Hafta sonu ülkenin merkezindeki Gur vilayetinde yüzlerce kadın protesto eylemin yaptı. Kadınlar silahlarıyla katıldıkları eylemde Taliban karşıtı pankartlar açtı.
Kadınlar, özgürlük ve yaşam haklarına yönelik saldırılara karşı yaptıkları eylemde, özsavunma iradesini ortaya koydu.
İngiliz gazetesine konuşan eylemcilerden Halima Parastiş, “Çok sayıda kadın savaş alanlarına gitmeye hazır. Buna ben de dahilim. Ben ve başka kadınlar, savaşa gitmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz” dedi.
Gazeteci genç bir kadın eylemci de, “Hiçbir kadın savaşmayı istemiyor, ben sadece eğitimime devam etmeyi ve şiddetten uzak kalmayı istiyorum, ama mevcut koşullar beni ve başka kadınları ayağa kalkmaya itti” değerlendirmesinde bulundu.
TALİBANLAR KADINLAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYOR
The Guardian’a konuşan başka bir kadın, “Ülkenin, kadınlara Taliban gibi davranan insanların kontrolü altında olmasını istemiyorum. Savaşmamız gerekiyorsa savaşacağımızı göstermek için silaha sarıldık” diye konuştu.
Genç kadına göre, bir kadın tarafından öldürülmek onlar için bir tür “aşağılama” olacağından, Taliban kadınların silahlı mücadelesinden korkuyor.
Kadınlar, politik islamcı faşist çetelerin, katliam, taciz, tecavüz saldırılarının yanı sıra, eğitim haklarının ellerinden alınması, burka giymeye zorlamaları, çalışmalarının yasaklaması, kadınların koca, erkek kardeş, baba gibi erkeklerin mülkü olarak tanımlanmasına karşı silahlanıyor.
Taliban’ın kontrolündeki ilçelerden ayrılarak silahlanan kadınlar, politik islamcı faşist çetelere karşı silahlı mücadeleyi zorunluluk, özsavunma biçimi ve erkek egemen şiddete karşı bir yanıt olarak görüyor.
ROJAVA’DA KADIN GERİLLALARIN ROLÜ
Rojava’da DAİŞ’e karşı sürdürülen mücadelede, YPG’ye bağlı Kadın Savunma Birlikleri’ndeki (YPJ) kadın savaşçılar, önemli bir rol oynadı. DAİŞ çetesi, kadın savaşçılar tarafından öldürülmekten korkarken, kadın savaşçılar savaşın ön cephesinin yanı sıra devrimin inşasında da yer aldılar.
