Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle üç yıldır tutuklu yargılanan Ayten Öztürk bugün hakim karşısına çıktı. Karar çıkması beklenen dava bir kez daha ertelendi.
Öztürk beyanında, “Mahkeme Lübnan’dan kaçırılmama ilişkin hiç bir araştırma yapmadı. 6 ay boyunca her gün işkence gördüm. O işkencehanede 7 kişi vardı. Halen bu işkence nedeniyle vücudumda yaralar var. Bu dava bir kişinin öldürülmesi davası değildir. İşkencenin kapatılması davasıdır” dedi. Bir sonraki duruşma 16 Nisan’da görülecek.
‘GAZETECİLER ALINMAYACAK’ TALİMATI
Evrensel’den Meltem Akyol’un haberine göre: Lübnan’da gözaltına alındıktan sonra 6 ay boyunca kendisinden haber alınamayan ve çıkarıldığı mahkemede bu süre boyunca işkence bu gördüğünü anlatan Ayten Öztürk’ün yargılandığı davanın 30. duruşması İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Öztürk, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden mahkeme salonuna getirdiği duruşmada gazeteciler salona alınmadı.
Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmada Avukat İsmail Topkaya, tutanağına geçirilen hususların mahkeme başkanınca kısık sesle okunması nedeniyle tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanık müdafisi tüm avukatların uyarılmasına karar verdi.
Ardından söz verilen duruşma savcısı geçmişte verdiği mütalayı tekrar ederek; Ayten Öztürk’ün tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti bu celse mazeret veren avukatların olması nedeniyle karar verilmeyeceği belirtilerek esas hakkındaki savunmaların alınmayacağını söyledi.
Ardından Ayten Öztürk’ün tutukluluk haline ilişkin beyanlarına geçildi.
ÖZTÜRK: O İŞKENCEHANEDE 7 KİŞİ VARDI, HALA İŞKENCELER DEVAM EDİYOR
“Dosyada tutuklu kalmam için tek bir neden yok” diyen Öztürk devamında şunları söyledi: “Dosyada iki itirafçı sanığın beyanları ile tutuluyorum, 2 defa ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Ancak onlarla hiç bir ilgim yok. Onlara emniyette bir resim gösterilmiş, o resmin ben olup olmadığım bile belli değil.Bu yargılama yaşadığım 6 aylık işkencenin devamıdır.Lübnan’dan kaçırıldığımı söyledim. Ancak mahkeme Lübnan’dan kaçırılmama ilişkin hiç bir araştırma yapmadı. Ben tarih veriyorum. Ben Lübnan’da Kadir isimli elçilik çalışanıyla görüştürüldüm. Ertesi gün, kaçırıldım, 6 ay boyunca her gün işkence gördüm. Yani bana ceza verilince işkence yok mu olacak. O işkencehanede 7 kişi vardı. Halen işkenceler devam ediyor. Benim ruhumdaki yaralar kapanmadı.”
ÖZTÜRK: BU DAVA İŞKENCENİN KAPATILMASI DAVASIDIR
Gördüğü işkenceler nedeniyle 3 yıldır sağlık sorunları yaşadığını belirten Öztürk, “Ben somut bir gerçeğim. Sağlık raporları ortada.
Ben 3 senedir hala sağlığıma kavuşabilmiş değilim. Elektro şoku anlattım size. Halen bu işkence nedeniyle vücudumda yaralar var. Bu dava bir kişinin öldürülmesi davası değildir. İşkencenin kapatılması davasıdır. Sizi de bu suça ortak olmamaya davet ediyorum” diye konuştu.
Ardından beyanda bulunan avukatlar da Öztürk’ün tahliyesini talep etti.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 16 NİSAN’DA
Beyanların ardından ara veren mahekeme heyeti, Öztürk’ün tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 16 Nisan 2021’de saat 13.00’de görülecek.
DAVA SÜRECİ | 6 AY BOYUNCA İŞKENCE GÖRDÜĞÜNÜ ANLATMIŞTI
İddiaya göre Lübnan’dan Türkiye’ye iade edilen Ayten Öztürk 13 Mart 2918’de özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi, ancak gözaltına alınmadı. 13 Mart 2018’den 28 Ağustos 2018’e kadar geçen yaklaşık 6 aylık sürede, üstü devlet dairesi, altı işkencehane olduğu belirtilen bir yerde 6 ay boyunca sorgulandığı öne sürülen Öztürk, yaşadıklarını İstanbul 3 Ağır Ceza Mahkemesi’nde DHKP-C üyeliğiyle suçlandığı davada anlatabildi: “Gizli bir yerde, ‘Biz devletiz’ diyen kişiler tarafından gayri resmi biçimde 6 ay boyunca alıkonularak işkence gördüm. Gözaltına alındığım yerde süngerli bir odaya alınıp zorla çırılçıplak soyuldum. Ellerim arkada kelepçeli, gözlerim bağlıydı. ‘Konuşmazsan, yıllarca burada tutarız. Vücut bütünlüğüne zarar vermeyiz. Organ nakli dahi yapabilecek imkânımız var. Bizi devlet yetiştirdi. Ölmek için yalvarırsın. Profesyoneliz, burası başka yere benzemez’ dediler… ‘Burada onur, edep, ahlak yok. Burası cehennemin dibi. Burada Allah, avukatlar, mahkeme yok, biz varız’ diyorlardı…
6 aydan sonra, bir minibüsle senaryo gereği ıssız bir yere bırakıldım, gözlerim bağlıydı, kulaklık takılıydı. Uzaktan Ankara’nın ışıkları görülüyordu. Ortaya TEM polisleri çıktı.”
2 KEZ AĞILAŞTIRIŞMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENİYOR
Bırakıldığını anlattığı yerden gözaltına alınan Öztürk, bu dosya kapsamında tutuklandı. Öztürk hakkında 2008 yılında Okmeydanı’nda çocuk istismarcısının halk tarafından linç edilmesinden sonra hastanede hayatını kaybetmesi nedeniyle bir başka dava ise İsyanbul’da devam ediyordu. Bu nedenle de ifadesi alınan Öztürk bu dosyadan serbest bırakıldı.
Ankara’da yakalanmasına ilişkin açılan davanın İstanbul’da görülen dava ile birleştirilmesinin ardından kendisini serbest bırakan mahkeme tutuklamaya devam kararı verdi.
İki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Öztürk”e “kasten öldürmeye azmettirme” ve “anayasal düzeni bozmaya teşebbüs” suçlaması yöneltiliyor.
Öztürk’e yöneltilen suçlamaların dayanağı ise aynı dosyada sanık olarak yargılanan bir başka kişinin “Ayten o gün kaldırımdan olanları izledi” beyanı.
Avukatları, Ayten Öztürk’ün o gün orada olduğuna dair tek bir kamera kaydı olmadığının altını çiziyor.