Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in da zorla müdahaleye karşı çıktıklarını dile getiren Çağlar, “Meslektaşlarımızı son olarak çarşamba günü gördük. Çarşamba kurumu ATK da meslektaşlarımızı gördü. Mahkeme pazartesi günü ATK’ya sevk edilmelerini istedi, sevk yazıları salı günü yazıldı ve çarşamba günü de sevk gerçekleştirildi. Bu aşamada ATK ‘hapiste kalmaları uygun değildir’ raporu verdi. Ebru ölüm orucunun 209’uncu günündeydi, Aytaç ise 178’inci günündeydi. Biz bu aşamada tahliye edilmeleri bekliyorduk. Mahkeme ise tedavilerinin yapılması yönünde karar verdi ve savcılığa yazı yazdı. Meslektaşlarımız zorla hastaneye götürüldü. Tedavi dedikleri bir zorla müdahale ve arkadaşlarımız istemiyor” dedi.
“Zorla müdahalenin Türkiye’de çok acı örnekleri var. Zorla müdahale ile sakat bırakılmış tutuklu ve hükümlü var. Dolayısıyla zorla müdahale bir cinayet” diyen Çağlar, “Meslektaşlarımız iki ayrı hastanede tutuluyorlar. Aytaç, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalıyor ve bu hastane pandemi hastanesi. Coronavirus hastalarının tedavi edildiği servise çok yakın bir yerde tutuluyor. Refakatçi de olmadığımız için kendisini tutuluyor. Ebru ise Sadi Konuk Hastanesi’nde ve böyle bir muameleye maruz kalmak istemiyor. Kendileri sadece adil yargılama hakkını talep ediyorlar” şeklinde konuştu.