ANKARA – CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi’nin 2024’te işten çıkardığı 147 işçi arasında bulunan 16 kadın işçi, işlerine dönmek için başlattığı eylemlerini sürdürüyor. 16 kadın, 1 Mayıs’ta İzmir’den Ankara’ya başlattığı yürüyüşü 10. gününde tamamlayarak, CHP Genel Merkezi’ne vardı.
Burada yapılan açıklamada ilk sözü alan Hale Ören Özdinçer, haziran ayından bu yana taleplerini görünür kılmaya çalıştıklarını söyledi. Özdinçer, “Ancak gördüğümüz şey hep aynı sessizlik. Yok sayılma. Görmezden gelinme. Oysa biz, sadece kendi adımıza değil, bu ülkede her gün şiddete, ayrımcılığa, yok sayılmaya maruz kalan milyonlarca kadın adına konuşuyoruz. Bu direniş, sadece bir pozisyon, bir görev ya da bir temsil meselesi değil. Bu direniş, kadınların siyasette eşit ve onurlu temsili, emeklerinin değer görmesi ve mücadelelerinin istismar edilmemesi içindir. CHP, yıllardır kadınların sesi olduğunu iddia ediyor bizler de her seçim döneminde sokaklarda bunu anlattık. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkıldığında en güçlü tepkiyi veren partilerden biri oldu, ancak biz burada, tam da bu sözleşmenin özüne aykırı bir biçimde yok sayılıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BU MÜCADELE SADECE 16 KADININ SESİ DEĞİL’
Halkın sesi olma iddiasındaki basın kuruluşlarının direnişlerini görmediğini belirten Özdinçer, “Biz buradayız. Günlerdir sokaktayız, ama ekranlarda ve manşetlerde yokuz. Kadınların bir partiden talepte bulunması riskli mi görülüyor, rahatsız edici mi sayılıyor, bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var: Basının görmediği her kadın mücadelesi, karanlıkta bırakılmış bir hakikat olur. Biz bu hakikati karanlıkta bırakmayacağız. Gerekirse haftalarca, aylarca burada olacağız. Çünkü bu mücadele sadece 16 kadının değil, sesi bastırılmaya çalışılan herkesin mücadelesidir. Ve son olarak şunu söylüyoruz: Kadınlar ne zaman bir araya gelse, bir şeyler değişir. Yine değişecek. CHP’nin de, basının da kamuoyunun da bu sesi duyması için buradayız. Kararlıyız, vazgeçmeyeceğiz” dedi.(ETHA)