Büyüyen ekonomik krizden en direkt etkilenen halk kitleleri işsizlik, yoksulluk ve açlıkla karşı kaldı. Kimi araştırmalara göre Türkiye’de yaşayanların yüzde 59’u, TÜİK’e göre ise yüzde 30’u en temel insani ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
Sermaye devletinin niteliğinin ve hükümetinin yanlış iç ve dış politikaları ile yanlış ekonomi politikalarının sonucu ortaya çıkan ekonomik krizin pandemi süreciyle dayanılmaz boyutlara ulaşan faturası emekçi sınıfa ve kitlelere kesiliyor.
Yandaş organlardan Takvim, en temel insani ihtiyaçlardan olan beslenme ihtiyacını gerektiği gibi karşılayamayan on milyonlarca insana gereksinim duyduğu besinleri almadan marketten çıkma ve açlık sınırında veya altında olup market alış verişi yapma konusunda ‘stratejik’ önerilerde bulundu.
‘Bu haberi okumadan markete girmeyin, çıkarken üzülmeyin’ başlığıyla verilen haberde şu öneriler yer aldı:
- Alışverişe tek başına ve tok karna çıkın. Çocuklar olmasın.
- Büyük araba doldurmaya teşvik eder. Sepetten şaşmayın.
- Cazip kokular yoldan çıkarmasın. Evde hiçbiri kalmaz.
- Ürünlere dokunmayın, sahiplik duygusu almaya zorlar.
- İkramları geri çevirin. Dilinize değdiği an tuzağa düşersiniz.
- Pahalı ürün göz hizasındadır. Yukarı ve aşağı bakın.
- Gurme reyonunda zemin titrer. Yavaşlar, daha fazla alırsınız.
Sözkonusu haber, dayatılan yoksullaşmayı ve sermaye devleti ile hükümetinin yarattığı krizin sonuçlarını ödemeyi baştan kabullendirmeye, yarı aç, yarı tok yaşamaya alıştırmaya dair yandaş organların 2021 Türkiye’sinden bir örnek oldu.
Ayrıca yandaş organın haberine sosyal medyadan da binlerce yurttaş tepki gösterdi.
