Mecidiyeköy’deki Torunlar Center inşaatında 6 Eylül 2014 tarihinde 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciası davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, kazanın “öngörülebilir nitelikte bir iş kazası” olduğuna yer verilerek, kazanın meydana gelmesindeki asıl nedene sebebiyet veren kişi veya kişilerin tespit edilemediğine yer verilmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşma 27 Aralık’ta görülecek. Avukat Yıldız İmrek, duruşma öncesi mahkemeye ulaşan bilirkişi raporunu değerlendirdi.
Torunlar Center davasında firma yöneticilerine, Çalışma Bakanlığı ile TOKİ yetkililerine dair verdiği “takipsizlik” kararını hatırlatan İmrek, Torunlar Center ve asansör firması yöneticileri için “Olası kastla ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla dava açılması gerektiğini söyledi. İş cinayetlerinin önlenmesi için hukuki yaptırımların olması gerektiğini dile getiren İrmek, “Olası kast sorumluluğunda daha ağır cezalar söz konusu olduğunda iş cinayetlerinin önlenmesi için caydırıcı olacaktır” dedi.
‘Delillere etki etme ihtimalleri vardı’
Davanın ilk duruşmasının 24 Aralık 2014 tarihinde görüldüğünü hatırlatan İmrek, 7’inci duruşmanın görüldüğü Ocak 2016’da dosyanın keşfi yapılmadan bilirkişi heyetine gönderildiğini belirtti.
Bilirkişi raporunda asli kusurlunun kimler olduğunun tespitinden kaçınıldığına işaret eden İmrek, “Bilirkişiler, asansör kazasını ‘öngörülebilir ve önlenebilir bir iş kazası’ olarak tarif ediyorlar. Bu yerinde bir tespit. Ancak bu tespiti yapınca kazayı ‘öngörmek ve önlemek’ sorumluluğunda olanlar için asli kusur değerlendirmesi yapmaları da gerekirdi” dedi. İmrek, ilk bilirkişi raporunda da Torunlar firma yönetici ve idari personelleri, asansör firmasının yönetici ve teknik personeli hakkında “asli kusurlu” olarak yer aldığını anımsatarak, bilirkişi raporunun hem kendi iç mantığıyla ve hem de ilk bilirkişi raporuyla çeliştiğini vurguladı. İmrek, “Patronlara ve yöneticilere dokunmaktan kaçınma yaklaşımı egemen olmuş durumda” diye konuştu.
İnşaatlar ölüm saçıyor
İş cinayetlerinin yaşandığı iş kollarının başın inşaat sektörü geldiğini anımsatan İmrek, “Kâr hırsı, alınmayan güvenlik önlemleri, işin hızlı yapılması baskıları nedeniyle işçiler can veriyor” dedi.
İmrek, Torunlar Center şantiyesinde gece çalışması olduğu halde inşaat yöneticilerinin dava boyunca gece çalıştırmayı inkar ettiğini söyledi. İmrek, duruşmada beyanda bulunan tanıkların da iş yerinde daha önce de birçok asansör kazası olduğunu, hiçbir önlem alınmadığını, işin durdurulmadığını, hatta daha önce bir işçinin can vermesine, iş makinelerinin başka kazalarına rağmen üretim baskısının devam ettiğini anlattıklarını kaydetti.
Asıl sorumlu patrondur
İşverenin sorumluluğuna vurgu yapan İmrek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asıl sorumlu patronların cezasız bırakılmasına dair yargısal pratik iş cinayetlerinin devam etmesinde sorumlu faktörlerin başında geliyor. Asıl patronların ve denetimle görevli SGK personelinin yargılanması henüz sağlanabilmiş değil. Bu çok önemli bir eksiklik. Kanunla denetim görevi olan personelin de yargılanması gerekir.”
(diha)