Maltepe Belediyesi’nde 2018’de çıkarılan KHK’yla belediye şirketine geçirilen DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube’ye üye bin 500 işçi, 6 aydır devam eden toplu sözleşme(TİS) görüşmelerinde uzlaşmaya varılmayınca 2 gün önce greve çıktı.
Grev sadece ücretler için dayatılan gayri ciddi zam teklifi nedeniyle gerçekleşmedi. Patron konumundaki belediye yönetimini temsilen masaya oturan SODEM-SEN, işçiler için iş güvencesi anlamına gelen kimi kazanılmış hakların gasbedilmesini ya da haftalık 40 saat çalışma süresinin yükseltilmesini de hayata geçirmeyi hedefledi.
Hem sefalet ücretlerini hem de kazanılmış haklarının gasbedilmeye çalışılmasını kabul etmeyen Maltepe Belediye işçileri, tüm birimleriyle greve çıkmıştı.
Belediye açıkça yalan söylerek ‘Tüm işçilere yüzde 47 gibi yüksek bir oranda zam teklif ettiğini, bunun 4 bin 188 TL’ye tekabül ettiği’ haberini yaymaya çalıştı.
Oysaki yüzde 47 oranındaki zam ve 4 bin 188 lira ücret sadece 23 işçiyi kapsıyordu ve ücretler arasında büyük bir uçurum ve eşitsizlik sözkonusuydu. Belediye’nin ‘yaptım’ dediği zamsa yol ve yemek ücretlerini çıkardığında asgari ücrete tekabül ediyordu!
Geçen yıl yapılan seyyanen zamla işçilerin ücreti 3 bin 600 liraya çıkmıştı. Enflasyonun yüzde 40’lara dayandığı, ev kiraları ve diğer harcamaların el yaktığı bu koşullarda cebe girmeden buharlaşan bu rakama mahkum edilen işçilerden bazıları üstüne bir de pandemi bahanesiyle kısa çalışma ödeneğine mahkum edilmişler, sigorta primlerinden yarısından fazlası buhar olmuştu. 3 yılı aşkın süredir günlük 9,66 TL yemek, 6 TL yol parasına tamah etmeleri istenmişti!
Tüm bunlara rağmen belediye taban ücretin brüt 123 liradan 125 liraya çıkarılmasını ve 11 lira zam yapılmasını teklif etmişti. İşçiler ise brüt 180 liraya çıkarılmasını istemişti. Belediye 14 lira 85 kuruşluk yemek ücretine 2 lira 15 kuruş zam teklif ederken, işçiler 40 lira istemiş, belediye yol paralarına 1 buçuk lira zam teklif ederken işçiler aylık tam seyahat kartı parası olan 275 lira istemişti. İşçiler ayrıca 112 günlük ikramiye, Kurban ve Ramazan bayramlarında 400 ve 300 TL istemiş, bu rakamlar üzerinden pazarlık yapmaya hazır olduklarını belirtmişlerdi.
Tablo bu kadar açıkken Maltepe Belediyesi daha grevin ilk anlarında onları hedefe çaktı. Yaptığı açıklamanın devamının grev kırıcılık ve başka spekülasyonlarla geleceği ortadaydı. Nitekim bugün onu da yaptı. Grevin geleceğini bilerek önceden işe aldığı 60 işçiyi grev kırıcı olarak devreye sokmaya çalıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de tıpkı Kadıköy’de olduğu gibi grev kırıcılığına girişti. İşçilerin yasal hakları olan grevin kırılmasını engelleme çabalarınıysa anında hedefe çaktı. Polisin devreye girmesini istedi. Sözümona devreye girmeyen polise de çemkirdi, “CHP’li belediye olduğumuz için” cümlelerini ona da kurdu ve bu cümleler üzerinden işçileri Maltepe halkına hedef gösterdi. Bununla da yetinmedi, ne yapıp edip polisi işçilere saldırtacağına dair hüküm cümleleri kurdu.
Maltepe Belediyesi’nin saldırtamadığını söylediği polisin yerine işçilere İBB zabıtası saldırdı.
Maltepe Küçükyalı Mahallesi’nde grev kırıcılığını önlemek için sokaklarda kontrole çıkan işçiler belediye başkan yardımcılarının ve zabıta ekiplerinin eskortluğunda çöp toplayan İBB tuzlama araçlarıyla karşılaştı. Grev kırıcı ekibi durdurmak isteyen işçilere zabıta müdahale etti. Bir zabıtanın attığı yumruk sonrası Belediye İşçisi Namık Öztürk’ün burnu kırıldı. İşçi temsilcileri darp raporu almak için hastaneye gittiklerini belirterek, “Bu işin peşini bırakmayacağız grev kırıcılığına müsaade etmeyeceğiz. Mücadeleyi bitiremeyecekler” dedi.
Bunlar yaşanırken Maltepe Belediyesi Başkanı Ali Kılıç yukarıda sözünü ettiğimiz şu ibretlik işçi düşmanı açıklamasıyla tarihteki yerini bir kez daha aldı:
Alınteri, Devrimci Düşün
