İSTANBUL – İstanbul Beşiktaş Gayrettepe’de, 2 Nisan 2024’te Masquerade gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 işçinin hayatını kaybetmesine yol açan yangınla ilgili dava, bugün (22 Aralık 2025) Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 12. duruşmasıyla devam etti.
Duruşma öncesi adliye önünde toplanan hayatını kaybedenlerin yakınları, “İhmal değil olası kasıt, Gayrettepe katliamı için adalet” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Aileler, gerçek sorumluların yargılanmasını ve caydırıcı cezalar verilmesini talep etti.
Basın açıklamasını, yangında hayatını kaybeden Şivan Dolu’nun ablası Zülfiye Dolu okudu. Dolu, facianın üzerinden 19 ay geçtiğini belirterek, “Takvimler 22 Aralık 2025’i gösterse de bizim için zaman 2 Nisan 2024’te durdu. Acımız dinmedi, her sabah o karanlık güne uyanıyoruz. Adaletin gecikmesi, adaletin inkarıdır” dedi.
Katliamın denetimsizlik, kaçak tadilat, devre dışı bırakılan yangın sistemleri ve mevzuata aykırı izinlerden kaynaklanan zincirleme bir “olası kast” sonucu olduğunu vurgulayan Dolu, “Yangın çıkış kapısı olmayan, yasal olarak kapalı olması gereken bu yerde yaşananlar göz göre göre gelen bir katliamdır. Bu dava bilinçli taksir değil, olası kast davasıdır” diye konuştu.
Zülfiye Dolu, 11 duruşma geçmesine rağmen ruhsat verenler, denetlemeyenler ve ihlallere göz yuman kamu görevlilerinin hala yargı önünde olmadığını belirterek, ilgili bakanlıklar, valilik ve belediyelerin sorumluluğuna dikkat çekti. “Bu katliam bir kaza değil, rant hırsı ve denetimsizliğin yol açtığı bir iş cinayetidir. Bu dava tüm emekçilerin güvenli çalışma hakkının davasıdır” ifadelerini kullandı.
‘Bu katliam bir kaza değil, denetimsizliğin ve rant hırsının yol açtığı bir iş cinayetidir’
ANKA‘dan Hakan Kaya’nın habere göre Dolu, “Bilirkişi raporlarının, ihmal zincirini bilimsel ve bağımsız bir biçimde en üst sorumluya kadar tespit etmesini bekliyoruz. Bu katliam bir ‘kaza’ değil, denetimsizliğin ve rant hırsının yol açtığı bir iş cinayetidir. Bu dava yalnızca 29 canın değil; bu ülkedeki tüm emekçilerin güvenli çalışma ve yaşam hakkının davasıdır. Bu dava tatil yaparken ölmek istemeyenlerin davasıdır. Bu dava eğlenirken ölmek istemeyenlerin davasıdır” şeklinde konuştu.
Aileler taleplerini şöyle açıkladı:
- İyi hâl veya haksız tahrik gibi hiçbir indirim uygulanmamalıdır.
- Suçun ağırlığına denk, caydırıcı ve emsal teşkil edecek cezalar verilmelidir.
- Denetim kültürünün tavizsiz uygulanması için sorumlu tüm kurumlar harekete geçmelidir.
- Her bir canımız için olası kasttan ceza almalıdırlar.
‘Bu dosyada yargılanan bütün sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz’
Ailelerin avukatı Ahmet Ergin ise şöyle konuştu:
“Bu davada halihazırda yargılanan ve sorumlulukları bugüne kadarki yargılamayla ortaya çıkmış, kişilerin tutuklanması, tutuklu hiçbir sanığın serbest bırakılmamasını istiyoruz. Bu duruşmaya bu beklentiyle gidiyoruz. Henüz son bilirkişinin raporu dosyaya girmedi. Dosyaya girdiğinde de dosyanın bir an önce adaletli bir kararla bütün sorumluların cezalandırıldığı, en azından bu dosyada yargılanan bütün sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz.”
Aileler adalet istiyor
Yangın faciasında ölen Özkan Baş’ın eşi Emine Kayabaş şunları söyledi:
“Bizim istediğimiz şey, bu duruşmaların çok uzamaması ve gerekli olan cezaların alınmasını istiyoruz. Çünkü alınmayan cezalar ve duruşmaların da süre olarak uzaması sonraki katliamları tetikliyor. Gerekli olan her kişi cezasını çeksin istiyoruz.”
‘Benim oğlumun katili şu anda dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor’
Yangında ölen 19 yaşındaki Onur Aladağ’ın babası Bayram Aladağ:
“Benim oğlumun patronu Ercan Erkan. Bu kazada tek kurtulan Ercan Erkan. Ama şu anda ne mahkemelerde, ne duruşmalarda ne de taziyelerimizde hiçbir yerde göremiyoruz. Bunun sebebini öğrenmek istiyoruz. Benim oğlumun katili şu anda dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Adaletin, adalete yakışan görevini yerine getirmesini bekliyorum.”
‘Ben çok güçlü bir kadındım ama bittim, tükendim’
Onur Aladağ’ın annesi Gülşen Aladağ:
“Mahkeme inşallah güzel bir sonuçla biter. Kimse indirim alsın istemiyoruz. Davanın adaletli bir şekilde bir an önce bitmesi lazım. Çünkü biz bittik tükendik. Ben çok güçlü bir kadındım ama bittim, tükendim. Tek istediğimiz adaletin bir an önce haklı bir şekilde bizim tarafımızdan bitmesidir. Benim çocuğuma işçi diyorlar. Benim çocuğum öğrenciydi. İşçiler can değil miydi? Hepimizin can yandı. 29 kişi, şu anda kaç kişiyi yakıyor biliyor musunuz? Sadece 29 aile değil. Arkadaşı konuşamıyor. Onun abisi değil, kardeşi değil, arkadaşı sadece. Ben kendimden önce onların arkadaşlarına dua ediyorum. Çünkü onların çektiği acıyı görüyorum.”
‘Yapılan ihmal bir kazaya değil, katliama sebep olmuştur’
Onur Aladağ’ın çocukluk arkadaşı ise şöyle konuştu:
“Kendisi dahil olmak üzere burada olan herkesin acısını anlıyor ve onlarla beraber acısını yaşıyorum. Yapılan ihmal bir kazaya değil, katliama sebep olmuştur. Gereken cezanın verilmesi için bu davayı sonuna kadar destekleyeceğiz. Adaletin tecelli etmesini ve gereğinin indirimsiz şekilde yapılmasını istiyoruz.”
Duruşmada salon gerildi; tutuklu sanıklardan biri ailelere yönelik sözleri üzerine tartışma çıktı ve ara verildi. Aileler, adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.












































