Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ hükmünün toplantı ve gösteri yürüyüşlerine uygulanmasının ifade, toplanma özgürlüğünü ihlal ettiği yönünde karar verdi. Karara göre Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi önüne bu tarz dosyalar geldiğinde Türk Ceza Kanunu (TCK) 220/6 (Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek) maddesini uygulamaması gerekiyor. AİHM ayrıca başvuruculara ayrı ayrı 5 bin euro manevi tazminat ile 1500 euro yargılama gideri ödenmesine karar verdi.
KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
4 başvurucudan biri olan Ramazan Taş’ın avukatı Erkan Şenses, başvurucuların 2008-2009 yılları arasında katıldıkları bir yürüyüş nedeniyle ‘örgüt üyeliğinden’ ceza aldıklarını söyledi. Şenses söz konusu AİHM kararının ne anlama geldiğini şöyle anlattı: “Bu kişilerle ilgili 2013 yılında bir ceza indirimi geldi. Örgüt üyeliğinden verilen ceza iptal edildi. Karar AİHM’e taşındı. AHİM de, ‘Mağduriyet var’ diyerek başvuruyu esastan inceledi. AİHM’in verdiği karar Venedik Raporu kararıyla da uyumlu. Çünkü Venedik Komisyonu, Türkiye’ye TCK’de düzenlenen suçun toplantı ve gösteri yürüyüşlerine uygulanmaması çağrısında bulunmuştu.”
‘AİHM, IŞIKIRIK KARARINI İŞARET EDİYOR’
AİHM daha önce Türkiye Işıkırık kararında da benzer bir karar vermişti. Şimdiki karar bu kararın devamı niteliğinde. Peki Işıkırık kararı ne anlama geliyor? Avrupa İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, 14 Kasım 2017 tarihinde TCK’nin 220. maddesinin 6. fıkrası altında ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ iddiasıyla yargılanan ve hapis cezasına mahkum edilen kişiler için bir karara imza attı. Cenazeye katılan ve burada zafer işareti yaparak slogan atan bir kişiye 6 yıl 3 ay hapis cezasının verildiği kararda AİHM, TCK’nin 220. maddesinin 6. fıkrasının lafzının ve yerel mahkemeler tarafından yorumlanıp uygulanış biçiminin çok geniş olduğuna, bu nedenle öngörülebilir olmadığına ve suçta kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine karar vermişti.
Şenses, şöyle devam etti: “Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın bu kararları dikkate alarak ilgili düzenlemenin uygulaması yönünde karar vermesi gerekiyor. Çünkü AİHM kanunilik yönünde karar verdi. Bu, benzer başvurular mahkemelerin önüne geldiğinde bundan sonra da ihlal kararı çıkacağı anlamına gelmekte. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, 220/6’ncı maddeyi toplantı ve gösteri yürüyüşlerine uygulanmayacağı gerektiğine ilişkin karar vermeli.”
VENEDİK RAPORU…
AİHM’in işaret ettiği Venedik Raporu’nda Türkiye’ye ilişkin düzenlemeler için daha önce görüş bildirildi. Avrupa Konseyi’ne anayasal konularda görüş bildiren Venedik Komisyonu, gazeteciler, yazarlar ve insan hakları savunucularına karşı açılan davalarda sık sık karşılaştığımız TCK maddelerinde köklü değişiklikler gerektiğin yönünde 2016 yılında görüş bildirdi. Konsey, TCK’nin 299. maddesinin iptal edilmesi 216, 301, ve 314. maddelerinin de değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Konsey TCK 226. maddeyle ilgili şunları söylemişti: “TCK 314’le (Silahlı örgüte üye olmak) bağlantılı olan 220. Maddenin 6 ve 7. paragraflarında geçen ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır’ ifadesinin kaldırılması gerekmektedir. 6 ve 7. paragrafın kaldırılmaması durumunda TCK 220’nin TCK 314’e bağlı olarak kullanılması, ifade ve toplanma özgürlüğünü ilgilendirmeyen durumlarla sınırlandırılmalıdır.”
Kaynak: Duvar