ŞIRNAK – Şırnak’ın Cizre ilçesinde 8 yıl önce özel harekat polisi Mehmet Nurbaki Göçmez tarafından vurularak katledilen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine yönelik Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği karar üzerine dava bozularak, Cizre 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı.
Bugün görülen duruşmaya sanığın haberinin olmadığı bahanesiyle katılmadığı belirtilirken, Kazanhan’ın annesi ve babası, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Siirt Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Mardin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Şırnak Barosu avukatları, HDP İlçe yönetimi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Mebya-Der katılırken, sanığın avukatları da SEGBİS üzerinden bulundukları yerden katıldı.
Nihat Kazanhan’ın babası Mehmet Emin Kazanhan, çocuğunun hedef gösterilerek katledildiğini söyledi, “Benim çocuğum haksız yere katledildi. Sadece çocuğum değil, hepimizi öldürmüştür. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi. Anne Ayşe Kazanhan da oğlunun okuldan eve gelirken katledildiğini söyleyerek, failin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
‘GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARILMASI İÇİN ÇABALADIK’
Daha sonra Nihat Kazanhan’ın avukatı ve aynı zamanda Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz savunma yaparak, polisin fail olduğu dosyalarda delillerin karartıldığına dikkat çekti. Nihat Kazanhan’ın katledilmesinin ardından valilik ve polisin kamera görüntüsü olmadığı halde bölgede görevlendirilmiş bir ekip olmadığı şeklinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Dilsiz, “Dönemin İçişleri Bakanı ve Başbakanı da benzer açıklamada bulundular. Hatta dönemin Başbakanı ‘bu bir provokasyondur ve olaya müdahale için bir görevlendirme söz konusu değildir’ dedi. Ancak akşam Fox haberde kamera görüntüleri ayan beyan ortaya çıktı. Görüntülerden sonra ise hiçbir yetkili bu konuda hiçbir açıklama yapmadı” dedi.
Faili polis olan dosyalarda savcılık ve mahkemelerin tutumunu iyi bildiklerini söyleyen Dilsiz, “Kamera görüntülerinden sonra olayın asıl faili Mehmet Nurbaki değil Hayri isimli sanık tutuklandı. Sonrasında cezaevinden dilekçe gönderdi. Dilekçesinin bir kısmında ‘ben suçu kabul ettim ancak tutuklanmayacağımı düşünüyordum’ şeklinde bir anlamda bu davalardaki bakış açısı konusundaki düşüncemizi doğrular şekilde beyanda bulundu. Yargılamalar ilgili kolluk görevlilerini koruma refleksi ile sürdürülmektedir” hatırlatmasında bulundu. Son 20 yılda 900 çocuğun öldürüldüğünü söyleyen Dilsiz, Nihat Kazanhan’ın öldürüldüğü av tüfeğinin polis envanterinde olmadığına dair rapor geldiğini fakat daha sonra envanterde olduğunun kabul edildiğini belirterek, başından beri suçu gizleme çabası içinde olunduğunu vurguladı. Dilsiz, sanığın tutuklanmasını istedi.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Gazal Bayram ise Kazanhan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğini söyledi, “Nihat öldürüldüğü sırada 12 yaşındaydı. Yaşam hakkı elinden alındı. Nihat sanık tarafından av tüfeğiyle hedef gözetilerek ve acımasızca öldürülmüştür. Diğer sanıkların da TCK 37 kapsamında yargılanarak insan öldürme suçundan ceza almaları gerekirdi” değerlendirmesinde bulundu. AYM kararının tüm taleplerini karşılamasa da beklentilerine biraz olsun cevap olduğunu kaydeden Bayram, “Sanığın cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ederiz” dedi.
Mardin ve Siirt Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’ndan avukatlar da sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek, davaya müdahil olmayı talep etti.
Katil polisin avukatı da savunma yaparak, faili aklamaya çalıştı.
Yapılan savunmalar ardından mahkeme heyeti Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Siirt Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ve İnsan Hakları Merkezi, Mardin Barosu, İstanbul Barosu’nun katılma istemlerinin ve İstanbul Barosu vekilinin mesleki mazeretinin ayrı ayrı reddine dosya kapsamındaki deliller, kaçma veya saklanma şüphesi, suç için ön görülen ceza miktarı göz önüne alınarak, sanık polis hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. Duruşma 24 Mart’a ertelendi.
‘CEZA ALMASI İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Duruşma sonrası adliye önünde yapılan açıklamada konuşan Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz, Anayasa Mahkemesi kararının kendilerini tatmin etmese de, cezasızlık politikasının bir nebze de olsa ortadan kaldırılması için önemli olduğunu söyledi.
Sanık polisin duruşmada bulunup hakkında verilen tutuklama kararının yüzüne okunmasını beklediklerini dile getiren Dilsiz, duruşmaya katılmayan sanık polis hakkında verilen tutuklama kararının uygulanacağından şüphe duyduklarını söyledi. Son 20 yılda faili polis ve asker olan yüzlerce benzer dosya olduğunu hatırlatan Dilsiz, “Bundan sonrada bu dosyanın takipçisi olacağız, failin en ağır cezayı alması için gereken hukuki mücadeleyi vereceğiz” dedi.(ETHA)