİK’e, hükümete ileteceğiz. Bizim emeklilerin durumu perişan. Avrupa’da emekliler dünya turu yaparken, bizim emekliler pazarda bayılıyor,” sözleriyle mizansenin kapanışını yaptı.
DUL VE YETİM 30 BİN LİRA SEYYANEN ZAM İSTİYORUZ
Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Emekliler Federasyonu (EYT-EF) Başkanı Arzu Lastikçi, 2002’de asgari ücretin 1.5 katı olan en düşük emekli aylıklarının bugün açlık sınırının çok altında olduğunu ifade ederek şunları belirtti:
“Açlık sınırının 26 bin, yoksulluk sınırının 80 bin lira aştığı ülkemizde, TÜİK’in açıkladığı 5 aylık toplam enflasyon farkı yalnızca yüzde 15,09’dur. 3 Temmuz’da açıklanacak olan Haziran ayı enflasyon farkı, emeklilerin sefaletine çözüm olacak mı? Kök maaşı 14 bin 469’un altında olan milyonlarca emekli sıfır zam almayacak mı? Tamamlanan 14 bin 469 TL’lik aylıklar kök maaş değildir. Kök maaşla tamamlanan maaş arasındaki farklılık hazine yardımı olarak ödendiğinden, Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla gerçekleştirilen tamamlanan aylık değil, kök maaşların artırılmasını talep ediyoruz. Emeklilere sunulacak bu sahte oranlar yerine, gerçek enflasyon oranları ile tüm emekli, dul ve yetimlere 30 bin TL seyyanen zam istiyoruz.”
AŞ YERİNE DERT KAYNATIYORUZ
Emekliye ve çalışanlara açlık sınırının altında bir yaşam sunulmasına rağmen, temel ürünlere zamlar ardı ardına gelmiş, Ocak ayı itibarıyla vergi ve harçlara yüzde 44, KDV’ye yüzde 80, ÖTV’ye ise yüzde 51 artış yapılmıştır. Kira artışlarının alt sınırı yüzde 58 olarak belirlenmiştir. Dünya genelinde gıda enflasyonu yüzde 6,7 iken, ülkemizde bu oran yüzde 43,6’dır. Eğer enflasyonu düşürdüğünüzü söylüyorsanız, neden hâlâ yokluk ve sefalet içindeyiz? Bu veriler hayatımızı ve pazara yansımazken, tenceremiz neden boş? Aş yerine dert kaynatıyoruz.”
GEÇİM YOKSA SEÇİM İSTİYORUZ
Ekonomik krizin yükünün EYT’lilere yıkılamayacağını belirten Lastikçi, “Eğer ekonomi krize girdiyse, bunun failini EYT’lilerde aramayın. Kur korumalı mevduatlarda, hazineden garantili projelerde, kaçak ve sığınmacılara sağlanan sonsuz kaynaklarda, borçlarını bağışladığınız yandaşa, vergi affı tanıdığınız kişilere ve SGK’yı soyan düzende arayın. EYT’lilerle uğraşmayın. Yıllarca primlerini peşin ödeyen, çalışan ve emek veren insanların, ülkenin gerçek ve öz evlatlarına haksızlık etmeyin, adil olun. Krizlerin faturasını yıllarca vatandaşa yüklemekten bıktık. Geçinemiyoruz. Her seçim öncesi bir parmak bal istemiyoruz. Siyasetin seçim kaygısı halkın geçim kaygısının önüne geçemez. Yönetemiyorsanız, yönetecek olanlar gelsin. Geçim yoksa seçim diyoruz,” ifadesinde bulundu.
DİLENCİ DEĞİL EMEKLİYİZ
Lastikçi, “Özel banka ve sandıklardan emekli olanların, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği emeklilerinin, işçi ve memur emeklilerinin tüm haklarından faydalanmalarını istiyoruz. Emekli maaşlarındaki adaletsizliğin giderilmesini, daha çok prim ve çalışma yılına sahip olanlar için adil bir ücret sistemi oluşturulmasını, aylık bağlama oranlarının yeniden yüzde 70’lere çıkarılmasını talep ediyoruz. Memurlara verilen seyyanen artışların, memur emeklilerine de verilerek adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz. 16 milyon emekli, dul ve yetim olarak şunu ifade ediyoruz; dilenci değil emekliyiz. Sadaka istemiyoruz, hak ettiğimiz prim ve emeklerimizin karşılığını istiyoruz,” dedi.
SELİM DİKEL: “ARTIK YETER”
Tüm Emekliler Sendikası Maltepe Temsilcisi Selim Dikel de şu şekilde konuştu:
“Biz emekliler, uzun yıllar çalıştık, üretim yaptık ve emekliliğimizde insanca yaşayabilmek için devlete prim ve vergi ödedik. TÜİK’in sahte enflasyon verilerine dayanarak hükümet tarafından tek taraflı olarak dayatılan cüzi zamları kabul etmiyoruz. Toplu sözleşmeli sendika hakkı istiyoruz. Dilenci değil emekliyiz; sadaka istemiyoruz. Maaş ve ücretlerimizden yıllarca kesilen ve ödenen primlerimizin karşılığında insanca yaşayabileceğimiz bir maaş talep ediyoruz. Bizim emeğimiz ve alın terimiz karşılığında insanca yaşamak hakkımız değil mi? Artık yeter! Hükümet, emeklileri dilenci gibi görmekten vazgeçmelidir. Devlet bütçesi ve maliyesi, bir avuç dolar milyarderi ve müteahhit için değil, milyonlarca yoksul emekli için harcanmalıdır.”
