İSTANBUL – Birleşik Emekliler Sendikası’nın davetiyle Kartal Sahil Meydanı’nda toplanan emekliler, gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla bir kez daha iktidara seslenerek, geçim sıkıntılarını dile getirdi. Açıklamada, “Ülke yönetiminde yetersiz olan iktidarın neden olduğu krizin yükü, emekçilere ve emeklilere yansıtılmaktadır. Bu krizi biz oluşturmadık, faturası da üzerimize kalmasın. 23 yıllık iktidarınız süresince emeklilere ‘sabredin, şükredin’ mesajı verdiniz. Biz emeklilerin, 23 yıl daha beklemeye ne sabrı ne de zamanı kalmıştır. Bu nedenle iktidara, ‘ya hemen geçim hakkı ya da hemen seçim hakkı’ diyoruz,” ifadeleri kullanıldı.
Birleşik Emekliler Sendikası, Kartal Sahil Meydanı’nda bir protesto düzenledi. Eylemdeki emekliler, “Yandaşa ballı kaymak, emekliye yok kaynak” ve “Yaşasak hayat ölsek, mezar pahalı; bizler çalışma hayatından emekli olduk, yaşamdan değil” içerikli pankartlar açarak, basın açıklamasında bulunarak geçim zorluklarını ifade ettiler.
“17 milyon emekli adına iktidara sesleniyoruz. Emeklilerin ekonomik olarak hayatta kalma şansı kalmamıştır. Yarattığınız derin yoksulluk nedeniyle emekliler beslenemiyor, barınamıyor ve gerekli sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Bize ‘Sabredin’ deniliyor, ama sabrımız artık kalmadı. Emekliler olarak kalıcı ve köklü çözümler talep ediyoruz” diyen emekliler, iktidara bir kez daha, “Ya derhal geçim hakkı ya da derhal seçim hakkı” şeklinde seslendiler.
“Krizi Biz Yaratmadık, Faturasını da Ödemek İstemiyoruz”
AK Parti iktidarının döneminde yapılan emeklilere yönelik düzenlemelerle ilgili eleştirilerde bulunulan açıklamada ise şu görüşler yer aldı:
“Bu düzenlemelerle birlikte emeklilerin pek çok hakkı gasbedildi, emekliler açlık ve yoksullukla baş başa bırakıldı. Emeklilerin maaş bağlanma oranları yüzde 70’lerden yüzde 28’lere kadar düştü; sağlıkta katkı payları gibi birçok örnek verilebilir. 2002’de en düşük emekli maaşının alım gücü 8 çeyrek altına denk gelirken, bugün bu rakam sadece 2 çeyrek altına denk gelmektedir. 2002 ve öncesinde emekli tazminatlarımızla bir daire alabilirken, şimdi o tazminatlarla oturduğumuz evin bir yıllık kirasını bile karşılayamıyoruz. Günümüzdeki yoksulluk sınırı 85 bin liraya, açlık sınırı ise 25 bin liraya yükselmiştir. Aldığımız emekli maaşları ise hazine yardımı dahil 14 bin 469 liradır. Ülkeyi yönetemeyen iktidarın yarattığı krizin faturasını emeklilere ve emekçilere çıkarıyor. Bu krizi biz oluşturmadık, faturaları da ödemek istemiyoruz.”
Emeklilere oy deposu gözüyle bakanların sürekli olarak, “Biz emeklilerimizi ve yaşlılarımızı seviyoruz” dediklerini ancak emeklilere onurlu bir yaşam sürmeleri için gerekli kaynakları sağlamadıklarını belirten emekliler, şu soruyu yöneltti: “Yandaşa var, 3-5 müteahite var, seçip gönderdiklerimize var, ama emekliye gelince kaynak yok söylemi gerçeği yansıtmıyor. İktidarın önceliğinde, emeklinin ve insanın önceliği yok.”
“23 yıllık iktidarınız süresince emeklileri ‘sabredin, şükredin’ diyerek oyaladınız. Biz emeklilerin, 23 yıl daha beklemeye ne sabrı ne de zamanları kalmıştır. Bu nedenle iktidara ya hemen geçim hakkı ya da hemen seçim hakkı diyoruz. Seçtiklerimiz örgütlü bir şekilde zenginleşirken, emekliler örgütsüz bir şekilde yoksullaşıyor. Bir ülkenin yaşam standartlarını değerlendirmek için, siyasetçilerin ve iktidarın itibarına değil, o toplumdaki yaşlıların yaşam koşullarına bakılmalıdır.”
Emeklilerin Talepleri
Açıklamada emeklilerin talepleri şöyle sıralandı:
- Emeklilerde kök aylığının, yani taban maaşın belirlenmesi ve bu rakamın asgari ücretle eşitlenmesini;
- Kök aylıkların belirlenme işleminin ardından, TÜİK’in belirlediği sahte enflasyon oranlarıyla değil, gerçek oranlarla yüzde 35 zam yapılmasını;
- Dini bayramlarda verilen bayram yardımının isminin ikramiye olarak değiştirilmesi ve asgari ücret seviyesine yükseltilmesi;
- Emeklilerin sağlıkta ve ilaçta katkı paylarının kaldırılması;
- Emekli bankası promosyonlarının, Çalışma Bakanlığı’nın bankalara çağrı yaparak, açık artırma ihale usulüyle belirlenmesi ve bu şekilde promosyon oranlarının artırılması;
- Emekli sendikalarının önündeki keyfi engellerin kaldırılması ve emeklilerin tüm sosyal, kültürel ve ekonomik haklarının emekli sendikalarıyla toplu sözleşmelerle belirlenmesi.
