TMMOB: Kanal İstanbul Kent Suçudur, İptal Edilmelidir

İSTANBUL – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ile Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, “Kanal İstanbul kazı patlatma nakliye teknik değerlendirme” raporunu açıkladı.

PROJE İÇİN 3 KRİTER

Karaköy’deki Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Konferans Salonu’nda yapılan basın toplantısında konuşan Maden Mühendisleri Odası İstanbul Genel Sekreteri Erşat Akyazılı, Kanal İstanbul’un bir mega projesi olduğunu söyleyerek, bu proje için 3 kritere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Akyazılı, “Bu kriterler bilim ve tekniğe, doğa ve çevreye,  toplum ve insana uygun olmasıdır. Bu 3 kriter olmadığı sürece bizler açısından onaylanması mümkün değildir” dedi.

‘ÇIKAR GRUPLARI ‘KANAL’ DİYOR, TOPLUMDAN YANA OLANLAR ‘İSTANBUL”

Projeye dair görüşlerin berrak olduğunu söyleyen Akyazılı, “Ya İstanbul, ya kanal diyoruz. Belirli çıkar grupları ‘kanal’ diyor, toplumdan yana olanlar ‘İstanbul’ diyor. Çıkar grupları kendi çıkarları için toplumu tehlikeye atmak için projenin hayat bulmasını istiyor” diye konuştu. Akyazılı, toplum ve çevreyi derinden etkileyen projeye dair kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam edeceklerini söyledi.

‘NE OLURSA OLSUN ERDOĞAN’IN GÜNDEMİ KANAL İSTANBUL’

Ardından TMMOB İl Koordinasyon Kurulu üyesi Cevahir Efe Akçelik konuştu. Akçelik, Türkiye’nin gündemin ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde Kanal İstanbul olduğunu belirterek, “İktidar rant ve talan projesi olan Kanal İstanbul’dan vazgeçmiyor. Her yönüyle hukuka aykırı olan projeye dair 5 ayrı dava açtık. Dava süreçleri devam ederken, iktidar tarafından projenin  hazırlık aşamasında sona gelindiği açıklamaları yapılıyor. Davaların sürdüğü bu süreçte böylesi açıklamalar hukukun yönlendirildiğinin göstergesidir” şeklinde konuştu.

BÜTÇE DEPREME AKTARILMALI

Akçelik, projenin her yönüyle yanlış olduğunu vurgulayarak, “En az 118 milyar bir bütçe ayrıldığı söyleniliyor.  Varsa böyle bir bütçe pandemi koşulları göz önüne alınarak, sağlığa ve İstanbul depremine ayrılması gerekiyor. Proje tamamen iptal edilmeli İstanbul’daki afet bölgesine ayrılmalıdır” dedi.

‘AÇIK İŞLETMEYLE KAZI YAPILACAK’

Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Mehmet Makar ise hazırladıkları raporu sundu. Makar, sayısız planlama ve bilimsel araştırmanın yok sayılarak, iktidara yakın inşaat sermayesinin çıkarları için projenin hayata geçirilmeye çalışıldığını yineledi.  Makar, raporun, kazı, patlatma ve nakliye konularını ele aldığını, mühendis, mimar odaları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi, farklı bilim insanların değerlendirmesi sonucu hazırlandığını aktardı.

Makar, Kanal İstanbul Projesi’nin kazıları madencilikteki açık işletme yöntemi gibi planlandığını, Kanal’ın iki yanındaki şevlerin elektrikli halatlı kepçeler ve patlatmalı kazı ile kazılması, kazılan malzemenin kaya kamyonları ile Karadeniz sahilindeki dolgu alanına taşınmasının planlandığını aktardı. Makar, “Kanal İstanbul Projesi, maden mühendisliği disiplinini ilgilendiren kazı-patlatma-nakliye alanlarında bilimsel ve teknik olarak değerlendirilmek istenmiş ancak değerlendirmeler için gerekli teknik verilere ve planlara ÇED Raporu’nda açık bir şekilde yer verilmemiş, bunun yanında projenin uygulanmasına yönelik detay bilgiler de bilim ve meslek insanları ve kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır” diye belirtti.

BİLGİLER GİZLENİYOR

ÇED Raporu üzerinden yapılan incelemelerde proje maliyetlerinin belirtilenin çok üzerinde olduğuna dikkat çeken Makar, “Sadece kanal kazı, nakliye ve depolama maliyetlerinin bile tüm kanal için belirtilen maliyetlerin üzerine çıkacağı açık bir şekilde görülmektedir. Kanal İstanbul gibi uygulama ve sonuç aşamalarında çevresel, ekonomik ve politik büyük sorunlar ortaya çıkarabilecek bir projenin teknik detaylarının kamuoyundan saklanması ne mühendislik etiği açısından uygun ne de halkın bilgi edinme hakkı açısından yasal değildir. Halktan, bilim ve meslek insanlarından bilgi gizlemek suçtur” diye kaydetti.

‘KAZILAR 3-4 YIL SÜRECEK’

Makar, raporun devamında şunları belirtti: “Kazı alanlarının jeolojik formasyonları belirtilmiş olmasına rağmen yükleme ve nakliye işlemlerine direkt etkisi bulunan kabarma faktörü yanlış hesaplanmıştır. Projenin patlatma tasarım ve hesapları teknik olarak yanlış yapılmıştır. Bu denli büyük bir projenin patlatma tasarımlarının özensiz bir şekilde hazırlanması projenin genelinin mühendislik tasarımları hakkında ipucu vermektedir. Kazı, patlatma ve nakliye termin süreleri raporun farklı bölümlerinde birbiri ile çelişmektedir. ÇED Raporu’nda belirtilen, iş makinelerinin temin edilmesinden kazı ve nakliye işlerinin tamamlanmasına kadar planlanan termin süreleri raporda belirtilen süreleri aşacaktır. Tüm projenin termin süresi 7 yıl olarak, kazı süresi de 4 yıl olarak belirtilmiş ancak sadece 200 m3’lük 400 adet kaya kamyonunun temin edilmesi 3-4 yıl sürecektir.”

Kanal İstanbul’un, bir ulaşım projesi olmadığını, gayrimenkul ve rant projesi olduğunu vurgulayan Makar, “İstanbul’a, halka ve doğaya karşı işlenecek bir kent suçu olan Kanal İstanbul Projesi iptal edilmelidir” diye ifade etti.(ETHA)

Exit mobile version