İSTANBUL – Koronavirüs önlemleri kapsamında iş yerleri kapatılan ya da işsiz kalan Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası, Türkiye Esnaf Platformu, Türkiye Tekel Bayiileri Platformu, İstanbul Turizm ve Aşçılar Derneği Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, bir bir kez daha iktidara kendilerini görmezden gelmekten vazgeçme çağrısı yapıldı ve “Tedbirler alınsın, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın” denildi.
Eyleme, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Dilşad Canbaz, HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut, ESP, EMEP, CHP, Sol Parti üyelerinin de aralarında olduğu demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi.
‘SİGORTASIZ ÇALIŞANLA VERİLEN BİR MİKTAR DESTEKTEN DE YARARLANAMADI’
“Yasakların 45. günü… Geçinemiyoruz! Tedbirler alınsın, iş yerleri açılsın, yasaklar kaldırılsın” yazılı pankartın açıldığı eylemin basın metnini Ilgın Gölpınar yaptı. Sektörde günlük, yarı zamanlı çalışanların yoğunluğu sebebiyle sigortasız çalışmanın da oldukça yaygın olduğunu belirten Gölpınar, bu süreçte sigortasız çalışan işçilerin devlet tarafından verilen bir miktar destekten de yararlanamadığını söyledi.
İş yerlerinin kapalı olduğu dönemde, çalışanlara yaşamlarını devam ettirmelerini sağlayacak desteğin sağlanması için yaptıkları eylemleri ve seslerini hükümetin duymadığının altını çizen Gölpınar, “İş yerlerini kapatmak bizi açlığa mahkum etmek demektir” dedi.
‘ESNAFIN BU KADAR MASRAFIN İÇİNDE AYAKTA KALMASI MÜMKÜN MÜ?’
Durumun esnaflar açısından da içler acısı olduğunu ifade eden Gölpınar, verilecek olan kira yardımlarının kiraların yüzde 10’unu bile karşılamadığını dile getirdi. Gölpınar, “Peşin alınan gelir vergisi olan Stopaj Vergisi yüzde 20’den yüzde 10’a düşürüldü. Ancak soruyoruz, olmayan gelirin vergisi olur mu? Yiyecekteki KDV yüzde 8’den yüzde 1’e düşürüldü. İşyerleri kapalı, satış yok. KDV oranı düşse ne yükselse ne! Esnafın bu kadar masrafın içinde ayakta kalması, geçinmesi mümkün mü?” diye sordu.
‘HÜKÜMETİN ALKOLE DÖNÜK YAKLAŞIMININ BİR GÖSTERGESİ’
Tekel bayilerin sokağa çıkma yasakları sürecinde alkol satışı yapmasının yasaklandığına dikkat çeken Gölpınar, ancak yasaklar süresince marketlerin, bakkaların açık olmasına rağmen tekel bayilerin kapalı olduğunu söyledi. Gölpınar, “Bu sadece pandemi önlemi değil, hükümetin alkollü işletmelere ve alkol satışına dönük yaklaşımının bir göstergesi. Dün alkole yapılan yüzde 17’lik Özel Tüketim Vergisi zammı da bunu gösteriyor” dedi.
Gölpınar, kahvehane, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanlarını sendikasız oldukları için bu süreçte hak arama zeminlerinden yoksun kaldıklarını dile getirerek Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması ve Otel ve Turizm İşçileri Sendikası’nda örgütlenmeye çağırdı.
KALAYCI: BİZİ SADECE VERGİLERİMİZ GELDİĞİNDE GÖRÜYORLAR
Açıklamadan sonra Türkiye Esnaflar Platformu adına Aydın Ali Kalaycı konuştu. Kalaycı, 11 aydır destek almadan, yaşamaya çalıştıklarını söyledi. “Bizi sadece vergilerimiz geldiğinde görüyorlar” diyerek iktidarı eleştiren Kalaycı, yakınları ile birlikte 20 milyon insan olduklarını ve 20 milyonun açlığa mahkum edildiğini söyledi. Kalaycı, “Madem destek vermiyorsunuz, bırakın biz önlemlerimizi alalım, mekanlarımızı açalım” dedi.
ALADAĞ: YAŞAMAK İSTİYORUZ
Kafe ve barlarda çalışmak zorunda kalün üniversite öğrencileri adına Yasemin Aladağ söz aldı. KYK’larla öğrencilerin geçinemediği için çalışmak zorunda kaldıklarını ancak şimdi çalışamadıklarını dile getiren Aladağ, “Yaşamak istiyoruz” dedi. Aladağ, iktidarın sermayeden yana değil emekçilerden yana politikalar belirlemesini istedi.
GÜLÜM: ZENGİNLERE DEĞİL HALKA, EMEKÇİYE BÜTÇE
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, bu sürecin dayanışmayla aşılacağını söyledi ve şöyle devam etti: “Birlikte durursak, bu iktidarı zorlarız. Bu ülkenin yoksulları, esnafı, halkı, açlıkla başbaşa bırakıldı. Gerekçe pandemi. Ama asıl olan bu değil. Burada kimi tercih ettiğiniz önemli. Sermayenin borçları silindi ama küçük esnaf kapatıldı, borçları da katlandı. Zenginlere değil halka, emekçiye bütçe.”
Konuşmaların ardından eylem, “Tedbirler alınsın, mekanlar açılsın”, “Batmak da ölmek de istemiyoruz” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarıyla sona erdi. (ETHA)
