İSTANBUL – Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrank Dink cinayeti davasıyla ilgili gerekçeli karar açıklandı. Kararda, “FETÖ cinayeti tasarlayıp adım adım yürürlüğe koyup gerçekleştirdi” denildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu, 13’ü firari 76 sanığın yargılandığı davayla ilgili gerekçeli kararını açıkladı.
4 bin 532 sayfalık kararda, “En başından itibaren örgütsel iş birliği içerisinde yürütülen sözde soruşturmaların FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü tarafından, mensupları eliyle 2007 yılında işlenen söz konusu cinayet öncesinden tasarlanıp adım adım yürürlüğe konulmak suretiyle gerçekleştirildiği” kaydedildi.
Gerekçeli kararda, cinayet eylemi ile ilgili kamu görevlileri hakkında yapılan tespit ve değerlendirmelerin genel anlatımının yanı sıra Dink hakkında ilk resmi uyarı ve yapılan tehditler dolayısıyla Dink’in evi ve Agos gazetesinde güvenlik tedbiri alınması, Yasin Hayal hakkındaki ilk uyarı, Erhan Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanı yapılmasına ilişkin detaylara yer verildi.
Cinayetin gerçekleşmesine giden süreçte tespit edilen eylemlerle sanıkların Fethullah Gülen cemaati ile irtibat ve iltisakları hakkında detaylara dikkati çekilen gerekçeli kararda, cinayetin işlenmesinde tespit edilen sorumluluklarının yanında, örgütle irtibat ve iltisakı ile sonraki eylemlerinden dolayı yapılan tespitlerle örgüt mensubu oldukları anlaşılan sanıklardan Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Faruk Sarı’nın örgütün çıkarlarını gözeterek birlikte hareket ettikleri vurgulandı.
Gerekçeli kararda, bu sanıkların konumları nedeniyle gereken tedbirleri alıp müdahale etmek yerine cinayetin gerçekleşmesini, bunun öncesi ve sonrasında bilgi, kayıt ve belgelerin yok edilmesini sağladıklarını aktarılarak, Planlı İstihbarat Operasyonları (PİO) uygulaması ve İstihbarat Dairesi Başkanlığında bulunan İstihbarat Değerlendirme Projesi (İDP) kayıtları ile tüm istihbarat ağının bulunduğu bilgi havuzuna ilgili verilerin kaydedilmesi işlemlerini yapmamalarının yanında yapılan kaydı ise cinayetin hemen sonrasında sildikleri ifade edildi.
Kararda, kendilerinden olmayan sıralı amirlerine bu önemli istihbari bilgileri vermeyip gizleyen bu sanıkların emri altındakilere tanzim ettirdikleri gerçeğe aykırı tutanaklarla en önemli bilgi kaynağı yardımcı istihbarat elemanının istihbarat görevinin dışına çıkarılmasını sağladıkları kaydedildi.
Gerekçeli kararda, “Sanık Muharrem Demirkale’nin maktulün ev ve işyerlerinin cinayet öncesinde emri altındakilerce keşfinin yaptırıldığı, failin cinayet günü takip edildiği, bu takibi yapan kişilerin sanık Ali Fuat Yılmazer ile irtibat halindeki sanık Demirkala’nin emir ve komutasındaki unsur elemanları olduğu tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.