İSTANBUL – İsrail ordusu, dün Suriye’nin başkenti Şam’a hava saldırısı düzenleyerek Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) yönetiminin Genelkurmay Başkanlığı karargahı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı hedef almıştı. Bugün de Lazkiye ilindeki 107. Tugay’a hava saldırısı gerçekleştirdi.
Lazkiye ilinin Ceble ilçesindeki Bezamil bölgesinde bulunan 107. Tugay askeri üssüne dün gece saldırı yapıldı. İsrail ordusu, Suriye’deki bu hava saldırılarıyla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmadı.
Dün, İsrail ordusu, Suriye’nin başkenti Şam’a hava saldırısı düzenleyip Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) yönetiminin Genelkurmay Başkanlığı karargahını ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı vurmuştu.
Suriye Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Savunma Bakanlığı’na karşı dün düzenlediği son saldırıda bir kişinin hayatını kaybettiğini bildirirken, yaralı sayısını da 18 olarak duyurdu. İsrail, Süveyda’da pazar günü patlak veren çatışmalara yanıt olarak, Şam’a bağlı güçlerin Suriye’nin güneyindeki Süveyda’ya girmesine tepkisini dile getirerek, hükümet kuvvetlerinin İsrail sınırında konuşlanmasına izin vermeyeceğini açıklamıştı.
İsrail savaş uçakları, öğle saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı karargahının girişine hava saldırısı düzenlendi. Öğleden sonra, binayı iki kez daha hedef alındı. Saldırılar sırasında, Genelkurmay Başkanlığı binasından önce alevlerin, sonra yoğun duman bulutlarının yükseldiği gözlemlendi.
Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı da İsrail savaş uçakları tarafından arka arkaya bombalandı. Saldırının görüntüleri, bölgeden yayın yapan televizyonların kameralarına yansıdı.
Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Muhammed Karabacak, İsrail’in hava saldırılarıyla ilgili son durumu bildirirken, Genelkurmay Başkanlığı binasında yeni patlamalar meydana geldi.
Katz: Acı darbeler başladı
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Genelkurmay Başkanlığına yönelik saldırının canlı yayında görüntülerini “Acı darbeler başladı” ifadesiyle sosyal medya hesabından paylaştı.
Görüntülerde, Suriye televizyonunda haber bülteni sunulurken arka planda Genelkurmay Başkanlığı binasının hedef alındığı, spikerin patlama sesi sonrası yayını terk etme çabası içinde olduğu görüldü.
Katz, HTŞ yönetimini, ordunun Süveyda’dan tamamen çekilmemesi durumunda daha ağır saldırılar düzenleyeceği konusunda tehdit etmişti. İsrail’deki Dürzilere hitap eden Katz, “Suriye’deki kardeşlerinizi korumak için İsrail ordusuna güvenebilirsiniz” diyerek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte “Dürzileri koruma” sözlerini yerine getireceklerini ileri sürdü.
İsrail Başbakanı Netanyahu da ofisinin X hesabından yayınladığı video mesajında, İsrail vatandaşı Dürzilere “Sizler İsrail vatandaşısınız. Sınırı geçmeyin, öldürülme veya esir alınma riski taşımaktasınız. Evlerinize dönün, İsrail ordusunun harekete geçmesine müsaade edin” diyerek saldırı sinyali vermişti.
“Dürzilere yönelik gelişmeleri izliyoruz”
İsrail ordusu (IDF), X hesabından yaptığı açıklamada, “IDF, kısa süre önce Suriye’nin Şam bölgesindeki Suriye rejiminin Genelkurmay Başkanlığı karargahının giriş kapısına saldırı gerçekleştirmiştir” denildi.
Açıklamada, siyasi otoritelerin talimatları doğrultusunda bölgeye saldırı düzenlendiği ve çeşitli olasılıklara hazır olunduğu belirtildi. “IDF, Suriye’nin güneyindeki Dürzi sivillere yönelik gelişmeleri ve faaliyetleri takip etmeye devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Türkiye’den tepki: İstikrar sağlama çabalarına karşı sabotaj girişimi
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Şam’a yönelik saldırıları hakkında yazılı bir bildiri yayımladı. Bildiride, “İsrail’in Suriye’nin güneyine yönelik askeri müdahalelerinin ardından bu defa Şam merkezine düzenlediği saldırılar, Suriye’nin barış, istikrar ve güvenliği sağlama çabalarına karşı bir sabotaj girişimidir” denildi. Ayrıca “tüm paydaşlara”, HTŞ yönetiminin “sükuneti tesis etme çabalarına” katkıda bulunmaları hususunda çağrıda bulunuldu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail’in Suriye’ye saldırılarını şiddetle kınıyoruz. İsrail’in saldırıları, tüm bölge ve dünya için bir güvenlik tehdididir. Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
AB: Tüm aktörler Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı göstermeli
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Anouar El Anouni, Süveyda’daki çatışmalarla ilgili “endişe duyduklarını” belirterek, sivillere yönelik şiddet eylemlerini “şiddetle kınadıklarını” ifade etti.
El Anouni, tüm tarafları “Süveyda’da dünkü ateşkes anlaşmasına uymaya, sivilleri ayrım gözetmeksizin korumaya ve nefret söylemlerine son vermeye” çağırarak, HTŞ yönetiminin, bölgede gerilimi azaltma, sükuneti yeniden tesis etme ve tüm suçluların hesap vermesini sağlama sorumluluğuna sahip olduğunu vurguladı.
El Anouni, “İsrail’in Suriye topraklarına yönelik artan saldırıları ışığında tüm dış aktörleri, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı göstermeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Almanya’dan da “istikrar” vurgusu geldi
Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christian Wagner, Federal Basın Merkezinde düzenlenen basın toplantısında Süveyda’daki son olaylar ve İsrail’in hava saldırıları dahil olmak üzere Suriye’deki durumu yakından izlediklerini dile getirdi.
Wagner, İsrail’in uluslararası hukuka aykırı saldırılarıyla ilgili bir soruya “Tüm tarafları Suriye’yi istikrarsızlaştırabilecek adımlardan kaçınmaya çağırıyoruz” yanıtını verdi. Suriye’nin “yabancı güçlerin etkisi altında kalmaması” gerektiğini vurgulayan Wagner, “Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü korunmalıdır” dedi.
Wagner, İsrail’in “istikrarlı bir Suriye” üzerine bir ilgisi olması gerektiğini belirterek, “Ana öncelik, Şam hükümetinin yönetim yeteneğine sahip olması ve Suriye’nin tüm bölgelerinde güvenliği sağlamasıdır. Bunu başarmak için elbette tüm nüfus gruplarının sürece dahil edilmesi gerekmektedir” değerlendirmesini paylaştı.
Ne olmuştu?
Bir Dürzi gencinin bedevi aşiretleri tarafından kaçırılması sonrası başlayan gerginlik, 13 Temmuz’da çatışmaya dönüştü. Çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Ölenler arasında siviller, kadınlar, çocuklar ve HTŞ güçlerine bağlı askerler yer almaktadır.
Kentte dün bir sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, HTŞ ordusu şehir merkezine girdi. Yine dün, Dürzilerin Ruhani Başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, HTŞ güçlerinin Süveyda’ya girişine onay verildiği belirtildi; tüm silahlı gruplara iş birliği yapmaları ve silahlarını ‘İçişleri Bakanlığına’ teslim etmeleri talimatı verildi. Bu açıklamaya karşı kent halkından yoğun tepkiler yükselirken, Dürzilerin tanınmış dini liderlerinden Şeyh Hikmet el Hicri, bahsi geçen bildirinin baskı altında hazırlandığını ve gerçek iradelerini yansıtmadığını duyurdu.
