1. Haberler
  2. Makaleler
  3. ABD Savaşları – Düşün Atolyesi

ABD Savaşları – Düşün Atolyesi

Amerika Birleşik Devletleri, kuruluşundan bu yana dünya sahnesinde bir savaş makinesi olarak hareket etti. Bağımsızlık Savaşı’ndan Ortadoğu’daki son müdahalelere kadar, bu savaşların çoğu özgürlük veya demokrasi kisvesi altında, gerçekte ise emperyalist çıkarlar ve kapitalist hegemonya için yürütüldü.

ABD’nin savaş tarihi, sömürgecilik, kaynak gaspı ve küresel tahakküm arzusunun bir kroniğidir. ABD’nin girdiği başlıca savaşlar ve sonuçlarına kısaca göz atalım.

Bağımsızlık Savaşı (1775-1783)

Sonuç: Britanya’ya karşı zafer, ABD’nin bağımsızlığı.

Bağımsızlık Savaşı, yüzeyde bir özgürlük mücadelesi gibi görünse de, esasen Amerikan elitlerinin Britanya’nın sömürge zincirlerinden kurtularak kendi sömürü düzenlerini kurma çabasıydı. Yerli halkların toprakları gaspedildi, kölelik sistemi sağlamlaştırıldı. Zafer, beyaz yerleşimci(işgalci) burjuvazinin çıkarlarına hizmet etti; ezilen sınıflar ve köleler için özgürlük getirmedi.

Amerikan-Yerli Savaşları (17. yüzyıl-19. yüzyıl sonu)

Sonuç: Yerli halkların soykırımı, topraklarının tamamen ilhakı.

ABD’nin batıya genişlemesi, “kadercilik manifestosu” (Manifest Destiny) ideolojisiyle meşrulaştırılan bir soykırım kampanyasıydı. Yüzlerce yerli ulus katledildi, sürgün edildi veya rezervasyonlara hapsedildi. Bu savaşlar, kapitalist tarım ve sanayi için ucuz arazi ve kaynak sağladı, ancak yerli halklar için kültürel ve fiziksel bir yok oluş anlamına geldi.

Meksika-Amerika Savaşı (1846-1848)

Sonuç: ABD’nin zaferi, Meksika’nın topraklarının yaklaşık yarısının (bugünkü Kaliforniya, Teksas, Arizona vb.) ilhakı.

Bu savaş, ABD’nin emperyalist iştahının açık bir göstergesiydi. Meksika’nın zayıflığından faydalanan ABD, sahte gerekçelerle (Teksas sınırı anlaşmazlığı) savaşı başlattı ve zengin toprakları ele geçirdi. Savaş, Amerikan kapitalizminin batıya yayılmasını hızlandırırken, Meksika’yı ekonomik ve siyasi bir yıkıma sürükledi.

Amerikan İç Savaşı (1861-1865)

Sonuç: Kuzey’in zaferi, köleliğin kaldırılması.

İç Savaş, köleci Güney aristokrasisi ile sanayileşen Kuzey burjuvazisi arasındaki çelişkilerin patlamasıydı. Köleliğin kaldırılması, ahlaki bir zafer gibi sunulsa da, asıl motivasyon Kuzey’in ekonomik ve siyasi egemenliğini sağlamlaştırmaktı. Savaş sonrası, siyah Amerikalılar için gerçek bir özgürlük sağlanmadı; Jim Crow yasaları ve ırksal ayrımcılık, sömürünün yeni biçimleriyle devam etti.

İspanya-Amerika Savaşı (1898)

Sonuç: ABD’nin zaferi, Küba, Filipinler, Guam ve Porto Riko’nun kontrolü.

Bu savaş, ABD’nin küresel bir emperyal güç olarak sahneye çıkışını işaret etti. “Özgürlük” vaadiyle Küba’ya giren ABD, adayı bir yarı-sömürgeye çevirdi. Filipinler’de ise bağımsızlık hareketine karşı vahşi bir bastırma kampanyası yürüttü, yüz binlerce sivil öldü. Savaş, Amerikan sermayesinin yeni pazarlar ve hammadde kaynakları elde etmesini sağladı.

I. Dünya Savaşı (1917-1918)

Sonuç: İtilaf Devletleri’nin zaferi, ABD’nin küresel güç statüsünün pekişmesi.

ABD, savaşın sonlarına doğru dahil olsa da, ekonomik ve siyasi kazanımları büyüktü. Avrupa’yı borçlandırarak finansal hegemonyasını kurdu. Ancak savaş, işçi sınıfı için sadece ölüm ve yoksulluk getirdi. ABD’nin müdahalesi, devrimci hareketlerin (özellikle Rusya’daki Bolşevik Devrimi’nin) yayılmasını engelleme çabasının bir parçasıydı.

II. Dünya Savaşı (1941-1945)

Sonuç: Müttefiklerin zaferi, ABD’nin süper güç haline gelmesi.

II. Dünya Savaşı, ABD için bir dönüm noktasıydı. Savaş, Amerikan sanayisini canlandırdı ve küresel kapitalizmin liderliğini ele geçirmesini sağladı. Ancak Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombaları, insanlığa karşı bir suçtu ve ABD’nin askeri üstünlüğünü dünyaya dayatma arzusunu gösterdi. Savaş sonrası Soğuk Savaş, devrimci hareketleri bastırmak için yeni bir bahane oldu.

Kore Savaşı (1950-1953)

Sonuç: Ateşkes, Kore’nin bölünmesi.

Kore Savaşı, Soğuk Savaş’ın ilk sıcak çatışmasıydı. ABD, “komünizmle mücadele” adına milyonlarca Koreliyi katletti, ülkeyi harabeye çevirdi. Savaş, Amerikan askeri-sanayi kompleksinin büyümesini sağladı, ancak Kore halkı için sadece acı ve bölünme getirdi. Kuzey Kore’ye uygulanan ambargolar, emperyalist cezalandırmanın bir örneği oldu.

Vietnam Savaşı (1955-1975)

Sonuç: Kuzey Vietnam’ın zaferi, ABD’nin çekilmesi.

Vietnam Savaşı, ABD emperyalizminin en büyük yenilgilerinden biriydi. Vietnam halkının direnişi, devrimci bir zaferle sonuçlandı. ABD’nin kimyasal silahlar (Agent Orange) ve halı bombardımanları, milyonlarca sivilin ölümüne ve çevresel yıkıma yol açtı. Savaş, Amerikan halkı arasında da büyük bir muhalefet dalgası yarattı, ancak Pentagon’un savaş makinesi durmadı.

Körfez Savaşı (1990-1991)

Sonuç: ABD liderliğindeki koalisyonun zaferi, Irak’ın Kuveyt’ten çekilmesi.

Körfez Savaşı, ABD’nin Ortadoğu’daki petrol kaynaklarını kontrol etme stratejisinin bir parçasıydı. Irak’a uygulanan ağır bombardıman ve yaptırımlar, yüz binlerce sivilin ölümüne neden oldu. Savaş, Amerikan askeri teknolojisinin bir gösterisi olarak sunuldu, ancak gerçekte bölgeyi istikrarsızlaştırarak gelecekteki müdahalelere zemin hazırladı.

Afganistan Savaşı (2001-2021)

Sonuç: Taliban’ın zaferi, ABD’nin çekilmesi.

11 Eylül saldırılarını bahane eden ABD, Afganistan’ı işgal etti. Yirmi yıl süren savaş, yüz binlerce sivilin ölümüne, trilyonlarca dolar harcamaya ve ülkenin yıkımına yol açtı. ABD’nin “terörle mücadele” söylemi, bölgedeki kaynakları ve jeopolitik kontrolü ele geçirme çabasını maskeledi. Taliban’ın geri dönüşü, ABD’nin yenilgisini tescilledi.

Irak Savaşı (2003-2011)

Sonuç: Saddam Hüseyin’in devrilmesi, Irak’ta kaos ve istikrarsızlık.

“Kitle imha silahları” yalanıyla başlatılan Irak Savaşı, ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planının bir parçasıydı. Savaş, bir milyona yakın Iraklının ölümüne, altyapının çöküşüne ve IŞİD gibi örgütlerin doğuşuna neden oldu. Amerikan petrol şirketleri ve müteahhitleri büyük kârlar elde ederken, Irak halkı sefaletle boğuştu.

Sonuç: Emperyalizmin Kanlı Mirası

ABD’nin savaş tarihi, kapitalist çıkarlar uğruna halkların ezildiği, kaynakların yağmalandığı bir hikâyedir. Bağımsızlık Savaşı’ndan günümüze, her müdahale, özgürlük veya demokrasi değil, sömürü ve tahakküm getirdi. Bu savaşlar, küresel işçi sınıfının ve ezilen halkların ortak mücadelesinin neden gerekli olduğunu gösteriyor. ABD’nin savaş makinesine karşı, enternasyonalist bir direniş ve dayanışma, adil ve yaşabılabilir bir dünya için tek yoldur.

*Düşün Atolyesi, okurlarımıza genel ve bilhassa güncel durumlar hakkında kısa ve öz ama en doğru tarihsel ve somut verileri sunmak için gazetemiz bünyesinde çalışmaktadır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
https://devrimcidusun.org/wp-content/uploads/2021/04/1.png
Giriş Yap

Devrimci Düşün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.